Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "5018 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 2006 yılından beri devlet tüzel kişiliği altında ve hazine birliği ilkesi gereğince genel bütçeli idarelerin tamamı tek bir raporlama birimi olarak kabul edilmiş ve genel bütçenin tamamı için Bakanlığımızca mizan, faaliyet sonuçları tablosu ve bilanço oluşturularak Sayıştay ve kamuoyu ile paylaşılmıştır. Raporların gitmediği savı doğru değildir" dedi.
Bakan Şimşek, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda 2014 Yılı Bütçesi'ne ilişkin yaptığı sunumda, 2012 yılı Kesin Hesap Kanun Tasarısı hakkında bilgi verdi.
Geçen yıl, bütçe giderlerinin 361,9 milyar lira, bütçe gelirleri 332,5 milyar lira, bütçe açığının 29,4 milyar lira, faiz dışı fazlanın ise 19 milyar lira olarak gerçekleştiğini bildiren Şimşek, bütçe giderlerinin GSYH'ye oranının yüzde 25,6, bütçe gelirlerinin yüzde 23,5, bütçe açığının yüzde 2,1, faiz dışı fazlanın ise yüzde 1,3 olduğunu ifade etti.
"Sayıştay'ın yapmış olduğu dış denetimi son derece önemsiyoruz"
Sayıştay Kanunu'nun kabulünden sonra ilk defa bu yıl, 2012 yılı için TBMM'ye sunulmuş olan "Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporu", "Faaliyet Genel Değerlendirme Raporu", "Mali İstatistikleri Değerlendirme Raporu" ile Genel Uygunluk Bildirimine ilişkin değerlendirmede de bulunan Şimşek, şunları kaydetti:
"Öncelikle genel anlamda denetimi ve özellikle de Sayıştay'ın yapmış olduğu dış denetimi son derece önemsediğimizi belirtmek istiyorum. Raporlarında yer alan eleştiri, tespit ve öneriler için de kendilerine teşekkür ediyorum. 2012 yılı için hazırlanan Sayıştay raporlarını dikkatli bir şekilde inceledim. Raporlarda katıldığımız hususlar yanında Sayıştay'dan farklı düşündüğümüz hususlar da bulunmaktadır. Raporlardaki haklı tespit ve eleştiriler için yoğun bir çalışma başlattık ve gerekli mevzuat ve uygulama değişiklikleri için hazırlıklarımızı yapıyoruz."
"Raporların gitmediği savı doğru değildir"
Sayıştay tarafından Meclise sunulan dört temel raporda ve kamu idarelerinin denetim raporlarında genel bütçeli idarelerin bazı mali tabloları üretemedikleri yönünde ortak bir eleştiri yer aldığını aktaran Şimşek, şöyle devam etti:
"Bugün aslında üzerinde en fazla tartışılan husus buydu. 5018 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 2006 yılından beri devlet tüzel kişiliği altında ve hazine birliği ilkesi gereğince genel bütçeli idarelerin tamamı tek bir raporlama birimi olarak kabul edilmiş ve genel bütçenin tamamı için Bakanlığımızca mizan, faaliyet sonuçları tablosu ve bilanço oluşturularak Sayıştay ve kamuoyu ile paylaşılmıştır. Raporların gitmediği savı doğru değildir. Sadece Sayıştay'ın arzuladığı ama bizim üretmemizin imkansız olduğu raporlar gidememiştir. Ayrıca genel bütçeli her bir kamu idaresi, kendisine bütçeyle verilmiş ödeneklerin kullanımına ilişkin bütçe giderleri ve ödenekler tablosu ile taşınır kesin hesap cetvelini ayrı ayrı düzenlemiş ve Sayıştay'a sunmuştur.
