Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, İstanbul'da elektrik faturalarının yüksek geldiği iddialarına ilişkin, Türkiye'nin tamamında veya bir bölgesinde elektrik fiyatlarına zam gelmesi diye bir şeyin kesinlikle söz konusu olmadığını bildirdi.
Bakan Yıldız, Türkiye Elektromekanik Sanayi Genel Müdürlüğünün (TEMSAN) "Hidroelektrik Santrallerde (HES) Yerli İmalat Teşviki için TSE Ürün Belgesi" alma töreninin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
İstanbul'da elektrik faturalarının yüksek geldiği iddialarına ilişkin bir soru üzerine Yıldız, Türkiye'nin tamamında veya bir bölgesinde elektrik fiyatlarına zam gelmesi diye bir şeyin kesinlikle söz konusu olmadığını bildirdi.
Yıldız, söz konusu olayın, yalnızca Ramazan Bayramı'na denk gelen kısımdaki faturalama süresiyle alakalı bir husus olduğunu belirterek, "Temmuz ayında 27 gün, ağustos ayında 21 gün ve eylül ayında da 38 günlük faturalama dönemi olmuştur. Bunu bir zam olarak yansıtanlar, yanlış bir teşhis koymuşlardır, böyle bir şey söz konusu değildir. Türkiye'de elektrik fiyatlarının zamlanması, fiyatlarla alakalı tasarrufların kendisine has bir mekanizması vardır ve 3 ayda bir değerlendirilmektedir. Şu anda böyle bir şey de söz konusu değildir" diye konuştu.
"Hiçbir şirket keyfi bir yaklaşım içinde bulunamaz"
Bazı abonelerin sayaçları yenilenmediği halde yeni sayaç takılmış gibi bir ücretlendirmenin olduğu iddialarına ilişkin de Yıldız, gerek işletmecilik anlayışından gerekse de donanımdan kaynaklanan bir arıza varsa, özel sektörün elbette buna müdahale edeceğini söyledi.
Kamunun ise denetim görevini sürdürdüğünü vurgulayan Yıldız, şunları kaydetti:
"Eğer bir sayacın değiştirilmeden parasının alınması söz konusuysa, mutlaka denetimdeki arkadaşlar bunu değerlendireceklerdir. Ben, gelen şikayetler üzerine bir inceleme de başlattım. Bu konuda hiçbir şirket fevri, subjektif, keyfi bir yaklaşım içinde bulunamaz. Tüm vatandaşlarımızın abonelik hakları bizim güvencemiz altındadır. Bu manada herhangi bir sıkıntı yaşanmaz."
"Ham petrol fiyatlarının düşmesini bekliyoruz"
Bir gazetecinin, akaryakıt fiyatlarına ilişkin EPDK'nın şirketlere yaptığı uyarıyı hatırlatarak, "Bu konuda acaba bir dinlememe mi söz konusu?" sorusunu şöyle yanıtladı:
"Şu anda herhangi bir dinlememe söz konusu değil. Biliyorsunuz bu bir zincir. Zincir ham petrolden başlıyor, rafine edilmesine, oradan dağıtım şirketlerine, oradan da bayilere ulaştırılmasına kadar bir zincir. Buna Maliye Bakanlığının vergilerini de katarsak, 5 temel unsurdan oluşuyor. Biz, o dağıtımdan sonraki zincir üzerinde 2-3 kuruşluk hesaplar yaparken, birden bire ham petrolün fiyatları biliyorsunuz yüzde 10'lar civarında arttı. Yani 3 kuruşun hesabını yaparken, 13 kuruşluk bir artış meydana geldi. Bununla alakalı her zaman gözlemlemelerimiz devam ediyor. Bir aksaklık olursa, bu şekliyle uyarmamız ve müdahalemiz devam ediyor ancak Akdeniz piyasasında özellikle benzin üretimindeki artış, arz ve talep dengesini motorinden daha fazla etkiledi, bunu da söylemem lazım. Avrupa Birliği üyesi, Akdeniz'e komşu olan 4 ülkenin, Yunanistan, İtalya, Fransa ve İspanya'yla beraber, burada oluşacak fiyatları değerlendirdiğimiz bir ortam olduğunu görüyoruz.
Bu manada, ham petrol fiyatlarının düşmesini beklediğimizi ve özellikle döviz fiyatlarının, Sayın Merkez Bankası Başkanı'nın söylediği rakamları bulmasıyla beraber, petrol ürünleriyle alakalı piyasanın da daha da normalleşeceğine inandığımı bir kez daha belirtmek istiyorum."