Körfez ülkelerinden bölgenin en büyük katılım bankalarından birinin Türkiye pazarını araştırdığını söyleyen Ersöz, “Aralarından bir banka Türkiye’ye lisans alma çalışmaları uzun süreceği için belki tüketici finansmanı ürünleriyle girebilir. Öncelikle taşıt ve konut kredisi gibi ürünlerle pazarı tanımayı hedefleyen grubun sıfırdan lisans alma isteği de var” dedi. Türkiye’ye ilginin Gezi Parkı olayları nedeniyle azaldığı yönünde bir gözlemlerinin bulunmadığını söyleyen Ersöz, Türkiye’de yapısal sorunların daha önemli olduğunu ve cari açık ile dolar kurunun performansının yabancı yatırımcılar için daha kritik hale geldiğini ifade etti.
Ersöz, “Hatta geçtiğimiz dönemde Frankfurt’un en büyük bankalarından biriyle görüşmeler yaptık. Türkiye’de banka almak için pazar araştırmaları yapan söz konusu bankanın yönetim kurulu başkanı bize ilk olarak cari açıkla ilgili kalıcı bir çözüm olup olmayacağını sormuştu. Grup pazar araştırmasının ardından henüz bir adım atmadı” diye konuştu.
ALTYAPI PROJELERİ
Deloitte Türkiye Finansal Hizmetler Ortağı Hasan Kılıç, doğulu-batılı 5-6 bankanın gözünün hala Türkiye’de olduğunu belirterek, “Türkiye’de büyük altyapı projeleri olduğu sürece hem finans hem de reel sektör şirketlerinin Türkiye’ye ilgisi azalmaz. Batı ülkelerinde buradaki gibi projeler yok. Bu işler olduğu sürece yabancının iştahı hep olacak” dedi.
Diğer taraftan Kılıç, Türkiye’de eylül ayına kadar hisse ve tahvil piyasasından 4-5 milyar dolarlık çıkış olacağını da sözlerine ekledi.