Bu yasa çıkarsa eşler yandı!.. Şükrü Kızılot, Hürriyet'teki yazısında yine ses getirecek bir düzenleme hazırlığına dikkat çekiyor. Malum, özellikle küçük esnafın çoğu ailecek çalışıyor. Şirketin sahibi koca, çalışanı da kadın olarak görünüyor. Ancak Şükrü Hoca'nın yazısını bakılırsa bu durum avantaj olmaktan çıkıyor. Nasıl mı?
İşte Kızılot'un o yazısı;
Meclis’te bekleyen tasarı şöyle diyor: Eşine ait işyerinde çalışanlara ödenen ücretler, gider olarak düşülemeyecek.
Yani markette, kuaförde çalışan eşe ücret ödenmesi kabul edilmiyor. Ödense bile, “Ticari kazancını belirlerken, bu ödemeyi gider yazamazsın” deniliyor.
Çalışan eşlere “ücret ödemeyi sakıncalı bulan” bir yasa tasarısı var. Bu tasarı aynen yasalaşırsa, eşler aleyhine bir “ayırımcılık” söz konusu olacak.
Daha ötesi, bu yasa maddesi aile düzenlerini bile etkileyecek! Şu anda, TBMM Plan ve Bütçe Alt komisyonunda Gelir Vergisi Kanunu ile ilgili bir yasa tasarısı var.
Bu tasarıda yer alan düzenlemeye göre; eşine ait işyerinde çalışanlara ödenen ücretler, gider olarak indirilemeyecek. Daha açık bir anlatımla, işyerinde çalışan eşe ücret ödenmesi kabul edilmiyor. Her şeye rağmen ödenirse, “ticari kazancını tespit ederken, bu ödemeyi gider yazamazsın” deniliyor (Md.20/b).
Peki.. Düzenleme erkek kadın ayrımı yapmıyor ama bu çoğunlukla kadınları ilgilendirdiğine göre soralım. Bir kadının eşine ait işyerinde çalışması ve o işyerinden ücret almasının ne sakıncası var? Burada vergi kaybı da yok. Çünkü ödenen ücret vergiye tabi tutulacak.
Buna rağmen, kadın bekarken çalıştığı kuaförde işyerinin patronu ile evlenirse, evlendiği tarihten sonra kuaförlüğe devam ettiğinde kadına ücret ödenmesi, ödenirse de gider kaydı kabul edilmiyor. Bakkal, market, beyaz eşya mağazası farketmiyor...
Kadın aynı, yaptığı iş aynı patron da aynı. Değişen tek şey, patronla evlenmesi! Sadece eşe değil, çocuğa da ücret ödenmesi gider olarak kabul edilmiyor! Vergi yasalarındaki değişikliklerle, mevcut hataların düzeltilmesi gerekirken, aksine hareket ediliyor.
AVUKAT VE DOKTOR KARISI
Aynı Tasarı’ya bakıyoruz; serbest meslek kazancı elde edenlerin, sözgelimi; doktor, avukat, mali müşavir ve mimarların, eşlerine ücret ödemeleri kabul ediliyor!
Buna göre örneğin; bir doktorun muayenehanesinde karısı çalışıyorsa, ona ücret ödenmesi ve deftere gider olarak kaydedilmesi kabul ediliyor.
Aynı şekilde, bir avukatın ya da mali müşavirin bürosunda çocuğu çalışıyorsa, o çocuğa ücret ödenmesi ve gider kaydedilmesi kabul ediliyor.
FARK NE?
Eczacının karısı, eczanede çalışıyorsa ona ücret ödenmesi kabul edilmiyor.
Her şeye rağmen öderse “Bu ücreti ödemeni kabul etmiyorum. Böyle bir ödemeyi gider olarak defterine yazamazsın” deniliyor. Nedenine gelince, eczanenin kazancı “ticari kazanç” olarak kabul ediliyor. Doktorun karısı, muayenehanede çalışıyor. Kendisine ücret ödeniyor ve deftere de “gider olarak” kaydediliyor. Nedenine gelince, doktorun kazancı “serbest meslek kazancı” olarak kabul ediliyor.
İnşaat müteahhidinin karısı, kocasının işyerinde ücretli olarak çalışamıyor ama mimarın karısı, kocasının yanında ücretli olarak çalışabiliyor. Mimar tarafından karısına ödenen ücretler, “gider olarak” kaydedilebiliyor. İnşaat müteahhidinin ödediği gider kaydedilemiyor.
SEKRETERLE SEYAHAT
Yukarıdaki açıklamalara göre; bir müteahhit, konfeksiyoncu, yedek parçacı, mobilyacı, turizmci, karısı ile iş seyahatine çıkarsa; karısına ait uçak, otel, yeme içme vb. giderleri defterine masraf olarak yazamayacak.
Aynı iş adamları, iş seyahatine sekreterleri veya çalışanları ile çıkarsa, onların uçak, otel, yeme içme vs. giderlerini, defterlerine masraf olarak yazabilecekler.
Siz siz olun, yurt içinde veya yurt dışında tanıdığınız bir iş adamına sekreteri ya da başka bir kadın çalışanı ile rastlarsanız, aklınıza sakın yanlış bir şey gelmesin.
Bilin ki o işadamı kanuna karşı gelmemek için böyle yapmıştır!