Sayıştay tarafından 2011 sonunda çıkarılan Yönetmelikle, genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerinden mizan, faaliyet sonuçları tablosu ve bilançolarını Sayıştay'a sunmaları talep edilmiştir. Sayıştay ile yaptığımız muhtelif toplantı ve yazışmalarda genel bütçeli idarelerin kendi adlarına borçlanamadıkları, gelir toplayamadıkları ve taşınmaz varlık edinemedikleri, ayrıca bu idarelerin kendine ait vezne ve banka hesabı bulunmadığından dolayı her bir idareye ilişkin mizan, faaliyet sonuçları tablosu ve bilançonun üretilemeyeceği, bunun imkansız olduğu, üretilmeye çalışılsa bile muhasebe standartlarına göre anlamlı sonuçlar vermeyeceği kendilerine ifade edilmiştir. Bunun altını çizmek istiyorum. Hiçbir kurum kendi başına borçlanmıyor, hiçbir kurumun mülk edinme anlamında bir tüzel kişiliği yok. Şu anda devletin sistemi bu. Devletin geneli için en ufak bir eksiklik yok. 25 milyon muhasebe kaydını verdik. Tüm detaylarıyla söylüyorum size. Sayıştay bunu istiyor, bunu vereceğiz ama nasıl? Gelin hep beraber kanunu değiştirelim, verelim."
"Tablolar verilmedi eleştirisi yerinde değildir"
Tüm bunlara rağmen 2012 yılı için bu tablolar üretilmiş ve idarelerce Sayıştay'a teslim edildiğini vurgulayan Şimşek, "Dolayısıyla genel bütçeli idarelerin söz konusu tabloları vermedikleri eleştirisi yerinde değildir. Ancak söz konusu tablolar, hazine birliği ilkesi gereğince ve devlet tüzel kişiliği adına izlenmesi gereken ve herhangi bir idareyle doğrudan ilişkilendirilemeyen hesaplar nedeniyle idareler bazında anlamlı sonuçlar üretememiş, aktif ve pasifi denk olmamıştır. Söz konusu tablolar, genel bütçe için üretilen tabloların birer parçası olup genel bütçenin tamamı için düzenlenen mizan, faaliyet sonuçları tablosu ve bilanço bilgileriyle birlikte değerlendirildiğinde anlamlı olacaktır" diye konuştu.
"Ortak bir çalışma grubu oluşturuldu"
Soruna kalıcı bir çözüm bulmak üzere Ekim ayı başında Sayıştay ile biraraya geldiklerini ve ortak bir çalışma grubu oluşturduklarını anlatan Şimşek, grubunun çalışmalara başladığını, çalışmanın sonucuna göre, kamu idarelerince verilmesi gerekli, mümkün ve anlamlı olan her belge, hesap ve tabloları tespit edeceklerini söyledi.
Bu çalışmaların zaman alacağını ifade eden Şimşek, aynı zamanda çıkacak sonuçlara göre yasal ve idari düzenlemeler ile muhasebe yazılımlarımızda köklü değişiklikler yapılması gerekebileceğinini altını çizdi. Şimşek, "Bu nedenle vardıkları mutabakat çerçevesinde mevzuat değişikliği yapılarak genel bütçeli idareler için makul bir geçiş dönemi gerekmektedir, sağlanmalıdır" dedi.
Bakan Şimşek, 5018 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesiyle birlikte mali istatistik alanındaki faaliyetleri dünyanın gelişmiş ülkeleri seviyesine çıkardıklarını vurguladı. 2006 yılına kadar sadece genel bütçeli daireler ve katma bütçeli idarelerin bütçe hesaplarına yönelik olan istatistik derleme faaliyetlerini, kanunla birlikte mahalli idareler ve sosyal güvenlik kurumlarına da yaygınlaştırdıklarını anlatan Şimşek, 2008 yılında 5018 sayılı Kanunda yapılan değişiklik sonrasında ise uluslararası sınıflandırmalara uygun olarak faaliyetlerini kamu kaynağı kullanarak finanse eden diğer tüm kamu idarelerinin verilerini derlemeye başladıklarını kaydetti.
