Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, merkezi yönetim bütçesinde bu yıl hedeflerden daha iyi sonuçlar elde edileceğini, bütçe açığının GSYH'ya oranının OVP'deki (Orta Vadeli Program) yüzde 2.2'den düşük, faiz dışı fazlanın GSYH'ya oranının da yüzde 1.2'den yüksek olacağını söyledi.
Bu yıl Ocak-Ağustos döneminde bütçe, vergi gelirlerindeki artışın yanı sıra özelleştirmenin desteğiyle 231 milyon lira fazla verdi. Yıl sonunda bütçe açığı 34 milyar lira, FDF ise 38 milyar lira olarak öngörülüyor.
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Şimşek, "Açığı bu yıl yine düşük tutacağız ama ülkenin uzun vadeli geleceğini inşada gerekli olan bazı alanları, eğer imkanlar elveriyorsa, desteklemeye devam edeceğiz. Son üç-dört yılda bütçeden bunlara 30-40 milyar lira ilave kaynak aktardık" dedi.
Bütçede öngörülen ödeneklerin ötesine taşmayacaklarını, bunun tek istisnasının altyapı olabileceğini kaydeden Şimşek, şöyle konuştu:
"Türkiye'nin kalkınması için altyapı, eğitim ve Ar-Ge'yi ciddi şekilde önceliklendirdik. Gelir performansımız öngörülenin çok ötesine giderse onu kısmen altyapıya kullanacağız, bir bölümünü ise bütçede tutacağız."
Bu yıl yüzde 4'lük büyüme tahminine yönelik aşağı yönlü bazı risklerin devam ettiğini ancak AB'deki toparlanmanın pozitif yönlü katkıda bulunacağını kaydeden Şimşek, "Büyüme yine muhtemelen yüzde 4'ün bir miktar altında kalır" dedi.
Hükümet, bu yılın hedeflerinin de revize edileceği 2014-2016 OVP'sini Bütçe Yasa Tasarısı'nın verileceği 17 Ekim'den önce açıklayacak.
Şimşek, Türkiye'de net ihracatın büyümeye pozitif katkısının olduğu dönemlerin istisna olduğunu belirterek, "Türkiye geleneksel olarak iç talep ağırlıklı büyür. Bu bizim çok tercih ettiğimiz, arzuladığımız bir yapı değil. Bunu iyileştirmeye yönelik orta-uzun vadeli reform çalışmamız ve uygulamamız yapıldı, yapılıyor. Sonuçta yapısal dönüşüm zaman alıyor. Türkiye gelecek yıl muhtemelen iç talep ağırlıklı büyümeye devam edecek" dedi.
Hükümet bu yıl yüzde 4'lük büyümenin yarısını iç tüketim, yarısını da ihracattan bekliyordu. Dünyadaki ekonomik kriz ve Ortadoğu'daki siyasi gelişmeler nedeniyle ihracatta hedefin yakalanması mümkün görünmüyor.
MİLLİ PİYANGO BU YIL TAMAMLANACAK
Şimşek, bu yıl özelleştirmede önemli adımlar atıldığını ve yılın kalanında 2.7 milyar dolarlık özelleştirme tahsilatı gerçekleştireceklerini bildirdi. Özelleştirmeden bütçeye bu yıl 8.3 milyar TL kaynak aktarıldı. Milli Piyango'nun özelleştirilmesi için hazırlanan yönetmeliği Bakanlar Kurulu'na gönderdiklerini söyleyen Şimşek, "Bu özelleştirmeyi yapacağız, geç bile kaldık. Yıl sonuna kadar Milli Piyango'da ihale sürecini bitirmeyi hedefliyoruz" dedi.
VERGİ AYARLAMASI GÜNDEMDE DEĞİL
Şimşek, gelecek yıl önemli vergi inisiyatifleri almayacaklarını sadece mikro düzeyde bazı sorunları çözmek için vergisel adımlar atacaklarını belirtti. Şimşek, "Şu an itibariyle gündemimizde kurumlar vergisi, gelir vergisi, KDV gibi temel vergilerde aşağı veya yukarı yönlü bir ayarlama çalışmamız yok" dedi.
Önümüzdeki dönemde de reformlara devam edeceklerini, Gelir Vergisi Tasarısı'nı TBMM'ye sunduklarını kaydeden Şimşek, Vergi Usul Kanunu'na dair çalışma grupları oluşturulduğunu belirtti.
İşgücü Piyasası Reformu'nun nihai şekle gelmek üzere olduğunu kaydeden Şimşek, "Ekim'de bu tasarıyı TBMM'ye göndereceğiz. Bunu düzenlemenin temel mantığı daha çok istihdam, işgücü piyasası esnekliği ve işgücü piyasasına dair sorunların çözülmesi" dedi.
