Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Merkezi Yönetim Bütçe rakamlarını yaptığı yazılı açıklamada değerlendirdi. "Bu yıl bütçe oldukça güçlü bir performans sergilemiş ve yılın ilk sekiz ayında bütçe 231 milyon TL fazla, 38 milyar TL ise faiz dışı fazla vermiştir" diyen Şimşek, "Bu gerçekleşme, seçim bütçeleri uygulanacak ve bütçe açığı artacak dedikodularının ne kadar yersiz olduğunu açıkça ortaya koymaktadır" ifadesini kullandı. Şimşek, gerçekleşmelerin bütçe açığının yıl sonu için öngörülen 34 milyar TL’nin altında kalabileceği yönünde olduğunu belirtti. 2013 yılı Ocak-Ağustos döneminde bütçe gelirleri bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 17,9 oranında artarak 259,9 milyar TL olduğunu kaydeden Şimşek, "Bütçe giderleri ise gelirlere göre daha düşük bir oranda, yüzde 13,4 oranında artmış ve 259,7 milyar TL olarak gerçekleşmiştir" dedi.
VERGİ VE ÖZELLEŞTİRME GELİRLERİ ETKİLİ OLDU
Şimşek, "Bu olumlu performansta vergi ve özelleştirme gelirlerinin güçlü seyretmesi etkili olmuştur" ifadelerini kullandı. Şimşek, açıklamasına şöyle devam etti:
"Bu yılın ilk sekiz ayında vergi gelirleri geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 18,6 oranında artarak 216 milyar TL olarak gerçekleşmiştir. Bu tabloda, iç talepteki toparlanmanın etkisiyle ithalat ve tüketime dayalı olan vergilerdeki güçlü tahsilat etkili olmuştur. Bu dönemde ithalden alınan KDV yüzde 29,6, özel tüketim vergisi yüzde 24,1, dahilde alınan KDV yüzde 22,4 oranında artmıştır. Özelleştirme gelirleri de yılın ilk sekiz ayında OVP’de (Orta Vadeli Program) öngördüğümüz 4 milyar TL’nin üzerine çıkarak 8,3 milyar TL olarak gerçekleşmiştir. 2B’den ise satışların başladığı 15 Nisan tarihinden bu yana toplam 900 milyon TL tahsil edilmiştir. Tahsilatların artarak devam etmesi beklenmesine rağmen, yıl sonunda 2B gelirlerinin bütçede öngörülen 4,8 milyar TL’nin altında kalması muhtemeldir. Bütçe giderlerinin alt kalemlerin bakacak olursak, ana bütçe giderlerini oluşturan personel harcamaları ile cari transferlerin yılın ilk sekiz ayında yıllık bazda yüzde 10-15 aralığında artarak nispeten yüksek seyrettiğini görmekteyiz. Bu yıl önceki yıllardan farklı olarak üretken yapıyı tetikleyen sermaye gider ve transferlerini yılın ilk yarısından itibaren devreye soktuk. Kamu harcamalarını önceden kullanarak iç talebin canlanmasına ve ekonomik büyümenin hızlanmasına katkı sağladık. Zira geçen hafta açılanan büyüme rakamları da bunu teyit etmektedir.
Yılın geri kalan dört ayına bakacak olursak, ABD Merkez Bankası'nın para politikasında yapacağı değişiklik ile ortadoğudaki siyasi belirsizliklerin piyasalar üzerinde risk oluşturduğunu görmekteyiz. Tüm bu risklere karşı ülkemizde makro-finansal istikrarı korumak adına en önemli çıpamız olan mali disiplini sürdürmeye devam edeceğiz."