Atasay’ın patronu Cihan Kamer, 15 milyon lira harcadığı Huqqa ve The Market adlı mekanlarını önce Türkiye’de sonra dünyada marka yapmayı hedeflediğini söyledi.
Vatan'ın haberine göre, Atasay Kuyumculuk’un patronu Cihan Kamer, kısa bir süre önce Kuruçeşme’de önce Huqqa ardından The Market adını verdiği alkolsüz iki mekan açtı. Yeme-içme sektörüne hızlı bir giriş yapan Kamer, 15 milyon lira harcadığı iki mekanını da önce Türkiye'de sonra dünyada marka yapma hedefi koydu. Kamer, “Türkiye’nin 2023’te çıkaracağı 10 dünya markasından biri Atasay, biri de Huqqa olacak” dedi.
3 tane daha açacak
Yeme-içme sektöründeki hedeflerini konuşmak için bir araya geldiğimiz Kamer, Yeşilköy ve Anadolu yakasında da Huqqa açacaklarını, The Market’in de İstanbul’da 3-4 tane olabileceğini vurguladı. Kamer, “Franchise vermeyi düşünmüyoruz, kendi yatırımlarımızla büyüyeceğiz. Bu konseptleri İstanbul ve Türkiye’de oturttuktan sonra da hedefimiz dünyaya açılmak” dedi.
Gezi düşürdü ama...
Huqqa’yı yurtdışına açma planlarının da bir süre sonra devreye gireceğini kaydeden Cihan Kamer, sözlerine şöyle devam etti:
“Çocuklarım nargileyi seviyor. Kızım bu konuda danışmanım gibi. Huqqa yatırımı da biraz onların yönlendirmesiyle oldu. Huqqa’ya şu anda günde 1.000-1.500 kişi geliyor, kapıda kuyruk oluyor. Gezi olaylarında 600-700’e indi ama şimdi yeniden arttı. Mekanın bu kadar teveccüh görmesinin en büyük nedeni kitle ayrımı olmaması, her yaşam tarzından insanın rahat etmesi... Alkolsüz ve mescitli olması muhafazakar kesimin ilgisini çekti. Ama buraya sadece muhafazakarlar gelmiyor. Burayı açma sebeplerimden biri herkesin birbirini kabul etmesi, sevgiyle yaşaması gerektiğini düşünmem. Sonuç olarak doğru bir iş yaptığımızı görüyoruz. Kızım şu anda Londra’da ve ‘Burada Huqqa açsak yıkılır’ diyor. Yurtdışına açılacağız. Londra, New York ve Ortadoğu’da da Huqqa açacağız.”
Müşterilerinin yüzde 20’sinin yabancı olduğunu da anlatan Kamer, “Dünyadan saygın insanlar gelecek ve ülkemizde de mekan açın diyecek” diye konuştu.
Balık konsepti değişecek!
Kamer, balık konseptiyle ilgili de bir projesi olduğuna değinerek, “Rakı-balık-Boğaz konseptini değiştireceğim. Benim konseptim alkollü değil. Bu işi hakkıyla yapan yerler var ve saygı duyuyorum” dedi.
Ferit Şahenk’ten ilham aldım
Cihan Kamer, yeni yatırımlarında yeme-içme sektöründe son dönemdeki alımlarıyla dikkat çeken Ferit Şahenk’i örnek aldığını anlattı. Kamer, şöyle devam etti: “Ferit Bey, bir boşluğu dolduruyor. Bu işi dünyaya taşıma konusunda onda büyük ışık görüyorum. Ben ona rakip olamam. Öyle bir iddiam yok. Sektör henüz çok bakir. İnşallah çok daha iyi noktalara götüreceğiz.”
KİRASI 125 BİN TL
Toplam 300 kişi kapasiteli The Market, geleneksel ve klasik lezzetleri sunuyor. Yeme-içme sektöründe yatırım yapmak için uzun bir zamandan beri uygun lokasyon arayışında olduğunu anlatan Cihan Kamer, şöyle devam etti:
“İstanbul’un incisi Boğaz çok arzuladığım bir lokasyondu. Çünkü Boğaz’ın her yatırıma bir marka değeri kazandırdığını düşünüyorum. Bu nedenle Kuruçeşme’deki bu arazi konusunda gelen teklifi hemen değerlendirdim. Bu arazi Türkiye Denizcilik İşletmeleri’nden kiralandı. Turizm imarı olan arazi için ihale şartnamesi gereği Denizcilik İşletmeleri’ne ilk yıl kira bedeli olarak 95 bin TL, sonraki yıl 125 bin TL ödenecek” dedi.
İstanbul’da çok iyi steak house konseptli mekanlar olduğunu anlatan Kamer, “Ama Boğaz’da ağırlıklı olarak balık ve dünya mutfağına sahip restoranlar var. Bu nedenle dünya mutfağının yükselen trendi steak house konseptini Boğaz manzarasıyla birleştirmeye karar verdik. Farklı tatları deneyimlemekten hoşlanan et tutkunları The Market’i çok beğenecek.”