Bu kapsamda, Bakanlar Kurulu kararı ile yürürlüğe konulan "Resmi İstatistik Programı" çerçevesinde en küçük belde belediyesinden, Sosyal Güvenlik Kurumuna; sosyal tesislerden, Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumuna kadar 6 bine yakın kamu idaresinin mali verilerini derleyerek, bunlardan genel yönetim mali istatistiklerini oluşturduklarını belirten Şimşek, derlenen istatistikleri "Resmi İstatistik Programı"na ekli veri yayınlama takvimine uygun olarak aylık, üçer aylık ve yıllık dönemlerle, programda yer alan gün ve saatte yayımladıklarını anımsattı.
Mali İstatistikleri Değerlendirme Raporu
Bakan Şimşek, 5018 sayılı Kanun ve Sayıştay Kanununa göre mali istatistiklerin Sayıştay tarafından Mart ayı içinde değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak, şunları söyledi:
"5018 kanuna göre Sayıştay'ın bu raporlara mart ayında bakması lazım ama genel yönetim için yıllık veriler Resmi İstatistik Programına göre mayıs ayı sonunda yayınlanmaktadır. Sayıştay tarafından hazırlanan Mali İstatistikleri Değerlendirme Raporunda, mart ayında genel yönetime ilişkin yıllık mali istatistiklerin yayımlanamaması ve Kesin Hesapların hazır olmaması nedeniyle mali istatistiklerin değerlendirmeye tabi tutulamadığı belirtilerek, takvim uyumsuzluğunun giderilmesi yönünde öneride bulunmuştur. Biz Sayıştay'ın bu önerisini doğru buluyoruz. Raporda yer alan öneri doğrultusunda, takvim uyumsuzluğunu gidermeye yönelik mevzuat değişiklik önerimizi yakın bir zamanda takdirlerinize sunacağız.
Sayıştay raporlarında genel olarak eleştirilen bir diğer husus, yedek ödenekten yapılan aktarmaların, yıl sonu gerçekleşmeleri üzerinden ilan edilmesi yerine başlangıç ödeneği üzerinden ilan edilmesidir.
Meclis tarafından Bütçe Kanunu ile tahsis edilen yedek ödenekten yapılan aktarmaları; tür, tutar ve idareler itibarıyla yılın bitimini takip eden 15 gün içerisinde 5018 sayılı Kanunun 23'üncü maddesi hükmü çerçevesinde ilan ediyoruz. Kanunun söz konusu maddesi bütçeye konulan yedek ödeneğin yani başlangıç ödeneğinin ilanını zorunlu kıldığından her yılın ocak ayında yedek ödeneğe ilişkin ayrıntılar, başlangıç ödeneği üzerinden Bakanlığımızca ilan edilmektedir.
Buna ilaveten, yedek ödenekten yaptığımız aktarmaların yıl sonu gerçekleşmelerini ise detaylı bir şekilde kesin hesap cetvellerinde gösteriyoruz. Bilgi vermeme gibi bir şey mümkün değil. dolayısıyla yıl sonu itibarıyla gerçekleşen yedek ödenek kullanımını şeffaf bir şekilde TBMM, Sayıştay ve kamuoyuyla paylaşıyoruz."
Raporlarda yer alan diğer bir eleştirinin ise, merkezi yönetime dahil idarelerce 2012 yılında toplam 15,1 milyar lira tutarında ödenek üstü gider yapılması olduğunu ifade eden Şimşek, söz konusu ödenek üstü giderlerin yüzde 99,97'sinin personel giderleri ve Sosyal Güvenlik Kurumuna devlet primi giderleri ile çeşitli kanunlar gereği ödenek beklenmeksizin ödenmesi zorunlu olan giderlerden kaynaklandığını dile getirdi. Şimşek, ödenek üstü giderlerin sadece on binde 3'ü olan 4,9 milyon lirasının sorumluluk gerektiren giderlerden oluştuğunu, bunun en büyük kısmının üniversitelerden kaynaklandığını bildirdi.
