Yazdır

Ulus-devletin ruhuna Fatiha!

Tarih: 02 Ekim 2013 - 09:22

"Kendimi 'lâik muhafazakar' olarak tanımlarım... Ulusal ve bireysel bağımsızlık karakterim oldu... Bu özellikleriyle Cumhuriyet’i çok sevmiştim..."

Ege (Cansen) Hoca, bugünkü yazısına "Ulus-devlet bitti" başlığını uygun görmüş. Biz de sözünü başlangıç yapmanın daha uygun olacağını düşündük: NE OLDU DEME, NE OLACAK DE!..
Dün Başbakan Erdoğan tarafından açıklanan "demokratikleşme paketi"ne belki de en radikal tepki, bu kadar "yumuşak" ama "etkili" verilebilirdi. İşte Cansen'in Hürriyet'teki o yazısı: 
1923’te Cumhuriyet’in ilanıyla birlikte “çok milletli” Osmanlı Devleti hukuken yani “de juri” sona ermiştir.
Demokratikleşme paketinin açılmasıyla birlikte de bir “ulus-devlet” olan Türkiye Cumhuriyeti resmen olmasa da fiilen yani “de facto” sona ermiştir. Bu ifadeyi, demokratikleşme paketini iyi veya kötü diye nitelemeden, sadece tarihe not düşmek için yazıyorum. Paketin, bu ülkede yaşayan tüm insanlara mutluluk getirmesini can-u gönülden dilerim. Hayırlı olsun.
HER KESİMİ AYNI PAKETLE MUTLU ETMEK İMKÂNSIZDIR
Bu paket, tek milletli Türk devletini, Osmanlı Devleti gibi “çok milletli” hale dönüştürmek için atılan ne ilk ne de son adımdır. Zaten Başbakan da, uygun zemin ve zamanlarda ilave paketlerin açılacağını bizzat söylemiştir. Açılmış paket, açılacak paketlerin istikamet göstergesidir. Toplumlar, tarih boyunca şartların zorlamasıyla değişimden geçmiştir. Bunların bir kısmı evrimle, bir kısmı devrimle olmuştur.  Evrimden kasıt, çok yavaş, adeta hissetmeden, farkında bile olmadan değişime tabi tutulmaktır. Devrim ise, değişimin tüm haz veya acılarını ruhunun ta derinliklerinde hissederek kısa sürede dönüşüme uğramaktır. Osmanlı Devleti’nin bitişi, devrimle olmuştur; onu bitiren Cumhuriyetin bitişinin de bir (karşı) devrim şeklinde olması doğaldır. Pek tabii, adına devrim de dense, her dönüşüm aslında uzun bir oluşum/hamilelik dönemi sonunda ete kemiğe bürünür.
CUMHURİYET ÇOK GÜZEL BİR PROJEYDİ
Bugün 75 yaşını aşmış olmama rağmen kendimi hâlâ bir “cumhuriyet çocuğu” olarak görürüm. Üniversite yıllarında, çoğu arkadaşımın aksine ben Demokrat Parti’yi tutardım. En çok Süleyman Demirel’e oy verdim. Kendimi “lâik muhafazakar” olarak tanımlarım. Hiç avangart olmadım. Bugünkü gibi hep demodeydim. Züppeliklerden, hoppalıklardan, aşırılıklardan hiç hoşlanmam. Hayatta en hakki mürşit ilimdir ilkesine iman ettim. Türkiye’de yaşayanları hepsini Türk olarak gördüm. Ulusal ve bireysel bağımsızlık benim karakterim oldu.
CUMHURİYET’İ ÇOK SEVMİŞTİM
Bu özellikleriyle “Cumhuriyet’i” çok sevmiştim. Kısmet buraya kadarmış. Herkesin benimle aynı duyguları paylaşmasını bekleyemem. Açılan ve açılacak daha kapsamlı paketleri coşkuyla karşılayanların sevincini paylaşamasam da, kederlere gark olmayacağım. Onları anlamaya ve onların neşesinden ve mutluluğundan kendime de pay çıkarmaya çalışacağım.
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/ulus-devletin-ruhuna-fatiha/396516