Son 20 yılda enflasyon ve faizlerin tek haneye gerilemesiyle Türkiye ekonomisinde yaşanan değişim hem reel hem finans sektöründe müşterinin önemini ortaya çıkardı. Akşam'ın haberine göre, bu yaklaşım verilen hizmetin geri dönüşümü aşamasında bazen lafta kalırken, bazıları ise bunu hayata geçiriyor. İş Bankası da bu kurumlardan birisi. Müşteri odaklı olmayı 'Müşterinin yüzüne bakabilmek' olarak tanımlayan İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Yalçın Sezen aslında işin özünü çok güzel özetliyor.
İş Bankası'nın tasarruf konusundaki çalışmalarını konuşmak üzere bir araya geldiğimiz Yalçın Sezen ile sohbetimiz dönüp dolaşıp müşteri ilişkilerine geldi. Sezen, irili ufaklı bütün şirketlerin klasik söylemi haline gelen bu yaklaşımın İş Bankası açısından içi boş bir kavram olmadığını bir örnekle anlattı:
"Nisan 2013 tarihinde piyasada kredili mevduat hesabı aylık faiz oranı yüzde 4.5 ile 5.5 arasında iken İş Bankası olarak 29 Nisan'da Ek Hesap ürünümüzün faiz oranını yüzde 4.5'tan yüzde 2.95'e  çektik. 27 Mayıs'ta ise yasal düzenleme ile tüm bankalar için kredili mevduat hesabı aylık azami faiz oranı yüzde 2.22 olarak belirlendi. Şu anda bu oran yüzde 2.02. Dolayısyıla otorite ek hesap faizini düşürmeden önce İş Bankası olarak biz bu oranları indirdik. Bu neredeyse yüzde 20'lik gelirden mahrum olmak demek. Biz  gerek ticari gerek bireysel bütün müşteri ilişkisini kısa süreli düşünmüyoruz. Her zaman uzun vadeli bir ilişki olarak bakıyoruz. Müşterisinin yanında, müşterisi ile beraber kazanan aynı zamanda müşterisinin doğrusunu da gözeten yani yeri gelince onu uyaran, gerektiğinde kendi gelirinden mahrum olacak şekilde müşteri lehine de karar alan bir yaklaşıma sahibiz."
- Türkiye'de tasarruf bilinci yurt dışı ile karşılaştırdığımız zaman hangi seviyede?
2000'li yılların başında Türkiye'de yüzde 20 civarlarında seyreden yurtiçi tasarruf oranı yüzde 12,6 seviyesine indi. Son 10 yıllık dönemde normalleşen ekonomi, düşen faiz oranları, devletin borçlanma ihtiyacının görece azalması, bu nedenle bankaların reel bankacılığa daha çok yoğunlaşması gibi birtakım olgular nedeniyle hane halkı yükümlülükleri arttı. Orta Vadeli Plan'da, yurtiçi tasarruf oranının 2016 yılı sonunda yüzde 16'lı rakamlara yükseltilmesi hedefleniyor.
TASARRUFU ARTIRMAK İÇİN EĞİTİM ÖNEMLİ
-Sizce tasarrufları artırmak için neler yapılmalı?
Kamu eliyle toplumda tasarruf bilincinin geliştirilmesi için finansal okuryazarlık eğitimine önem verilmeli. Bu noktada örgün ve yaygın eğitim, medya araçları, ilgili kurum ve kuruluşlar hep birlikte planlı bir biçimde çalışmalı. Kamu otoritesince, Bireysel Emeklilik Sistemi, Altın Bankacılığı ve Zorunlu Karşılıklardaki uzun vadeli tasarrufu ve yastık altı birikimlerin finansal sisteme aktarılmasını teşvik edici uygulamaların devam ettirilmesinde fayda var. 
MEVDUATTAN VAZGEÇEMİYORUZ 
-Türk halkı hangi ürünlere yatırım yapmayı tercih ediyor?