Eğitimde kalitenin artması, Ar-Ge, adalet gibi alanlarda yeni düzenlemelerin yanı sıra anayasa çalışmasının da sürdüğüne vurgulayan Şimşek, "Yakın dönemde daha fazla doğrudan yatırım çekmek için yatırım ortamını iyileştirmeye yönelik ilave bir çaba içine gireceğiz. İlave adımlar üzerinde çalışıyoruz" dedi. 
MERKEZ BANKASI İLE ÇATIŞMA YOK
Şimşek, TCMB ile hükümet arasında bir çatışmanın kesinlikle söz konusu olmadığını, TCMB'nin ekonomi takımının önemli bir üyesi olduğunu ve son derece uyumlu çalıştığını belirtti.
"Makro finansal istikrar bizim için son derece önemli. TCMB çok sıkıntılı bir dönemde çok sıkı bir performans ortaya koymuştur. Kim ne derse desin" diyen Şimşek, şöyle devam etti:
"Türkiye eğer bu kadar dış şoku idare edebilmişse, yönetilebilir bir seviyede tutmuşsa bunda en önemli katkılardan biri hükümetimizin mali disiplin ve yapısal reformlar konusunda siyasi istikrarın bir unsuru olarak ortaya koyduğu irade ama bir o kadar da TCMB, BDDK, SPK, Hazine ve Maliye'nin uyum içinde çalışmasıdır."
"Hükümetin kesinlikle TCMB'nin günübirlik politika çerçevesine müdahalesi söz konusu değil. Araçlarında tamamen bağımsız, hangi araçları ne ölçüde devreye sokacak tamamen Merkez Bankası Para Politikası Kurulu'nun yetkisinde olan bir konu. Enflasyon hedefi ortak belirleniyor ama belirlendikten sonra nasıl ulaşılacağı TCMB'nin işi."
Şimşek, şokların geçici olduğunu düşündüklerini ve bu görüşlerini piyasanın da paylaştığını kaydederek, "Enflasyonda elde edilen kazanımlar Türkiye ekonomisi için kritik önemde. Bu bizim için temel öncelikli bir konu. Finansal istikrar da öyle. Ama önemli olan beklentilerde ciddi bir bozulmanın olmaması. Çekirdek enflasyonun hâlâ en azından hedeften çok fazla uzaklaşmamış olması.. Bunlar önemli" dedi.
Mehmet Şimşek, yılın ilk yarısında Hazine'nin borçlanma faizlerinin yüzde 6.5 olan ağırlıklı ortalamasının yılın tamamında en fazla geçen yılkı yüzde 8.5-8.7 bandına kadar çıkabileceğini, ancak bunun getireceği yükün uzun borçlanma imkanı nedeniyle uzun vadeye yayılacağını söyledi.        
ABD Merkez Bankası'nın tahvil alımlarını azaltmama kararının geçici bir rahatlama sağlayacağını ancak Fed'in mevcut politikasının sonsuza kadar devam etmeyeceğini belirten Şimşek, "Fiyat oynaklığını, faiz, kur ya da başka değişkeni, temel bir kriz olarak görmüyorum. Bunu varlıkların yeniden fiyatlandırılması süreci olarak görüyorum" dedi.
Cari açığın Türkiye'nin yapısal bir problem olduğunu belirten Şimşek, "Ortaya koyduğumuz yapısal reform çabalarının etkisini cüzi de olsa cari açıkta görmeye başladık" dedi.   
Siyasi istikrarın ve bütçe disiplininin devam ettiğini, bankacılığın sağlığına yönelik bir soru işareti bulunmadığını belirten Şimşek, "Türkiye ekonomisi kriz döneminde istihdam yaratma kapasitesini çok güçlü şekilde ortaya koydu. Son 12 ayda 800 bin istihdam sağlandı. Bunlar, cari açığı yönetilebilir seviyede tutma açısından Türkiye'ye bu yeteneği kazandırıyor" dedi
HAVAYOLU ÖZELLŞTİRMESİ GÜNDEMİMİZDE YOK
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türk Hava Yolları'nın  özelleştirilmesinin gündemlerinde olmadığını söyledi. Şimşek, İstanbul Finans Zirvesi toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlarken, "THY'nin özelleştirilmesigündemimizde değil, özelleştirme gibi bir çalışmamız yok. Bir ara danışman alma noktasında çalışmamız oldu. Ama amaç havacılık sektöründeki gelişmeleri takip etmekti" dedi.