Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü İbrahim Turhan, Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu sıçramayı yapacak olan kaynağın sermaye piyasalarından gelmesi gerektiğini belirterek, "500 milyar dolar ihracat hedefine ulaştıracak sıçramayı gerçekleştirmek için kullanmamız gereken zemin sermaye piyasalarıdır" dedi.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Genel Merkezi'nde TİM ve Borsa İstanbul işbirliğiyle düzenlenen "Halka Arz ve İstanbul'un Sunduğu Fırsatlar" panelinin açılışında Turhan, Türkiye'ye değer katan ihracatçıların borsayla bir araya gelmesinin büyük anlam taşıdığını belirtti.
Turhan, ihracatçının rekabetin yoğun olduğu bir ortamda bileğinin hakkıyla rakiplerinin önüne geçtiğini ve ürettiğini müşteriye satmayı başardığını dile getirerek, ihracat sektörünün sağladığı başarının ülkenin yüzünü ağarttığını ifade etti.
Bütün amaçlarının bu başarının kalıcı hale gelmesi olduğuna vurgu yapan Turhan, "İhracatçılarımız açısından koymuş olduğumuz hedefleri mümkün kılmayı amaçlıyoruz. Ülke olarak çok iddialı ve büyük hedeflerimiz var. 2023 hedeflerine hepimiz inanıyoruz ve bunun için çalışıyoruz. Bu hedef mevcut Türkiye'ye bir buçuk kat daha eklemeyi gerektiriyor. Bu da ancak daha fazla üretimle olur. İhracatımızı 500 milyar dolara çıkaracaksak, katma değeri yüksek, rekabetçi üretimimizi artırmak zorundayız. Katma değerli üretimi artırmak ancak yatırımla mümkün olur. Bu yatırımı gerçekleştirmek için şirketlerimizin özkaynaklarının yeterli olmayacağını kabul etmek zorundayız. Şirketlerimiz, kendi imkanlarıyla hedeflerimize ulaşacak faaliyetleri gerçekleştiremezler" diye konuştu.
Turhan, şirketlerin bankalardan kredi alarak bu yatırımları gerçekleştirdiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Son 10 yılda bankacılık sektörümüz çok gelişti ve bizim gurur kaynağımız oldu. Fakat bankacılık sektörünün toplam aktiflerinin milli gelire oranına baktığınız zaman bankacılık sektörünün doğal büyüme sınırlarına yaklaştığını söylemek yanlış olmayacaktır. Türk bankalarının önümüzdeki dönemde büyüyeceklerine dair kuşkum yok ama bundan sonraki büyümenin organik büyüme olacağını da kabul etmemiz lazım.
Bankacılık, krediler ve borçlar üzerinden belli bir sınırın ötesine gitmeyi 2008'de yaşanan tecrübeden sonra hiçbirimiz düşünmeyiz. O zaman Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu sıçramayı yapacak olan kaynak sermaye piyasalarından gelmelidir."
İbrahim Turhan, Türk finans sektöründe işlemlerin yüzde 85'inin bankacılıkta gerçekleştiğine vurgu yaparak, "Adeta tek kanadıyla uçamaya çalışan bir kuş gibi. Tek kanatla uçamayız. Bankacılığın yanına sermaye piyasalarını da ilave etmek durumundayız. 500 milyar dolar ihracat hedefine ulaştıracak sıçramayı gerçekleştirmek için kullanmamız gereken zemin sermaye piyasalarıdır" dedi.
Sermaye piyasalarının kaynak sağlamakla kalmadığını aynı zamanda şirketlere kurumsallaşma fırsatı da verdiğini ifade eden Turhan, küresel rekabette önemli bir oyuncu olmak isteyen şirketler için sermaye piyasasının bir mecburiyet olduğunu söyledi.
Turhan, halka açılmanın sermaye tabanını geliştirme, güvenli finansman kaynağına sahip olma, daha fazla yabancı kaynak bulmanın yanı sıra şeffaflık ve kurumsallaşmayı da sağladığını kaydetti.
Kurumsallaşmanın şirketler için büyük önem taşıdığını anlatan Turhan, "Yurt dışındaki şirketlerin geçmişleri 1820, 1760'lara kadar dayanıyor. Oysa Türkiye'de geçmişi 100 yıl geriye giden şirket sayısı çok az. Şirketin kasasıyla patronun cebini birbirinden ayırmak mecburiyetindeyiz. Kurumsallaşma yolunda çok önemli bir mesafe alındı. Bunun kalıcı hale gelmesi bir kültürel ve zihniyet değişikliğini gerektiriyor. Kurumsal ilkeleri kalıcı bir şekilde hayata geçirmenin yolu şirketleri halka açmaktan geçiyor. Şirketleri dünyaya açmanın ve şeffaf olmalarını sağlamanın yolu da sermaye piyasalarından geçiyor" değerlendirmesinde bulundu.
Turhan, Türkiye'yi çok parlak bir gelecek beklediğini dile getirerek, Türkiye büyürken bu büyümenin içinde yer almak için bütün ihracatçıları sermaye piyasalarıyla birlikte işbirliğine davet ettiğini söyledi.