Bazı günler ve kararlar vardır ki, tarihe kazanır. Yıllarca konuşulur, kimi zaman sis perdesi aralanmaz hatta gerçekler sır olarak kalır ve gider. 24 Eylül 2013’te Fatih Terim’in işine son verildiği tarihi toplantıda neler yaşandığını da camia ve taraftar çok iyi bilmeli. Bu noktada o toplantıya dair bazı notları paylaşmıştık. Ama eksik kalan parçaları da tamamlamak bize kaldı. Kritik toplantı öncesi böyle bir gündemle toplandıklarını o gün gazete haberlerinden öğrendi yöneticilerin çoğunluğu. Sorun Başkan ile Terim arasındaydı ve şiddetli geçimsizlikte bardağı taşıran son damla telefon polemiğiydi.
Milliyet'ten Nevzat Dindar'ın haberine göre, Terim, G.Saray’a imza attığında, ‘Direkt Başkan’a bağlı çalışır’ şeklinde sözleşmesinde özel bir madde vardı. Ali Dürüst ve Abdurrahim Albayrak buna karşın aradaki köprü vaziyetini üstlenmişlerdi. Kurumsallaşma hamlesi sonucu çeşitli direktörlükler ortaya çıkmış ve bunların tepesinde de Lutfi Arıboğan bulunuyordu. Aysal, yönetimini yenileyince, aradaki bağı kuran isimlerle yollar ayrılmış, Başkan da “Terim’le teması kendim kurarım” demişti. Çünkü hoca başka kimseye hesap vermezdi!
DOĞRU OLMAZ
Tarihi zirvede Başkan görüşmeleri ve ilişkileri tek tek anlattı. Yöneticiler fikirlerini söyledi. Ancak bir oylama yapılmadı.
Yönetimde 4 isim ısrarla Fatih Terim’in toplantıya çağrılmasını istedi. Konumu gereği ilk sözü 2. Başkan Özkan Olcay aldı. Olcay, “Terim’i anlamakta zorluk çektiğim bazı hususlar var. Hocayı çağıralım. Bize son durumu anlatsın. Gerekirse özür dilesin. Ondan sonra karar verelim” şeklinde görüş belirtti.
HOCA ZOR BİRİ
Başkan Yardımcısı Candan Erçetin söze girer; “Fatih hoca zor biri. Ama bu yeni bir şey değil, hep böyle. Yönetmek ve onarmak lazım.”
Daha sonra Adnan Nas, Aka Gündüz Özdemir ve diğer isimler doku uyuşmazlığına vurgu yaparak, yapılan saygısızlığa dikkat çekti. Ancak bu noktada, Özkan Olcay ve Candan Erçetin’le aynı paralelde görüş belirten iki isim daha var. Bu isimlerden Mete İkiz, Terim’in 40 yıldır camianın içinde olduğunu ve bu nedenle örf ve adetleri çok iyi bildiğini anımsatarak, şunları söyler; “Evet doğru olmayan hususlar varsa bunların iyi anlaşılması lazım. Acilen hocamız çağrılmalıdır. Hepimizin önünde ya da siz başbaşa konuşun. Hocanın hata ve suçları varsa bunları göreceğini düşünüyorum. Fatih hocanın göreve devam etmesini en doğru seçenek olarak görüyorum.”
AYSAL İSTEMEDİ
Bunun üzerine Ebru Köksal kısa konuşur: “Mete detaylı bir analiz yaptı. Hocamla görüşülmesi gerektiğini düşünüyorum:”
Ancak bu farklı seslere karşın Başkan, Terim’le yolları ayıracağını söyler. Galatasaray’ın kendi gelenekleri devreyi girmiştir. Herkes fikrini söyler ama son söz başkana aittir. Bu kez şekil yönünden bir takım uyarılar yapılır.
Bu kez de aynı isimler “Böyle bir karar çıkıyorsa hocanın suratına söyleyelim. Sonuçta yıllarını bu camiaya vermiş birisi” çıkışını yaparlar. Bunun üzerine 2. Başkan Özkan Olcay, Fatih Terim’i telefonla arar. Ama hocanın telefonu kapalıdır. Asistanı Hande Sümertaş’a ulaşılır. Basına açıklama yapılmadan hemen önce Hande Sümertaş aracılığıyla hoca bilgilendirilir.