Almanya’nın haftalık siyasi dergilerinden Der Spiegel’in internet sayfasında Hasnain Kazim ve Maximilian Popp imzasıyla "Türkiye’de güç savaşı: Erdoğan’ın tehlikeli dostu” başlığıyla verilen haberde; Başbakan Erdoğan ile Fethullah Gülen Cemaati arasındaki uçurumun derinleştiği anlatıldı.
Başbakan Erdoğan ve hükümetinin Gezi olayları sürecinde protestoculara acımasız bir şekilde karşılık verildigi belirtilen haberde, Gezi olayları sonrasında Gülen Cemaati’nin açık bir taraflılık göstererek, Erdoğan’ı eleştirdiğine dikkat çekildi.
“İHTİYAR İMAM TÜRKİYE’Yİ TERK ETTİ”
Fethullah Gülen’in şu an Amerika’da sürgünde yaşadığı hatırlatılan haberde, “Türkiye’de İslam devrimi yapmaya teşebbüs eden yaşlı imam Türkiye’yi terk etti" yorumu yapıldı. Cemaat ile ilgili haberde şu yoruma yer verildi:
“Cemaat dışarıdan modern görünüyor. Türkiye’de ise bu hareket hızla büyümekte; özellikle fakir ve yoksul aileler üzerinde oldukça etkililer. Işık Evleri’nde yetişen ve daha sonra cemaatten ayrılanlar daha önce Der Spiegel’e verdikleri demecinde bunların bir beyin yıkama evi olduklarını ifade etmişlerdi. Wikileaks dökümanlarında Amerikalı diplomatlar cemaati Türkiye’nin en güçlü İslamcı Grubu olarak ifade etmekteler. Cemaat siyaset sahnesinden, medyaya, ekonomi çevresine kadar her yere sızdı, AKP hükümeti döneminde de en yüksek mertebeye ulaştı.”
AKP FARKLI GRUPLARIN HAFIZASI
Haberde, AKP’nin farklı gruplar için bir havza olduğu ve 2002 yılında AKP’nin iktidara gelmesinden sonra Gülen cemaati ile stratejik ortaklık kurduğu ve daha sonra Gülen’in AKP’yi güvence altına aldığı belirtildi.
Der Spiegel’deki haberde “Ancak son aylarda bu ittifak çözülmeye başladı. Erdoğan öncelikle adalet ve devletin diğer bölümlerindeki Gülenci ekibi tasfiye etti. Erdoğan ile cemaat arasındaki uçurum Gezi olaylarında patlak verdi” denildi ve Gülen’in The Atlantic dergisine verdiği demeç hatırlatıldı.
CEMAAT HİYERARŞİK BİR DÜZEN TAKİP EDİYOR
Hassain Kazim ve Maxlimilan Popp imzasıyla yayınlanan haberde “Parti içindeki güçler çatışması sokaktaki gösterilerden daha tehlikeli. Bu bölünme Türkiye’deki politik İslam’ın sonu anlamına gelebilir. İdeolojik farklılıklar sadece küçük bir rol oynamaktadır” denildi.
Ankara ODTÜ’den öğretim üyesi sosyolog Mustafa Şen, dergiye verdiği demecinde cemaatin modern ve hoşgörü gibi kavramları kullandıklarını, ancak onların katı ve hiyerarşik bir düzeni takip ettiklerini ileri sürdü. Haberde ayrıca, gazeteci Ahmet Şık’ın “İmamın Ordusu” adlı bir kitap yazdığı ve daha sonra kendisinin Ergenekon terör örgütü üyesi olmakla suçlandığı hatırlatıldı.