Milliyet yazarı Güngör Uras bugünkü köşesinde altının son zamanlardaki dalgalanmalarını kaleme aldı. "Altın alayım mı, almayayım mı diyerek kimseye danışmaya kalkmayınız" diyen Uras yatırımcının ne yapması gerektiğini anlattı.
İşte Uras'ın o yazısı;
Altın talebi bizde “harman sonu” döneminde artardı. Çiftçi, harman kaldırdıktan, cebine para girdikten sonra, karısına kızına bilezik alır, sünnetlerde, düğünlerde hediye etmek için çeyrek, yarım, tam ziynet altını için kuyumculara uğrardı.
Günümüzde “al-satçılar”ın talebi, eski tür, klasik altın talebinin önüne geçti. Evet... Takı olarak altın talebi var. Evet sünnet ve düğün hediyesi olarak ziynet altınına talep var. Ama bunların ötesinde imkanı sınırlı olanlar da, parası bol olanlar da birikimlerini, Türk Liralarını değerlendirmek için, altın satın alıyorlar.
Bu gibi “Al-satçılar”ın bekleyişi, altın fiyatlarındaki oynaklıktan yararlanarak kazanç sağlamaktır. Al-satçı’lar, ucuz fiyatla aldıkları altın yükselişe geçince satmayı, daha sonra da fiyatların düşmesini bekleyerek gene altın satın almayı hedefliyorlar.
Gerçek birikimci için önemli olan altın fiyatlarının devamlı yükselmesidir. Ama “al-satçılar” altın fiyatının dalgalanmasını isterler. Dalgalansın ki, ucuz alıp yükselince sattıktan sonra, fiyatlar tekrar gerilesin. Tekrar alıp satsınlar.
Fiyatlar dalgalanıyor
Altının ons (31.10 gr.) fiyatı 2011 Ağustos ayında 1.822 dolar idi. 2012 Mayıs ayında 1.556 dolara geriledi. 2013 Ocak ayında 1.673 dolar oldu. Haziran ayında 1.201 dolara indi. Dün 1.390 dolardan işlem görüyordu.
Bu dönemde altın uzmanları farklı tahminlerde bulundular. Fiyatlar yükselirken onsu 2 bin dolar, 3 bin dolar olacak diyenler vardı. İnerken, onsu bin dolara ineceği söylendi.
Gerçek nedir? Altın fiyatının kısa dönemde inip çıkması konusundaki tahminler spekülatiftir. Gerçek şudur ki, uzun dönemde “mutlaka”, orta dönemde “genellikle” altın fiyatı artar. Altına para bağlayanlar kaybetmez.
Geçmiş yılların altın fiyat istatistikleri gösteriyor ki, kısa dönemli dalgalanmalar dikkate alınmaz ise, altın yıllardır  fiyat artışı göstermiştir.
Dalga devam edecek
Kısa dönemde “al-sat” yaparak altından para kazanmaya çalışanlar ise devamlı mutsuz oluyor.
7 Ağustos’ta Kapalıçarşı’da altının gramı 79 TL, çeyrek altın 131 TL idi. 21 Ağustos’ta altının gramı 86 TL, çeyrek altın 141 TL oldu. 28 Ağustos’ta altının gramı 95 TL’ye, çeyrek altın 154 TL’ye yükseldi. Dün fiyatlar geriledi. Kapalıçarşı’da altının gramı 90 TL’den çeyrek altın 147 TL’den satıldı.
Önümüzdeki kısa dönemde altın fiyatlarındaki oynaklık devam edecek.
Normal şartlarda, dünyada likidite bolluğu, paranın gideceği sağlam adreslerin azalması, Suriye’deki gelişmeler, petrol fiyatlarındaki tırmanış eğilimi karşısında altına talebin artması ve bu talep artışına bağlı olarak fiyatların yükselmesi beklenir. Dikkat buyurunuz “Beklenir!” Çünkü beklemek başka gerçek başkadır. Altın “spekülatörlerin en fazla oynadıkları” bir kıymetli madendir.
Türkiye’de altın sadece dünya fiyatlarındaki değişimden etkilenmiyor. Dolar fiyatındaki değişim de bizde altın fiyatına yansıyor.
Sonuç: Altın alayım mı, almayayım mı diyerek kimseye danışmaya kalkmayınız. Gönlünüz istiyor ise, imkanlarınız (hazmedebileceğiniz zarar) ölçüsünde alınız. Ama aldıktan sonra da sakın ha... “Eyvah ben ne yaptım... Keşke almasaydım” diyerek dövünmeyiniz.