Bu haber doğruysa durum vahim
Tarih: 07 Ekim 2013 - 16:08
Polisin yetkileri artırılıyor ve daha önce hakim-savcı talebiyle uygulanan 24 saat süreli önleme gözaltıları, şimdi polisin inisiyatifine bırakılıyor
Yavuz Semerci, Habertürk'teki köşesine bugün çok önemli bir iddiayı taşıyor. Semerci, 'baskıcı devlet' uygulamalarına kapı aralayacağını düşündüğü 'önleyici gözaltı' hazırlığını şöyle yorumluyor:
Hepimiz, istisnasız atılan her adımı (ekonomik, sosyal, idari, sportif, siyasal, yargısal) bir başka ülke örneklemesiyle karşılaştırıyoruz. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın türban konusunda dün söyledikleri de böyleydi. "Hangi demokratik ülkede üniversitelerde türban yasağı var" dedi ve ekledi: "Biz bu yasakları kaldırdık."
Onlarda olan ve olmayan (eksikliklerimiz) üzerine bir çeşitleme yaparsam "birkaç fırın ekmek yemek" deyimindekine benzer bir manzara ortaya çıkar. Seçim barajından Siyasi Partiler Yasası'na, basın özgürlüğünden gösteri haklarına kadar say, say bitmez... Ama siyasetçiler konuya kendi tabanları açısından bakmayı seviyor. Bir vatandaş olarak parça parça, milim milim sunulan demokratikleşme sürecinden rahatsızlık duyanlardanım. "Onun vakti var", "Bunun zamanı gelmedi" gerekçelerini büyük haksızlık olarak görüyorum...
Şaka gibi. Bir yandan demokratikleştiğimizi savunacağız, diğer yandan ''önleme gözaltıları" adıyla adım adım polis devleti kuracağız... Hürriyet'te okuduğum habere göre (umarım yalanlanmıştır) polisin yetkileri artırılıyor ve daha önce hakim-savcı talebiyle uygulanan 24 saat süreli önleme gözaltıları, şimdi polisin kendi inisiyatifine bırakılıyor. Tek bir şarta bağlı: Kişilerin hakkında istihbarat raporu olacakmış. İstihbaratı yapan ile gözaltına alan kurum farklı olmayacağına göre değişen bir şey olamaz! Üstelik devlet arşivlerine bir daha çıkmayacak nitelikte adınız kazınacak. Hangi demokratik ülke örnek alınmış bilmiyorum ama bu polis paketi bu haliyle çıkarsa eylem yapma ve olay çıkarma olasılığı olan kişiler fişlenmeye başlanacak. Gezi eylemlerini dikkate alırsanız (yasa dışı kabul edildiğine göre), sokağa çıkan milyonlarca kişi bu listenin potansiyel müşterileridir. Elbette bu sayıda bir gözaltı yapılamayacağından kitleleri harekete geçirme potansiyeli olan kişilere odaklanacak polis. Bunların çoğu kanaat önderidir. Sivil toplum kuruluşlarının yöneticileridir. Sosyal medyada tahrik edici(!) yazanlardır.
Bir de eylemlerde yüz gizlemek, kimliğini gizlemek anlamına geldiğinden bir cezası varmış ve bu artırılacakmış. Adam (geçen gün basına yansıdı) elinde uzun namlulu otomatik tüfek var, yüzü kapalı... Çünkü suç işliyor. Ancak bu paket çıkarsa barışçıl eylemlerde bile fişlenmemek adına yüz gizleyenlerin sayısı artacaktır. İnsanların hak arama mücadelesi zarar görecektir.
Mahkeme kararı olmadan, hakim veya savcı devreye girmeden kolluk kuvvetlerine bu tip yetkiler vermek baskıcı devlet uygulamalarına kapı aralamaktır. Halbuki yapılacak olan bellidir. Hükümet demokratikleşmeye önem veriyorsa -ki tüm söylemler bu yöndedir- AB mevzuatını eksiksiz uygulamalı. AB'ye katılım için gerekli düzenlemeleri hiç mazeret üretmeden yerine getirmeli. Bizi içlerine alsınlar diye değil, orada yaşayanların sahip olduğu özgürlük ortamını kurmak için... Böylece biz de bir an evvel ona buna referans vermekten ve ucundan sayılacak iyileştirmelerle günü idare etmekten kurtulalım.
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/bu-haber-dogruysa-durum-vahim/397066