"Bakanlık olarak sorunun farkındayız"
Raporlarda yer alan ve kendilerinin de katıldığı bir diğer eleştirinin ise kamu idarelerinin mülkiyetinde, kullanımında ve yönetiminde bulunan taşınmazların kayıt işlemlerinin mevzuatta belirtilen esas ve usullere uygun olmaması, taşınmazların değerleme işlemlerinin tamamlanmaması ve dolayısıyla muhasebe kayıtlarına ve mali tablolara tam olarak yansıtılmaması olduğunu vurgulayan Şimşek, şöyle devam etti:
"Bakanlık olarak bu sorunun farkındayız. Bugün itibarıyla Hazinenin mülkiyetindeki taşınmazların miktar olarak envanter işlemlerini tamamlamış durumdayız. Yani eleştirinin bir kısmını biz şu anda yerine getirdik. Ancak, bu taşınmazların değer tespiti ve muhasebe kayıtlarına yansıtılmasında birtakım eksikliklerimiz bulunmaktadır. Bu eksikliklerimizi gidermek üzere gerekli hazırlıklara başladık ancak bunun için zamana ihtiyaçımız var. Bu doğru bir eleştiridir ve bunu yerine getireceğiz. Bu kapsamda Hazine taşınmazlarının, değerleme işlemlerinin tamamlanması ve muhasebe sisteminde izlenmesine yönelik Bakanlığımızca bir bilişim sistemi projesi başlatılmış olup 2014 yılının sonunda projeyi tamamlamayı hedefliyoruz. 'Daha önce tamamlayın' derseniz, insan kaynağı olarak mümkün değil. Bu bir eksiklik ve biz bu eksikliği tamamlayacağız."
Şimşek, Varlık Barışı'nda 21 Ekim 2013 itibarıyla 58,3 milyar liralık bildirimde bulunulduğunu ve 1,2 milyar lira vergi tahakkuk ettirildiğini bildirdi. Şimşek, 5,5 milyar lira tutarındaki varlık için 111 milyon lira vergi ödendiğini kaydetti.
Bakan Şimşek, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda 2014 Yılı Bütçesi'ne ilişkin yaptığı sunumda, bütçede en büyük payı yine eğitime ayırdıklarını belirterek, 2014 yılında eğitime ayırdıkları kaynakları 2013 yılı bütçesine göre yüzde 15,4 oranında artırarak 78,5 milyar liraya çıkaracaklarını söyledi.
Bu rakamın, toplam bütçe giderlerinin yaklaşık yüzde 18'ine, vergi gelirlerinin ise yüzde 22,5'ine karşılık geldiğine işaret eden Şimşek, yükseköğretim için de 2014 yılında 16,9 milyar lira kaynak ayrıldığını ifade etti.
Ayrıca, geçen yıl yapılan düzenlemeyle yükseköğretimin birinci öğretim ve açık öğretim programlarında öğrenci harçlarını kaldırdıklarını anımsatan Şimşek, bu uygulama için de 2014 yılı bütçesinde 548 milyon lira kaynak ayrıldığını kaydetti.
Öğrencilere verilen burs miktarlarını 2002 yılına göre büyük ölçüde artırdıklarına dikkati çeken Şimşek, Organize Sanayi Bölgelerinde nitelikli iş gücü ihtiyacını karşılamak amacıyla da bu bölgelerde açılan özel mesleki ve teknik eğitim okullarına öğrenci başına 4 bin 500 ila 5 bin 500 lira arasında eğitim ve öğretim desteği verdiklerini bildirdi.
"Kamu sağlık giderleri için ayrılan toplam kaynağı yaklaşık 75 milyar liraya çıkartacağız"
Bakan Şimşek, 2014 yılında kamu sağlık giderleri için ayrılan toplam kaynağı önceki yıla göre yüzde 11 oranında artırarak yaklaşık 75 milyar liraya çıkartacaklarını, böylece 2002 yılından bu yana kamu sağlık harcamalarının yaklaşık 6 katına yükseleceğini ifade etti.
