Dünya'nın Tevfik Güngör'ü yine açtı "bayramlık ağzını" ve Türkiye ekonomisinin ahvali umumiyesini koydu ortaya. Ramazan Bayramı'nı milat olarak görüp beklentiye girenler umduğunu bulabilecek mi? Yoksa umutlar bir başka bayrama mı 'kurban' olacak? İşte Güngör'ün o yazısı...
Bayramlar, belli gelişmeler, belli kararlar, belli eylemler için “zamanlamayı belirler”.
İnsanlarımız belli işlerde, kararlarda “bayramdan önceye-bayramdan sonraya” tarih verir.
Bu yılın ilk dini bayramı geride kaldı. Bugün “bayramdan sonra”nın ilk günü.
Başbakan bile bayram konuşmalarında, belli konulardaki kararlarını “bayramdan sonra” açıklayacağını, belli konular ile “bayramdan sonra” ilgileneceğini açıkladı.
Tabii ki insanlarımızın bayramdan sonraki bekleyişleri farklıdır.
Maaşlıların, ücretlilerin, emeklilerin gelir yönünden bekleyişleri yok da gider yönünden korkuları, bayramdan sonra fiyatların artmasıdır.
Anadolu esnafı, bayramdan sonra piyasanın canlanıp canlanmayacağını merak ediyor.
İstanbul piyasasının derdi, bayramdan sonra doların fiyatının ve olacağı ve faizlerin artıp artmayacağıdır.
Ankara’nın derdi çok. Bayramdan sonra dış ilişkilerde hareket var, iç politikada hareket var, ekonomide hareket var.
Gerçekçi olalım:
- Küresel ekonomideki fırtınadan  etkilenen ekonomide  çalkantılar bir süre devam edecek. Yeni dengelerin oluşması zaman alacak.
- Dolar fiyatının ve faizin ne olacağı belirsiz.
- Enflasyonda yükselme olasılığı büyük.
- Hükümetin sıkı para ve maliye politikası nedeniyle ekonomin büyüme hızının artması güç. Tersine küçülme devam edecek. Bu durumda piyasaların canlanması beklenemez.
- Her şeye rağmen işsizliğin artmaması önemli ve sevinilecek bir gelişmedir.
- Turizm gelirlerindeki olumlu gelişme, ihracattaki yavaşlamayı dengeleyemeyecek. İthalatın artması cari açık sorununun gene gündeme gelmesine yol açacak.
Tablo genelde iç açıcı değilse de biz daha önceleri benzer zorluklarla çok defa karşılaştık. Bu zorlukları aştık.
Tabii ki her kötü dönem, her zorluk  kalıcı hasarlara neden oluyor. Büyümenin sürdürülmesini engelliyor.
Özetle, “bayramdan sonra” her şey daha iyi olacak demeye imkan yok.
Ama pes etmek yok. İşlerin daha iyi olması için Ankara’nın sorumlulukları var. Halkın, çalışanların fedakarlık göstermesine gerek var. Yük büyük ölçüde iş çevrelerinin sırtına binecek. İş çevreleri yükün altında ezilmemek için çalışacak.
Ümidimiz sonbahara doğru, Kurban Bayramı sonrası piyasaların daha iyi imkanlara kavuşması, işlerin daha iyi olması.