Financial Times'ın haberinde John Gapper, bankacılık sektörünü, 2008 krizinden sonra adeta uçurum kenarına doğru koşan ve düşene kadar koşmaya devam eden çizgi filmi karakterlerine benzetti: "Son 5 yıllık süreçte Atlantik Okyanusu'nun her iki tarafında da krizden kaynaklanan derin problemler yaşandı. Şimdilerde yeni uygulamaların devreye girmesiyle birlikte ekonominin yeniden disipline girmesi sağlanırken, bazı bankalar için yeni daha uygulamalar daha büyük sıkıntı yaratıyor."
Hafta içinde FED'in Basel III kurallarını daha da sıkılaştıracağını açıklaması, bankaların daha önce aşırı büyümesine izin verilmesinin ardından, sermayelerinde gidilecek daralmaya işaret etti. Yeni uygulamayla birlikte bankalar, Basel Bankacılık Komitesi'nin belirlemiş olduğu yüzde 3 sınırını aşan varlıkların belirli miktarda sermaye tutmak zorunda olacak. Bankaların, sorunlu varlıkları dağıtmalarına yardım etmesi amacıyla, ellerinde minimum hisse ve uzun vadeli tahvil tutmaları gerekecek.
Öte yandan, Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barosso, aşırı bütçe açığını kapama uğraşındaki ülkelerde üretimi arttıracak yatırımları ve ekonomik büyümeyi sağlamak için 2014 yılı bütçesinde esneklik kararı aldıklarını açıkladı.
Ancak JP Morgan analistlerinden Jamie Dimon, bu uygulamayı anti-Amerikan bir uygulama olarak tanımladı. Dimon'a göre FED'in bu yaklaşımı birçok bankaya ceza getirecek. Hatta birçok ekonomist bu uygulamanın birçok bankacının hapse girmesine ve bazı bankaların çekecekleri likidite problemi sonrasında kapanmasına neden olacağını söylüyor.