Bankalar Basel II'ye uyum sağladı
Tarih: 19 Ağustos 2013 - 12:08
Basel II İlerleme Raporu'na göre bankalar piyasa riskinde içsel ölçüm yöntemlerine büyük ölçüde uyum sağladı
Bankacılık Sektörü Basel II İlerleme Raporu'na göre kredi riskinde bankaların yüzde 67’si temel içsel derecelendirmeye dayalı yaklaşıma ve yüzde 46’sı ileri içsel derecelendirmeye dayalı yaklaşıma yüzde 50 ile yüzde 100 arasında uyum sağladı. Bankaların hemen hemen tamamı menkul kıymetleştirmede yüzde 50’den düşük uyum sağlarken, piyasa riskinde içsel ölçüm yöntemlerinde büyük ölçüde (yüzde 75-yüzde 100) uyumlu olan bankaların oranı yüzde 92 oldu. Operasyonel riskte bankaların yüzde 70’i standart yaklaşıma yüzde 50’nin üzerinde uyum sağlarken; bu oran ileri ölçüm yaklaşımlarında yüzde 58’de kaldı.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), Ağustos 2013 Bankacılık Sektörü Basel II İlerleme Raporu’nu yayımladı. Rapora göre bankacılık sektörünün yüzde 99’u CRD/Basel II çalışmalarını yürütecek üst yönetimini ve birimlerini oluşturdu, yüzde 87’si sorumlu personelini, yüzde 85’i ise komitelerini belirledi.
MENKUL KIYMETLEŞTİRMEDE YÜZDE 50’DEN DÜŞÜK UYUM SAĞLANDI
Bankaların CRD/Basel II’ye uyum durumu anketler üzerinden incelendiğinde kredi riskinde bankaların yüzde 67’si temel içsel derecelendirmeye dayalı yaklaşıma ve yüzde 46’sı ileri içsel derecelendirmeye dayalı yaklaşıma yüzde 50 ile yüzde 100 arasında uyum sağlarken, bankaların hemen hemen tamamı menkul kıymetleştirmede yüzde 50’den düşük uyum sağladı. Piyasa riskinde içsel ölçüm yöntemlerinde büyük ölçüde (yüzde 75-yüzde 100) uyumlu olan bankaların oranı yüzde 92 oldu. Operasyonel riskte bankaların yüzde 70’i standart yaklaşıma yüzde 50’nin üzerinde uyum sağlarken; bu oran ileri ölçüm yaklaşımlarında yüzde 58’de kaldı.
ÖNCELİKLİ ENGEL VERİ EKSİKLİĞİ
CRD/Basel II ile ilgili karşılaşılan sorunlara ve kısıtlara bakıldığında bankaların öncelikli engelinin veri eksikliği olduğu görüldü. Bu kısıtı, mevzuattaki belirsizlikler ve nitelikli ihtisas personeli istihdamında karşılaşılan zorluklar takip etti. CRD/Basel II uygulamasına ilişkin olarak son altı aydaki gelişmelerin nasıl değerlendirildiğine bakıldığında, en olumlu olarak değerlendirilen gelişme kredi riski ölçümüne ilişkin ilave mevzuatın açıklanması iken, en olumsuz olarak değerlendirilen gelişme ise Basel III değişikliklerinin neden olacağı ilave sermaye ihtiyacı ve yapılması gereken modelleme çalışmalarına ilişkin zorluklar oldu. Kredi riskinin hesaplanmasında, bankaların büyük bir kısmı uygulamanın başlamasını takip eden 3 yıl içerisinde farklı portföyler bazında ileri yöntemlere geçmeyi planladı. Bu çalışmalar kapsamında veri biriktirmekte, yine büyük kısmı stres testleri uygulamakta ve bankaların tamamına yakını kredi riski analiz sonuçlarını karar alma süreçlerinde kullanıyor. Operasyonel risk hesaplamasında bankaların büyük çoğunluğu nihai olarak ileri ölçüm yaklaşımını hedeflemekte ve bu kapsamda veri biriktirdi. Piyasa risklerinin ölçümünde bankaların tamamına yakını içsel modeller kullanmakta, stres testleri uygulamakta, analiz sonuçlarını karar alma süreçlerinde kullanmakta ve sektörün yüzde 74’ü yasal sermaye hesaplamalarında içsel model kullanımını planlanıyor.
CRD/Basel II ile ilgili olarak, bankacılık sektörü toplam aktif büyüklüğünün yüzde 1.1’ini oluşturan bankalar ekonomik sermaye tahsisi uygulamasına gerek görmezken, yüzde 22.7’si ekonomik sermaye tahsisine uygulandı. Kalan kısım ise konuya ilişkin çalışmalarını sürdürdü. Bankaların ikinci yapısal blok kapsamında ele alınan yapısal faiz oranı riski, likidite riski ve yoğunlaşma risklerini çoğunlukla tanımlamış oldukları görüldü. Basel III konusunda, yüzde 40’ını oluşturan bankalarca çalışmalar yapıldı. Bu bankaların büyük kısmı Basel III kapsamında sermaye, kaldıraç ve likidite oranları hesapladı.
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/bankalar-basel-iiye-uyum-sagladi/391911