Sağlık harcamalarının eğitimden sonra en büyük ikinci harcama kalemi olduğuna dikkati çeken Şimşek, bütçeden sağlığa ayrılan kaynakla temel sağlık göstergelerinde ciddi iyileşmeler elde edildiğini anlattı.
"Yatırım bütçesini 2013 yılı başlangıç ödeneklerine göre yüzde 12,9 arttırdık"
Bakan Şimşek, AK Parti Hükümetleri döneminde özel sektör yatırımlarını, istihdamı ve büyümeyi destekleyen, bölgeler arası gelişmişlik farklarını azaltan ve ülke refahını artıran kamu yatırımlarına ivme kazandırdıklarını dile getirdi.
Bu çerçevede, eğitim, ulaştırma, tarım, sağlık, teknolojik araştırma, içme suyuyla bilgi ve iletişim teknolojilerinin geliştirilmesine yönelik alt yapı yatırımlarına ağırlık verdiklerini ifade eden Şimşek, 2014 yılında yatırım ödenekleri için yaklaşık 44,2 milyar lira kaynak öngördüklerini söyledi. Şimşek, yatırım bütçesini 2013 yılı başlangıç ödeneklerine göre yüzde 12,9 oranında arttırdıklarını ifade etti.
"BES hesaplarına bugüne kadar 873,5 milyon lira ödeme yaptık"
Şimşek, yurt içi tasarrufları artırmak amacıyla bireysel emeklilikte teşvik sistemini yenilediklerini dile getirerek, doğrudan "Devlet Katkısı Sistemi" için 2013 yılı merkezi yönetim bütçesinde 1,3 milyar lira ödenek ayırdıklarını bildirdi. Bireysel emeklilik hesaplarına bugüne kadar 873,5 milyon lira ödeme yaptıklarını kaydeden Şimşek, sektördeki büyüme ve toplumsal farkındalığı da dikkate alarak 2014 yılında sistem ödeneğini yüzde 56 artırarak yaklaşık 2 milyar liraya çıkardıklarını, 2015 yılında 2,6 milyar lira, 2016 yıllında ise 3,1 milyar lira ödenek ayırmayı öngördüklerini dile getirdi.
Bireysel Emeklilik Sistemi'nde alınan vergilere de değinen Şimşek, sistemde anapara üzerindeki vergileri iade ettiklerini söyledi. Şimşek, "Bireysel emeklilik sistemi ve diğer şahıs sigortalarından ayrılanlara yapılan geri ödemeler üzerinden Eylül 2012 öncesi kesilen vergilerin ana paraya isabet eden kısmını iade ediyoruz. Bu kapsamda yaklaşık 420 bin adet başvuru aldık, bu başvuruların takriben 190 bininin, yani yüzde 45'inin iade taleplerini gerçekleştirdik. 7 Ekim 2013 itibarıyla hak sahiplerine 154 milyon lira ödeme yaptık. Kalan hak sahiplerinin iadelerini de yıl sonuna kadar gerçekleştirmeyi hedefliyoruz" şeklinde konuştu.
"Kamu görevlilerimizi ve emeklilerimizi enflasyona ezdirmedik"
Maliye Bakanı Şimşek, iktidara geldikleri 2002 yılı sonundan bu yana kamu görevlilerini ve emeklileri enflasyona ezdirmediklerini ifade ederek, ücret ve maaş artışını enflasyonun üzerinde yaptıklarını belirtti. Şimşek, "Aile yardımı ödeneği dahil en düşük memur maaşı 2002 Aralık ayında 392 lirayken 2013 Ekim ayında 1.887 liraya çıktı, artış yüzde 381,4 oldu. Net asgari ücret 2002 Aralık ayında 184 lirayken 2013 Ekim ayında 804 liraya çıktı, artış yüzde 336,2 oldu. Bu dönemde enflasyonun yüzde 154,4 arttığını göz önünde bulundurursak çalışanımıza, emeklimize enflasyonun çok çok üstünde artışlar yaptığımız ortaya çıkmaktadır" diye konuştu.
