Yazdır

Irak'ta bir CEO

Tarih: 02 Temmuz 2013 - 07:31

Burgan Bank’ın Genel Müdürü Mehmet Sönmez, Irak'ta paranın çok olduğunu ancak nereye harcayacaklarını bilmediklerini söyledi

Irak, Türkiye’nin ihracatında son yıllarda yükselen bir yıldız. Hatta Merkez Bankası tahminlerine göre Irak, Türkiye’nin ihracatında tartışmasız 1 numara olan Almanya’yı 2013’te geride bırakacak ve liderlik koltuğunu Avrupa’nın en büyük oyuncusundan devralacak. Irak ve Türkiye’nin dış ticareti bundan 5 yıl önce yıllık 2 milyar dolarken 2012’de 12 milyar dolara çıktı. 3 yıl içinde bunun 15 milyar doları aşması bekleniyor.
Milliyet'in haberine göre, Irak’ın iş alanındaki potansiyelini fark eden Türk bankaları (İş Bankası, Ziraat Bankası, Vakıfbank, Al Baraka, Bank Asya) Kuzey Irak’ın Erbil kentinde ardı ardına  açtı. Türkiye pazarının yeni oyuncusu Kuveytli Burgan Bank ise daha önceki patronların Doğu Avrupa’ya çevirdiği bankanın rotasını Irak’a çevirirken, burada sadece Kuzey Irak’la değil tüm Irak ile iş yapabilmenin avantajını kullanacak.
‘Riski biz üstleniyoruz’
Türkiye ekonomisi için Irak’ın çok önemli bir ülke olarak öne çıktığını belirten Burgan Bank Genel Müdürü Mehmet Sönmez, bankanın el değiştirmesinden sonra altı ay geçtiğini ve bu süre içinde stratejik olarak önemli bir rota değişikliğine giderek dış ticarette Doğu Avrupa ülkelerini değil Irak, Cezayir, Kuveyt ve Tunus gibi ülkeleri hedef aldıklarına söyledi.
“Burgan Bank Türkiye olarak yeni bir uygulama başlattık” diyen Sönmez, şunları kaydetti: “Öğlene kadar Irak’taki bankamıza para yatırıldığında öğleden sonra o parayı burada ödüyoruz. ‘Kuzey Irak tamam, ama diğer bölgelerde çalışabileceğini görmek istiyoruz’ diyorlar. Oradaki banka bizim kendi bankamız olduğu için biz o bankamızın riskini alıyoruz. O paranın yatırıldığını görünce ödüyoruz.”
Irak pazarının özellikle Bağdat’ın potansiyeli nedir?
Bütün Türk bankaları Kuzey Irak’a odaklanmış, biz Irak’ın tamamına odaklanmış tek bankayız. Bu nedenle Bağdat’a gidip geliyorum. İnşaat, perakende, alışveriş çok önemli. Büyük bir nakit para var. Nereye harcayacaklarını bilmiyorlar. Bağdat’ta Erbil’in 10 katı bir potansiyel var. Bunun için güvenlik ve bankacılık sistemi çok önemli. Bağdat’ta geceleri tebdili kıyafet ile dolaştık. İki gece kaldık. Korumasız dolaştık. Korkmadım ama tedirgin oldum. Otelden nerelere gitmemiz gerektiği bilgisini aldık, bize uyarılarda bulundular. İstanbul’daki Bağdat Caddesi’ni hatırlatan ‘Street 64’e gidin dediler. Buraya gittik, ara sokaklara çıktık. Şu anda anlaşma yapmak üzere olduğumuz 120 firma var.
Merkez ülkeniz Kuveyt’te Türkiye’ye ilgi var mı?
Yatırımcılara sunumlarda bulunduk. “Gelin Türkiye’ye yatırım yapın” kampanyası başlattık. Sermaye piyasası ve reel sektör yatırımları için. Sermaye piyasası ve gayrımenkule ilgi gösteriyorlar. Gayrimenkulde İstanbul’a ilgileri var. İş yerlerini alıp kiralamak istiyorlar. Müthiş bir İstanbul algısı oluşmuş.
‘DÜNYADA BALAYI BİTTİ’
FED’in son tahvil açıklaması, piyasaları salladı. Bu kararı nasıl görüyorsunuz, sizi şaşırttı mı?
Dünyada balayı bitti. Son üç yıldır ülke ekonomilerinin büyümesi için aşırı likidite verilince fazla para özellikle gelişmekte olan ülkelere gitti. Buna Türkiye de dahil. Gelişme trendi özellikle Amerika’dan başlanarak arttıkça fazla likidite tekrar toplanarak gerçek ekonomik hayat çalışmaya başlayacak. FED bunu gelecek sene yapacağının sinyalini verdi. Bu mesajı vermesi beklenen bir şeydi.
‘GEZİ PİYASAYI ETKİLEMEDİ’
Gezi gerginliğinde piyasalar gitti geldi. Size göre piyasaya etkisi nedir?

Ülkemizde yaşanan olayların kur, borsa ve faiz üzerindeki etkisi sıfır. Çünkü son iki haftadır piyasada yaşanan gelişmelerden sonra Türkiye’yi tek tek, Kolombia, Polonya, Meksika, Brezilya ve Güney Afrika Cumhuriyet’iyle karşılaştırdım, FED’den önce neredeydik, onlar neredeydi, FED’ten sonra ne oldu. Biz bu ülkelerle aynı trendi izlemişiz. Dolayısıyla protestoların etkisi sıfır. Olayların etkisi iptaller nedeniyle turizmde olmuştur.
‘FAİZ LOBİSİ BANKALARI VURUR’
Gezi gerginliği sırasında faiz lobisi konusu çok tartışıldı. Türkiye’deki faiz lobisi kim?

Ben faiz lobisi diye bir kavramda Türkiye’de faaliyet gösteren finans kuruluşlarının yer aldığını düşünmüyorum. Çünkü faizlerin yukarı çıkması en çok bankaların aleyhine olur, bono portföyü taşıyoruz. Yüzde 4 ile aldığınız bono portföylerinin faizi yüzde 8’lere çıkarsa çok büyük zarar ediyoruz. Bankacılık sektörünün bilançolarının yüzde 25 - 30’u bono portföyüdür. O nedenle faizler yukarı çıktığı zaman en çok zarar eden kesim bankacılık sektörüdür. Dolayısıyla Türkiye’de faaliyet gösteren 49 bankanın böyle bir tavrın içine girmeyeceğini düşünüyorum çünkü en büyük zararı onlar görür.
‘FAİZDE 1 PUANLIK ARTIŞ OLUR’
Tüm göstergelere bakıldığında ekonomi cephesinde Türkiye’de ne olur?

Enflasyon beklentimizde 1-1.5 puanlık artış olacak. Kur sepet olarak 2.20’lerde, 2.15’in altına ineceğini öngörmüyorum. Borsa 75-80 bin bandında kalır.
Mevduat faizlerinde 1.5 puanlık artış oldu. Faiz oranlarının ikinci yarıda yüzde 7.5’un altına inmeyeceğini düşünüyorum. Kredi faiz oranlarında da artış kaçınılmaz olacaktır. Yılın ikinci yarısında kredi faizlerinde en az bir puanlık artış olacaktır. Şu anda ticari kredilerin faizi yıllık bazda 7 - 8 civarında, bu faizler bir veya bir buçuk puan yükselir. Konut kredisi faizleri de aylık 0,65 yerine 0,75 - 0,80 olur. KOBİ kredileri de birer puan artarak yüzde 9 - 10 civarında seyreder.
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/irakta-bir-ceo/387705