Ekim ayı BofA Merrill Lynch Fon Yöneticisi Araştırması’na göre, Avrupa’ya ilişkin algının iyileşmesine karşın, ABD ekonomisinde 'kuyruk riski'nin artması nedeniyle, yatırımcıların küresel ekonomideki toparlanmaya ilişkin iyimserliği ile birlikte şirket karları düşüş gösterdi.
4-14 Ekim arasında yapılan araştırma, küresel ekonominin güçleneceğine inanan yatırımcıların sayısının, halen geçmişe göre güçlü bir düzeyde olmakla birlikte, Eylül ayındaki net değeri olan yüzde 69’dan net yüzde 54’e düştüğünü ortaya koydu. Ekonomik büyümenin gelecek 12 ay içinde “trendin altında” kalmasını bekleyenlerin oranı ise, geçtiğimiz ayki net yüzde 61 değerinden Ekim ayında net yüzde 71’e yükseldi. Eylül ayında yüzde 6 olan, araştırmaya katılanlar arasında ABD’deki mali daralma endişesini bir numaralı yatırım riski olarak görenlerin oranı Ekim ayı itibariyle yüzde 24’e yükselmiştir.
Şirket karlarında toparlanma beklentileri de aynı şekilde düşüş gösterdi. Geçtiğimiz ay, gelecek 12 ay içerisinde şirket karlarının dünya genelinde artacağını beklediklerini belirtenlerin oranı net yüzde 41 iken, bu oran Ekim ayı itibari ile net yüzde 28’e geriledi. Şirket karlarının gelecek yılda azalacağına inananların oranı ise geçen ay net yüzde 11 iken, Ekim ayında net yüzde 18’e çıktı.
Varlık yöneticileri ellerinde bulundurdukları hisse miktarını azalttılar. Eylül ayında portföylerinde hisse senetleri ağırlıkta olan portföy yöneticilerinin oranı net yüzde 60 iken, Ekim ayında bu oran net yüzde 49’a geriledi. Geçen ay boyunca yatırımcılar söz konusu Araştırma kapsamında olan 11 sektörden sekizinde pozisyonlarını aşağı yönde revize ettiler. Geçen ay itibariyle araştırmaya katılanların net yüzde 9’u ağırlıklı olarak ABD hisse senetlerine yatırım yaparken, bu ay bu oran yüzde sıfıra geriledi. Öte yandan, yatırımcılar sabit getirili menkul kıymetlere geri dönüş yaparken portföylerinde düşük seyreden tahvil oranlarını nakit oranları ile birlikte yükselttiler.

BofA Merrill Lynch Research yatırım stratejisi baş uzmanı Michael Hartnett, “Washington’daki gelişmeler yatırımcıların bariz bir şekilde temel yatırım araçlarına dönmelerine neden oldu, ancak yüksek nakit düzeyleri halen varlık fiyatlarında artışa neden olabilir” şeklinde konuştu. Avrupalı yatırım stratejisi uzmanı John Bilton, “Avrupa’ya olan yoğun sermaye akışları kısa dönemde biraz dikkatli olmayı gerektirebilir, ancak bölgede makro düzeyde söz konusu olan ivme, AB hisse senedi piyasalarında görülecek olan herhangi bir düşüşün iştahla karşılanacağını gösteriyor” dedi.
 
Avrupa Hisse Senetlerine Güven Artıyor
Avrupa, son altı yıldaki en yüksek düzeyine ulaşan hisse senedi tahsisleri sayesinde global ekonomideki olumsuz havadan etkilenmemeyi başarmış durumda. Portföylerinde ağırlıklı olarak Avrupa hisse senetlerine yer veren portföy yöneticilerinin oranı Eylül ayında net yüzde 36 iken, bu oran Ekim ayı itibariyle net yüzde 46’ya yükseldi ve 2007’den beri gerçekleşen en yüksek orana ulaştı

Global yatırımcıların Avrupa şirketlerinin karlarına ilişkin beklentileri Washington’daki gelişmelerden etkilenmeksizin yükselmeye devam etti. Söz konusu beklentiler şu an itibariyle Eylül 2007’den bu yana en yüksek düzeyinde seyrediyor. İki ay önce araştırma katılımcılarının net yüzde beşi karların düşeceğine yönelik tahminde bulunurken, bu ay katılımcıların net yüzde 10’u Avrupa bölgesinin en iyi görünüme sahip olan bölge olduğunu belirtti.

Avrupa şirketlerine ilişkin olumlu algı bölgede de açıkça hissediliyor. Ağustos ayında, bölgesel araştırma çalışmasının Avrupalı katılımcılarının net yüzde 55’i gelecek yılda çift basamaklı büyüme oranlarına ulaşılmasının pek mümkün olmadığını belirtti. Bu ay ise, iki aylık dönemde net yüzde 61’lik bir değişim oranı ile, katılımcıların net yüzde 6’sı kazançlarda çift basamaklı büyüme oranları elde edilmesinin mümkün olacağını ifade ediliyor.

Japon hisse senetleri de Ekim ayında global trende direnç göstererek, arka arkaya iki ay gelişme kaydetti. Portföylerinde ağırlıklı olarak bölgeye yer veren global portföy yöneticilerinin oranı Eylül ayında net yüzde 22 iken, bu oran net yüzde 30’a yükseldi.

Yükselen piyasalara güven yeniden tırmanışa geçti
Yatırımcılar ve varlık yöneticileri, portföylerinde yükselen piyasaların hisse senetlerine daha çok ağırlık vermeye başlayarak, Ekim ayı araştırmasında bölgeyi değerli gördüklerini belirtiyorlar.
Ancak global yükselen piyasalara yönelik sinyaller tamamıyla olumlu değil.
Varlık yöneticileri düşük pozisyonlarını yükseltiyor. Portföylerinde yükselen piyasaların hisse senetleri ağırlıklı olmayan araştırma katılımcılarının oranı bir ay önce net yüzde 18 iken, Ekim ayı itibariyle gelişme göstererek net yüzde 10’a düştü. Ortalama olarak, yatırımcıların net yüzde 26’sı portföylerinde bölgeye ağırlıklı olarak yer veriyor.

Dünya genelinde araştırmaya katılanların net yüzde 38’i yükselen piyasaların hisse senetlerinin bütün bölgeler içinde en düşük değerlenmiş olanları olduğunu belirtiyor. Buna karşılık katılımcıların net yüzde 63’ü ABD’nin en aşırı değerlenmiş bölge olduğunu düşünüyor. Yükselen piyasaların portföylerinde en düşük ağırlıkla yer vermek istedikleri bölge olduğunu dile getiren yatırımcıların sayısı ise düşmeye devam etti.
Ancak, aynı zamanda Çin ekonomisi ile ilgili perspektif de kötüleşiyor. Gelecek yılda Çin ekonomisinin güçleneceğini bekleyen bölgesel fon yöneticilerinin oranı Eylül ayında net yüzde 28 iken, bu
oran net yüzde 5’e geriledi. Ayrıca, portföy yöneticileri, yükselen piyasalara ilişkin beklentiler açısından önemli bir gösterge olan emtia risklerini daha da azalttı. Emtialara portföylerinde düşük ağırlıkta yer veren portföy yöneticilerinin oranı Eylül ayında net yüzde 16 iken, bu oran net yüzde 28 oldu.