2014 yılı bütçesinden tarımsal destek ödemelerine 9,7 milyar liralık ödenek tahsis ettiklerini vurgulayan Şimşek, bunun 2013 yılında ayrılan ödeneğe oranla yaklaşık yüzde 8'lik bir artışı ifade ettiğine dikkati çekti. Tarımsal kredi sübvansiyonu, müdahale alımları ve tarımsal KİT'lerin finansmanı da dahil tarım için toplamda 13,2 milyar liralık kaynak ayırdıklarına işaret eden Şimşek, "Ülkemiz OECD ülkeleri arasında tarıma en çok doğrudan ve dolaylı destek veren ülkedir" dedi.
"Muhtaçların yanında olmaya devam edeceğiz"
2014 Yılı Bütçesinin sosyal destekler açısından da güçlü bir bütçe olduğunu vurgulayan Şimşek, AK Parti hükümetleri olarak göreve geldikleri ilk günden beri muhtaçların, yaşlıların, engellilerin ve diğer dezavantajlı kesimlerin yanında olmaya gayret gösterdiklerini ve bundan sonra da göstermeye devam edeceklerini söyledi.
Bakan Mehmet Şimşek, sosyal yardım harcamaları için 2014 bütçesinde 30,4 milyar lira kaynak ayırdıklarını bildirdi.
"SGK'ya transferleri 77,1 milyar liraya çıkarttık"
Sosyal güvenlik sistemini de desteklemeye devam edeceklerini anlatan Şimşek, 2014 yılı merkezi yönetim bütçesinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılan transferleri 2013 yılı gerçekleşme tahminine göre yüzde 7,1 artırarak 77,1 milyar liraya çıkarttıklarını açıkladı.
Bakan Şimşek ayrıca, 2014 yılında mahalli idarelere aktarılan kaynağı 2013 yılı başlangıç ödeneğine göre yüzde 12,2 artırarak 42,3 milyar liraya çıkardıklarını ifade etti.
"Beyannameli sistemi yaygınlaştırıyoruz"
Bakan Şimşek, kayıt dışı ekonomiyle mücadelenin hükümetleri döneminde önem verilen konuların başında geldiğine dikkati çekerek, bu kapsamda mevcut mevzuatın iyileştirildiğini ve bu çalışamaların devam ettiğini bildirdi.
Şimşek, şunları kaydetti:
"Bu düzenlemelere örnek verecek olursak; beyannameli sistemi yaygınlaştırıyoruz. Kentsel rantların ve sermaye kazançlarının vergilendirilmesindeki istisnaları daraltıyoruz. Bilhassa, özel inşaatların vergilendirilmesine yönelik gri alanları netleştiriyoruz. Gerçek kişilerin taşınmaz ve hisse senedi satışlarına kurumlardaki gibi kademeli istisna getiriyoruz. Eğitim ve sağlık harcamalarının bir kısmının hesaplanan vergilerden indirilebilmesine imkan tanıyoruz. Bu şekilde kayıtlı ekonomiye geçişi hızlandırıyoruz. İşyerleri, arazi-arsalar ve 60 bin lira üzeri konut kira geliri elde edenler için yüzde 25 götürü gider uygulamasını kaldırıyoruz. 26 ila 60 bin lira arası konut kira geliri elde edenler için götürü gider oranını yüzde 15'e indiriyoruz."
Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Stratejisi Eylem Planı
Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Stratejisi Eylem Planı'na değinen Şimşek, 2011-2013 dönemini kapsayan bu plan kapsamında bulunan 47 eylemden 27'sini tamamladıklarını kalan 20 eylemi de yıl sonuna kadar tamamlamayı planladıklarını ifade etti. Şimşek, ayrıca eylem planını 2014-2016 dönemini kapsayacak şekilde güncellediklerini kaydetti.
