Yazdır

Bankacılarımız Pollyannacı çıktı!

Tarih: 05 Ağustos 2013 - 07:50

‘Gezi’ eylemleri ve Fed kararları sonrasında bile en iyimser bankacıların Türkiye’de olduğu belirlendi

Ernst & Young’ın Global Bankacılık Lideri Willam Schlich, “Gelişmeler Türk bankacıların iyimserliğini hiç bozmamış. Bu çok ilginç” dedi.
Hürriyet'in haberine göre, Uluslararası danışmanlık şirketi Ernst & Young’ın BRIC (Brezilya-Rusya-Hindistan-Çin) ülkelerinin ötesinde ‘en hızlı büyüyenler’ olarak belirlediği 10 ülkedeki bankacılık araştırmasında Türk bankalarının gelecek konusunda en iyimser bankalar oldukları ortaya çıktı. Türk bankacılarının iyimserliğini ‘Gezip Parkı’ eylemleri ve ABD Merkez Bankası’nın parasal daralmaya ilişkin açıklamalarının da bozmadığı görüldü.
GELECEĞE DUYULAN GÜVEN
Araştırmanın geçen mart ayında gerçekleştiğini söyleyen Ernst & Young Global Bankacılık ve Sermaye Piyasaları Lideri William Schlich, “Araştırmaya katılan bankacılar ile Gezi Parkı eylemleri ve Fed açıklamaları sonrasında yeniden görüştük ve Türk bankalarının geleceğe ilişkin iyimser duruşlarını bozmadıklarını gördük. Bankacılar son gelişmelerin kısa vadeli beklentileri etkileyebileceğini ancak uzun vadede Türkiye’nin önünün açık olduğunu belirttiler. Bu çok ilginç, ülkenin geleceğine duyulan güvene ilişkin çok önemli bir gösterge” dedi.
FIRSAT VE TEHDİT
Ernst & Young’ın Türkiyenin ilk kez dahil edildiği araştırmada bankalara gelecek 12 ay için öngörüleri soruldu. Araştırmaya katılan Türk bankacıların çoğunluğu bankalanının mali performansının iyileşeceğini ve çapraz satışlarla büyüyeceklerini öngördü. Şili, Malezya, Meksika, Güney Afrika, Nijerya, Vietnam, Kolombiya, Mısır ve Endonezya’nın katıldığı araştırmada Türkiye finansal performansın en pozitif görüldüğü ülke oldu. Araştırmanın sonuçlarını Hürriyet’e değerlendiren Schlich, Türk bankalarının kredilerin milli gelire oranın düşük olmasını sektör açısından büyük bir fırsat olarak kârlılık marjlarının düşmesini ise önümüzdeki dönem için en büyük tehdit olarak gördüğünü söyledi.
İNOVASYON BAŞARISI ŞAŞIRTTI
Ernst & Young’ın son Avrupa araştırmasında ‘iyimserlik’ kelimesinin hiç geçmediğini belirten Schlich, “Türkiye için ise en çok bankacıların iyimserliği, bankaların inovasyon ve teknoloji alanındaki gelişmişliği dikkatimizi çekti. Çünkü Türkiye’de Avrupa ve ABD’de olduğu gibi finans sektörünün altyapısı çok gelişmiş değil. Ancak bankaların inovasyon konusundaki çalışmaları oldukça sofistike bir boyutta. Bu bizi çok şaşırttı. Türk bankalarının en büyük tehdit alanı ise, düşen faiz ortamında kârlılığın nasıl sağlanacağı konusu” şeklinde konuştu.
Araştırmadan Türkiye’ye ilişkin çarpıcı sonuçlar
Kredilerin milli gelire oranının düşüklüğü yerli bankacılığın büyümesine önemli bir imkân sağlıyor.
Marjlar sıkıştıkça, bankalar yeni ürün ve hizmetleri ücretlendirerek, ücret-komisyon gelirlerini artırma yoluna gidebilirler.
Rekabet baskısı bankaları kârlılıklarını korumak için arayışa girmelerine yol açıyor.
Bankalar verimliliği artırmak ve maliyetlerini düşürmek için yeni yollar arıyorlar.  
Yine de, verimliliği artırmak için arka ofis teknolojisi geliştirmek kritik öncelikleri değil.
Verimlilik projeleri ve artan mevzuat yükü ana fonksiyonlarda nitelikli personel sıkıntısına yol açabilir.
Araştırmaya katılanlar kısa vadede daha ziyade yurtiçindeki fırsatlarla ilgileniyor.
Aileden borç alma, kredinin 9 katı
Türkiye’de araştırmaya katılan bankacılar özellikle KOBİ bankacılığı ve perakende bankacılık alanlarına iyimser bakıyorlar. Bireysel kredi ve konut kredilerine talep artışı perakende bankacılığın büyümesini sağlıyor. KOBİ kredilerine talebin de kayda değer düzeyde artacağı öngörülüyor. Türkiye’de kredilerin milli gelire oranının göreceli olarak düşük olması, potansiyelinden henüz yararlanılmayan geniş bir müşteri tabanının varlığına işaret ediyor. Ailelerinden borç alan bireylerin sayısı finans kuruluşlarından kredi alanların neredeyse dokuz katı. Araştırmaya katılan bankacılar bu olgunun bankalar için önemli bir fırsat yarattığını düşünüyor.
Konsolidasyon bekleniyor
Bankacılar önümüzdeki süreçte Türk bankacılık sektöründe yeni birleşme ve satın almaların olacağına inanıyor. Bu yöndeki beklentilerini araştırmada ifade eten katılımcılar özellikle daha hızlı büyümek isteyen yabancı bankaların Türkiye’deki orta ölçekli bankaları satın almasına muhtemel gözüyle bakıyor. Bankacılara göre, büyük bir bankanın küçük bir bankayı alması daha büyük olasılık.
Zorlukları aşmak için 4 temel adım
Bankaların zorlukların üstesinden gelmelerini ve büyümelerini sağlayabilecek 4 temel adım araştırmada şöyle sıralanıyor:
Daha basit ve sofistike ürün geliştirme,
Finans ve telekomünikasyon şirketleriyle işbirliği,
Kredi riski yönetimini güçlendirme  ve teknolojiye yatırım.
Bankaların  önceliği sosyal medya
Katılımcılar, önümüzdeki yıl hangi iş modellerine öncelik verecekleri konusunda önceliği sosyal medya odaklı çözümlere vereceklerini belirtti. Daha sonra yeni şube formatlarına ve direkt bankacılık gibi yeni alanlara odaklanılacaklarını ve büyümenin dinamosu KOBİ bankacılığı ile perakende bankacılığına ağırlık vereceklerini kaydetti.
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/bankacilarimiz-pollyannaci-cikti/390785