HSBC Küresel Başekonomisti Stephen King, BloombergHT ekranlarında "Akıllı Para" programında Hande Demirel ve Ayşe İyigündoğdu'nun konuğu oldu.
Gelişmiş ülkelerde toparlanmanın gelişen ülkelere göre daha hızlı olduğunu belirten King, şirketlerde kârlılık olsa da yatırım olmamasının büyümeye engel teşkil ettiğini söyledi.
King, ABD'de istihdam verilerinin ekonomiye yönelik ilk işaretleri verdiğini dile getirirken, istihdam ile işsizlik oranı arasında da bir uyumsuzluğun söz konusu olduğunu belirtti. Bu nedenle işsizlik maaşı başvurularının mevcut ortamda daha önemli olduğuna değinen King, 2008 küresel krizin etkilerinin de hâlâ hissedildiği yorumunu yaparak, "Parasal genişleme başladığında krize karşı antibiyotik gibiydi. Şimdi ise daha çok bir ağrı kesici niteliğine büründü" dedi.
Fed'in borç krizi nedeniyle Ekim ayında tahvil alımlarını azaltmadığı görüşünü ifade eden King, doların dünya genelinde rezerv parası olması nedeniyle ABD'nin sorumluluğunun yüksek olduğunu, ülkenin yabancı kreditörlere bağımlı bir hale geldiğini söyledi. King, Aralık ayında tahvil alımlarının azaltılması tahminini ise yüzde 50 olarak yaparken, tahvil alım programının azaltılmaya başlanması için Fed'in enflasyonda artış ve işsizlik başvurularında azalma görmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.
King, gelişen ülkelerin giderek Fed politikalarına daha bağımlı hale geldiğini vurgularken, bu ülkelerin teşviklerin kısılmasından etkilenme oranının azaltma miktarına bağlı olduğunu söyledi. Ukrayna'nın da kırılgan beşli niteliğindeki ülkeler arasında yer aldığını ifade eden King, ayrıca Türkiye'ye benzettiği Hindistan'ın yüzde 4 büyümesine rağmen cari açığının yüzde 5 genişlemesine de değindi.
Bu hafta içerisinde yatırımcılar tarafından dikkatle takip edilecek olan Arupa Merkez Bankası (AMB) kararına yönelik ise King, Avrupa'da enflasyonun hedeflerin altına inmesiyle AMB'nin adım atmak zorunda kalacağını, yakın dönemde ise bankanın bir adım atmayacağı görüşünde olduğunu ifade etti.