e-ticaretin izlenmesi
e-ticaretin izlenmesi ve kontrol altına alınması ve gönüllü uyumun sağlanması amacıyla mükelleflere vergisel yükümlülükleri konusunda bilgi veren www.egirisimci.gov.tr isimli bir portal oluşturulduğunu kaydeden Şimşek, "e-ticaret kapsamındaki faaliyetleri kavramak için ülkemiz koşullarını dikkate alan bir yazılım geliştirilmiştir. Bu yazılım ile kayıt dışı çalışan alışveriş siteleri hızla belirlenecek ve vergi kayıp kaçağı engellenmiş olacak. 2010 yılında uygulamaya başladığımız KDV İadesi Takip Projesi ile mükelleflerimizin iade taleplerini de internetten göndermelerine imkan sağlayarak iade sürecini kolaylaştırıyoruz" dedi.
Ayrıca bu sistem kapsamında iade alan mükelleflerin alt firma analizleri yapılarak belge kullanım ve düzenlemesinde uyumsuzluk gösterme riski olan mükellefleri tespit ettiklerini ve haksız KDV iadesi alınmasının önüne geçtiklerini ifade eden Şimşek, projeyi hayata geçirdikleri Ocak 2010'dan 2013 Haziran'a kadar 72 bin 141 mükellefe 1.4 milyonun üzerinde KDV İadesi Kontrol Raporu hazırladıklarını kaydetti.
"Haksız olarak talep edilen 1,1 milyar liralık KDV iadesini engelledik"
Tedarikçiler arasında yer alan 10 bin 236 mükellefin, belge düzenlemede uyumsuzluk riski dolayısıyla incelemeye sevk edildiğini anlatan Şimşek, böylece haksız olarak talep edilen 1,1 milyar liralık KDV iadesini engellediklerini bildirdi.
Vergi dairelerinde büyük bir mesai ve kaynak sarfedilen tebliğ işlemlerini elektronik ortama taşıyarak evrak basım ve posta masraflarından tasarruf edeceklerini dile getiren Şimşek, "Ayrıca iş sürecini hızlandırarak tahakkuk ve tahsilattaki etkinliğimizi de arttıracağız. Elektronik tebligata ilişkin yazılımın 2014 yılının ilk yarısında tamamlanmasını ve pilot uygulama dönemini takiben uygulamanın yaygınlaştırılmasını planlıyoruz" diye konuştu.
"Varlık Barışı'nda 58,3 milyar liralık bildirim"
Şimşek, mevcut gelir politikalarıyla çevresel ve sosyal politikaları desteklemeye de devam ettiklerini söyledi.
İçerdikleri kimyasallar nedeniyle çevre için son derece zararlı olan bitkisel atık yağların geri kazanımının teşvik edilmesine yönelik hazırlıkları tamamladıklarını anlatan Şimşek, "Yurt içinden toplanan bitkisel atık yağlardan elde edilen biodizelin motorine karıştırılarak satılması durumunda biodizele isabet eden ÖTV'nin belli bir kısmı dağıtıcılara iade edilecek. Bu suretle 2014 yılında yaklaşık 350 milyon lira ÖTV'nin tahsilinden vazgeçerek çevre korumaya katkı sağlamayı hedefliyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
Kamuoyunda "yurt dışı varlık barışı" olarak bilinen düzenlemeyi bu yıl uygulamaya koyduklarını hatırlatan Şimşek, bu çerçevede 21 Ekim 2013 itibarıyla 58,3 milyar lira varlık bildiriminde bulunulduğunu ve 1,2 milyar lira vergi tahakkuk ettirildiğini kaydetti. Şimşek, 5,5 milyar lira tutarındaki varlık için 111 milyon lira vergi ödendiğini ifade ederek, bu uygulamanın 31 Ekim 2013 tarihine kadar devam ettiğini ve tahakkuk eden vergilerin 30 Kasım 2013 tarihine kadar ödenebileceğini hatırlattı.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Lütfü Elvan, Şimşek'in sunumunun ardından tasarının geneli üzerindeki görüşmelere perşembe günü devam edilmek üzere toplantıyı kapattı.