Temmuz ayında Aras Kargo’daki yüzde 20 payını 100 milyon TL bedelle Austria Post’a satan İş Girişim Sermayesi, bu satıştan elde ettiği kârı hissedarları ile paylaşıyor. Şirket, toplam 13 milyon 330 bin 800 TL’yi hissedarlarına nakit temettü olarak dağıtacak. Şirketin bu yıl dağıttığı toplam nakit temettü 30.8 milyon TL’yi olurken, bugüne kadar dağıttığı toplam nakit temmettü miktarı ise 62.1 milyon TL’ye ulaştı.
Aras Kargo’nun yüzde 20’sini Kasım 2011’de 17.5 milyon TL’ye satın alan İş Girişim Sermayesi, temmuzda yaptığı satışla bu işlemden 82.5 milyon TL kâr etmiş oldu. Milliyet'e konuşan İş Girişim Sermayesi Genel Müdürü Murat Özgen, bu işlemin getirisini hissedarlarıyla paylaştıklarını belirterek, “Bu temettü sonrası 2013 yılında dağıtılan toplam temettü verimimiz yüzde 14.8’e ulaşıyor. Bu oran BIST 100 ortalamasında yüzde 2.16 seviyesinde” dedi.
Yılın ilk 9 ayında İş Girişim hisseleri yüzde 55 prim yaparken, BIST endeksi yüzde 3 değer kaybetti. Şirketin piyasa değeri de 207 milyon TL.
Portföyde 4 şirket var
İş Girişim’in yaptığı işi ‘cehver çıkarmak’ olarak tanımlayan Murat Özgen, 2002 yılından bugüne kadar toplam 15 ortaklığa 110 milyon dolar yatırdıklarını, bunların 11’inden (Cinemars, Tüyap, Beyaz Filo, Step Halı, ITD, Dr. F.Frik, Probil, Ode Yalıtım, Havaş, Aras Kargo, Turkmed Diyaliz) ortalama 4 yıl içinde çıkış yaptıklarını, yıllık dolar bazında yüzde 26.4 getiri sağladıklarını söyledi.
Şirketin şu anda portföyünde NumNum (yüzde 61.6), Toksöz Spor (yüzde 56), Ortopro (yüzde 32.5), Nevotek (yüzde 81.24) bulunuyor
‘YABANCI İLGİSİ SÜRÜYOR’
Sermaye piyasalarında paranın gelişmekte olan ülkelerden gelişmiş ülkelere kaydığını hatırlatan Murat Özgen, “Bu dönemde yabancılar Türkiye’deki şirketlere ilgi gösterir mi?” sorusunu şöyle yanıtladı:
“Biz Türkiye ekonomisinin ortalama büyümesinden daha hızlı büyüyen şirketlere ortak oluyoruz. Büyüme potansiyeli olan, ihracat yapabilen şirketlere ilgi tabi ki sürecektir. Buradaki şirket değerleri sorun olabilir. Çok pahalı gelebilir. Ama büyüyecek bir şirketse yabancı ilgisi sürecektir.”
‘Küçük olsun, benim olsun’ diyorlardı...
“Biz iyi şirketlere ortak olup, onları daha rekabetçi hale getiriyoruz” diyen Özgen, 2000’li yılların başında girişim sermayelerinin işinin oldukça zor olduğunu, özellikle finansal açıdan zor şirketlere yatırım yapıldığı gibi yanlış bir algı olduğuna değindi. Özgen şöyle devam etti: “Şirket sahipleri de ‘küçük olsun ama benim olsun’ ya da ‘Allah sattırmasın’ diyordu. Ancak, enflasyonun ve faizlerin düşmesiyle birlikte şirketler, aslında kâr etmediklerini gördü. Yeni ekonomik görünümün ardından yabancı ilgisiyle beraber 2005 yılında Türkiye’de şirket satın alma ve birleşme işlemleri rekor seviyeye çıktı. Sermaye ihtiyacında olan şirket sahipleri de hem yurtiçinde büyüme hem de yurtdışına açılma isteğiyle girişim sermayesine de sıcak bakmaya başladı.”
2 şirkete daha yatırım planı
Murat Özgen’in verdiği bilgilere göre, şirket 2014’te 2 şirkete daha yatırım yapmayı planlıyor. Gayrimenkul ve finansal hizmetler hariç tüm sektörlerle ilgilendiklerini belirten Özgen şu bilgileri verdi:
“Perakende, hizmet, sağlık ve ilaç, inşaat malzemeleri, hızlı tüketim, eğlence, turizm, eğitim ve enerji gibi sektörlerle ilgileniyoruz. Yatırım planladığımız şirketlerin başarılı geçmiş performanslarının yanı sıra büyüme odaklı vizyonu olması gerekiyor. Nakit yaratan, büyüme hikayesi olan, parametreleri kolay anlaşılan ve yönetim kalitesi açısından içimizin rahat olacağı şirketleri hedefliyoruz. Proje bazına ortalama 15-25 milyon dolar yatırım planlıyoruz. Orta ölçekli şirketlerle ilgileniyoruz.”
Büyüme potansiyeli olan şirketlere yönetim bilgisi ve sermaye katkısı sağladıklarını kaydeden Özgen, önümüzdeki dönemde ‘satıcı’dan çok ‘alıcı’ olacaklarını kaydetti.