 Son yıllarda çeşitlenme var. Ancak en yüksek payı yüzde 70 ile mevduat alıyor. Mevduata ek olarak hisse senetleri, kamu ve özel sektör bono ve tahvilleri, yatırım fonları, altına dayalı tasarruf ürünlerinin yanı sıra bireysel emeklilik tercih edilen ürünler arasında. Tasarrufun tabana yayılmasında, bireysel emeklilik sisteminin önemli bir imkan sağladı. 2012 yılında bireysel emeklilik sistemine dahil olan katılımcı sayısı 486 bin iken, yüzde 25 devlet katkısı ile bu yıl ilk 9 ayda 754 bin kişi sisteme katıldı. Ayrıca bankaların hurda altın toplama faaliyetlerinin de etkisiyle altın hesapları 22 milyar liralık büyüklüğe ulaştı.
 KREDİ MALİYETLERİ ARTACAK
-BDDK'nın bireysel krediler ve kredi kartlarına getirdiği sınırlamalar bankaları nasıl etkileyecek?
Kredi kartı asgari ödeme tutarlarının artırılması, bir yıl içinde asgari ödeme tutarının toplam üç kez ödenmemesi halinde kredi kartının nakit kullanıma kapatılması ve limit artırımı yapılmaması, asgari ödeme tutarının üst üste üç kez ödenmemesi halinde ise kartın nakit kullanımının yanı sıra harcamaya da kapatılması gibi önlemler alındı.  Böylece bir taraftan bankaların tüketiciye kullandıracağı kredilerin kaynak maliyeti artırılırken, tüketiciye de harcamalarında gelirleriyle bağlantılı sınırlama getirildi. Dolayısıyla maliyetler artacak bu da tüketiciye yansıyacak. Vadeler kısalacak. Bunun yansımalarını ise 2014 yılında görürüz.
 KISA VADEDE FAİZLER DEĞİŞMEZ
-Faizlere ilişkin 2014 beklentileriniz?
 ABD Merkez Bankası'nın (FED) parasal genişleme politikasını bir süre daha devam ettireceğine yönelik görüşler sonrasında artan küresel risk iştahı, yurtiçi piyasalara da olumlu yansıdı. Bununla birlikte, uluslararası konjonktürün hızlı bir şekilde değişebilmesi ve yurtiçinde de enflasyonun hedeflerin üzerindeki seyri nedeniyle MB para politikasını sıkı tutmaya devam edeceğini belirtti. Dolayısıyla yılsonuna kadar faiz oranlarında önemli bir değişim beklenmiyor. 2014 yılındaki faiz oranları ise, FED'in parasal genişleme politikası ile bölgemizdeki jeopolitik gelişmelere bağlı olarak değişkenlik gösterecek.
 Kumbara Fonu ile 267 bin yatırımcıya ulaştı 
-Kumbara Fonu ile kaç kişiye ulaştınız?
Çocuklarımızın geleceğine bugünden yatırım yapma misyonunun yanı sıra istikrarlı yönetim ve uzun vadeli yatırım stratejisi ile Kumbara Fonu anne-babaların en çok tercih ettikleri yatırım araçlarından biri oldu.  A Tipi Karma Kumbara Fonu, Eylül 2013 itibariyle 375 milyon TL toplam fon büyüklüğüne ve 267 bin yatırımcıya ulaştı. Ayrıca Üstü Kalsın ile kredi kartı dönem borcu önceden seçilen bir üst tutara yuvarlanarak, yuvarlamadan oluşan farkın yatırım fonunda değerlendiriliyor. Üstü Kalsın hizmetimiz Eylül 2013 itibariyle 30 milyon TL toplam fon büyüklüğüne ve yaklaşık 120 bin yatırımcıya ulaştı. 824 Maximum Kart B Tipi Kısa Vadeli Tahvil ve Bono Fonu Türkiye yatırım fonu sektöründe yer alan 429 fon ierisinde en fazla yatırımcı sayısına sahip 12. fon konumunda.