Yazdır
Hepsi pilotlar gibi giyinen makinistler ‘Marmaray’ın efendileri’ diye anılıyor. Hepsi en az 6 yıl tecrübeli ve hiç ceza yememiş kişilerden seçilen 80 makinist Marmaray’da çalışıyor. Marmaray’da çalışan bütün makinistler yaklaşık 6 ay özel eğitimden geçirildiler. Makinistlerin kullandığı Marmaray çift yönlü olarak günde 216 sefer yapıyor. Makinistler Ömer Taşkın (31), İbrahim Düzer (27), Yener Yavuz (50), Yusuf Uçbağlar (51), Muhterem Yiğit (38), Turgut Ayar (55), Fikret Kudun (53), Uğur Kızılırmak (52) Mehmet Çolak (46 yaşında) ve Ertaç Köy’ün (46) Marmaray’da olup biteni anlattı
‘KADIN MAKİNİST ZOR ÇALIŞIR’
“Kadın makinist Marmaray gibi manuel müdahale edilecek alanın geniş olduğu bu sistemde biraz zor çalışır. Tammamen otomatik çalışan metro sistemi kadınlar için daha rahat. Biz yük ve yolcu trenleri gibi konvansiyonel trenler, yüksek hızlı trenler gibi her aracı çalıştırdık ve çalıştırmaya devam ediyoruz. Eskilerimiz mesleğe dizel manevra lokomotifiyle başlamıştı. Kullandığımız en modern ünite Marmaray.”
FRENİ MERAKLI YOLCULAR ÇEKİYOR
“Yolcular acil imdat freninin çekerek müdahale edince otomatik sistem devre dışı kalıyor. Makinist olarak arızaya birebir müdahale etmemiz gerekiyor. Böyle bir durumda yolcu yoğunluğu nedeniyle trenler gecikiyor. Acil imdat frenini şimdiye kadar panik atağı olan, hava almak isteyen, kalp hastası, merak eden ve kolu askı sandım diyen bir çok kişi çekti. Metroda da aynı kol var ama kimse çekmiyor. Acil imdat freni çekilip tren durduğunda önce kabindeki anahtarı çıkarıyoruz. Kabinlerin ve yolcunun içinden geçerek imdat freni çekilmiş kapıya kadar gidip özel anahtarla tanzim ettikten sonra yine yolcunun içinden kabine dönüyoruz. Çok fazla yolcu olduğu için gecikme yaşanıyor. Eğer fren 5. vagonda çekilmişse tam 112.5 metre yolcu arasından gitmek zorunda kalınca 15 dakikalık bir gecikme oluyor. Freni çekilen tren durunca arkadaki bütün trenler duruyor.”
ARTIK GÖMLEK KİRLENMİYOR
“Sirkeci-Üsküdar arası yaklaşık 4 dakika ama tüp geçitte katedilen süre yaklaşık 65 saniye. Eskiden kullandığımız dizel trenlerde beyaz gömlek giyip tünele girdiğinizde çıkarken gömleğimiz duman ve isten gri olurdu. Zaten bu kir belli olmasın diye eski trenleri kullanırken gri gömlek giyerdik. Marmaray’la resmen traktörden inip Mercedes’e binmiş gibiyiz. Arıza yoksa her şey otomatik. Sürüşü ve kapı açmayı mevcut sistem sağlıyor. Biz kapıyı kapatıyoruz. Tüp geçişten ilk geçtiğimizde okula başladımız ya da uçağa ilk kez bindiğimiz günkü gibi heyecanlıydık ama şimdi alıştık.”
SİSTEM TRENİ DIŞARI ÇIKARIYOR
“Hepimiz tecrübeliyiz ama başlamadan önce 6 ay Marmaray eğitimi gördük. Ünite tanıma, teknik bilgi, elektrik, mekanik, yol ve sinyal bilgisi eğitimleri dışında sağlık ve ilk yardım sertifikası da aldık. Deprem, sel ve su baskını gibi acil durumlar içinde eğitildik. Tüp geçişin içinde 12 boşaltma hidroforu bulunuyor. 12. hidrofor devreye girdiğinde ki bu çok büyük bir su baskını demektir. Trenlere tüneli terket emri geliyor. Sistem hiç bir treni tünelde bırakmıyor. Zaten tren içerideyse kapaklar kapanmıyor. Sistem trenler çıkınca Sirkeci ve Üsküdar’da bulunan taşkın-sel kapakları kapatarak kendini emniyete alıyor.”
TÜNEL İÇİNDE KAPI KESİNLİKLE AÇILMIYOR
“Özellikle ilk günlerde aynı seferde 5. vagonda 3 kere imdat freni çekildiğine bile şahit olduk. Tren durup da ne olduğunu kontrol etmek için frenin çekildiği vagona gidince kim çekti dediğimizde yolcu şu kişi çekti diyor. Yolculara ‘Niye engel olmadınız’ diye sorduğumuzda ise kimseden ses çıkmıyor. Tren durduğunda tünel içinde kapıyı kesinlikle açmıyoruz. İlk günkü yürüme görüntülerinde trende elektrik kesildiğinde perona 10-15 metre kalmıştı. Kumanda merkeziyle görüşerek içerde bulunan yolcuları tahliye ettik. Bu tahliye tamamen acil durum senaryosuna uygun olarak gerçekleşti. Ücretli geçişler başlayınca problemler mutlaka azalacaktır.”