AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin, İstanbul'da pazartesi günü görülecek olan Ergenekon davasının karar duruşması için, "Biz Türkiye'deki yargıçlara, mahkemelere güvendik, herkeste güvenecek. Bu ülkede yaşıyorsak bu ülkenin mahkemelerine güveneceksin" dedi. Şahin, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu'nun duruşma ile ilgili açıklamasını da eleştirerek, "Eğer bu açıklamalar karşısında mahkeme tedbiren bir takım kararlar almışsa bu kararları kamuoyuna açıklaması gereken İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'dır. Dolayısıyla herkes dikkatli olacak ve herkes kendisine çizilmiş olan sınırlar içinde görevini en iyi şekilde yapmaya çalışacak" diye konuştu.
Karabük'ün Ovacık ilçesine bağlı Çukur köyünde düzenlenen iftara katılan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, İstanbul'da pazartesi günü görülecek olan Ergenekon davasının karar duruşması için büyük bir tedirginlik olduğunu söyleyerek, "Benin Adalet Bakanlığım zamanında başlamış olan ve adına Ergenekon davası denilen bir dava ve karar duruşması pazartesi günü yapılacak. Ancak bazı siyasi partiler ve bazı sivil toplum örgütleri toplanarak Silivri'deki mahkemeyi basmayı, mahkemeyi çalışamaz hale getirmeyi ve yargılananları zindandan kurtarmayı amaçlayan haberler yapılıyor, çağrılarda bulunuyorlar. Bu şu mübarek günlere gölge düşürecek bir davranıştır. Kaldı ki mahkemeler, Türkiye'deki hakim ve savcılar hiç kimsenin hasmı değildir, hiç kimseyi de hasım görmezler. Onlar ellerindeki kanunu uygularlar. Ellerindeki delil durumuna göre yargılama yaparlar. Türkiye'de yargı bağımsızdır. Siz mahkemeyi basmaya çalışacaksınız, taraftarlarınızı toplayacaksınız ve çalışamaz duruma getirmeyi amaçlayacaksınız. Türkiye bir hukuk devletidir. Buna izin vermez. Bu çağrıda bulunan bu insanlara buradan çağrıda bulunuyorum, yaptığınız yanlıştır" dedi.

"BİZ TÜRKİYE'DEKİ YARGIÇLARA, MAHKEMELERE GÜVENDİK"
AK Parti olarak 2007 seçimlerinden sonra yüzde 47 ile tekrar iktidara geldiklerinden birkaç ay sonra haklarında kapatılma davası açıldığını söyleyen Şahin, "Başta Genel Başkanımız olmak üzere 30'dan fazla milletvekili arkadaşımızın milletvekilliklerinin düşürülmesi ve 5 yıl süreyle siyaset yasağına çarptırılması ve partimizin kapatılması istendi. İktidardayız, bu dava devam ederken hiçbirimiz ve hiçbir AK Partili üye Anayasa Mahkemesi'nin önüne giderek olumsuz bir iş yapmadı. Kararın açıklanacağı gün hiç kimse mahkemenin önünde değildi. Çünkü biz Türkiye'deki yargıçlara, mahkemelere güvendik, herkes de güvenecek. Bu ülkede yaşıyorsak bu ülkenin mahkemelerine güveneceksin. O zaman bize bu telkinde bulunanlar, 'Mahkemelere güvenin, savcının açmış olduğu bu davayı neden eleştiriyorsunuz' diyenler vardı. Bazı arkadaşlarımız eleştirmişti çünkü. Ana muhalefet partisinin yetkilileri dediler ki, 'Mahkemeler bağımsızdır, niye mahkemelerin etki altında kalacağı beyanatlarda bulunuyorsunuz, saygı duyun mahkemelere, kararına da saygı duyun' diyorlardı. Şimdi bende aynı şeyi söylüyorum. Mahkemelere saygı duyun, vereceği kararlara saygı duyun ve edeplice mahkeme sonucunu bekleyin" diye konuştu.
"BİZ HİÇ KİMSENİN MAHKUM OLMASINI İSTEMİYORUZ"
"Biz hiç kimsenin mahkum olmasını istemeyiz" diyen Şahin, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Özellikle bunlar ülkemize önemli hizmetlerde bulunmuş kişilerse. Özellikle bunlar Türk Silahlı Kuvvetleri'nde görev yapmış kişilerse. Biz bunların hüküm giymiş olmasından memnuiyet duymayız, üzülürüz. Berat etmelerini de arzu ederiz. Ama eldeki deliller neyi gösteriyor bilemiyoruz. Mahkemeler ne karar verecek bilemiyoruz. Ama sabırla beklemek durumundayız. Pazartesi günü bir stres var İstanbul'da. Ne olacak, hiçbir şeyin olmaması lazım. Efendim işte basacaklarmış mahkemeyi de zindandan kurtaracaklarmış. Beyan bu, açıklamaları bu. Zindandan kahramanlarını kurtaracaklarmış. Böyle bir şey olamaz, bu yanlış. Türkiye çadır devleti değil. Türkiye çok büyük bir devlettir. Buna izin verilmez."
"VALİNİN İŞİ KİMLERİN MAHKEMEYE GİRİP GİRMEYECEĞİ DEĞİL"
İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu'nun açıklamalarını da eleştiren Şahin, "Mahkeme devam ederken, yargılama devam ederken mahkeme salonuna kimlerin alınıp alınmayacağını o mahkemelerdeki hakimler karar verir. Duruşma salonuna kimler alınacak, seyirci alınacak mı alınmayacak mı? Bunların kararını mahkemeler verir. Mahkemeler bağımsızdır ve tarafsızdır. İstanbul Valisi Sayın Mutlu, işte şunlar şunlar duruşmaya alınmayacak diye açıklama yapmış. Bu Sayın Valinin işi değildir. Bu mahkemelerin işidir. Sayın Valinin işi adliye dışında bir olumsuzluk meydana gelirse onunla ilgili tedbirleri almaktır. Eğer bu açıklamalar karşısında mahkeme tedbiren bir takım kararlar almışsa bu kararları kamuoyuna açıklaması gereken İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'dır. Yürütme organının bir üyesi değildir. Dolayısıyla herkes dikkatli olacak ve herkes kendisine çizilmiş olan sınırlar içinde görevini en iyi şekilde yapmaya çalışacak. Mahkemeler de, savcılar da, valilik de, güvenlik güçleri de tabii ki en önemlisi de yakınlarınız, partinizin yetkilileri, sempati duyduğunuz kişiler bu davada sanık olarak yargılanıyor olabilir. Yapmanız gereken, hepinizin yapması gereken mahkemenin vereceği kararı serinkanlılık ve sükunetle beklemektir. Ortalığı savaş alanına çevirmek değildir. Mahkemeleri basarak, görev yapamaz hale getirerek en azından bu yönde açıklama yaparak değildir. İnşallah pazartesi günü herhangi bir olumsuz olay olmadan bağımsız yargı organları eğer bir sonuca varmışlarsa karalarını açıklarlar, herkeste bu karara saygı duyar. Ülkemiz bayrama yaklaşırken huzur içinde, bir problem yaşamadan ulaşması için bunları söylüyorum" dedi.