Bloomberg'in haberinde, protestoları uluslararası bir komplo olarak gören hükümetin bankalar ve medyayı da içine alan bir gruba karşı başlattığı avın Türkiye'nin geleceği üzerinde, yaşanan kargaşadan daha büyük bir etki yaratabileceği belirtildi.  Sermaye Piyasası Kurulu'nun Gezi Parkı eylemleri sürecinde hisse senedi piyasalarında meydana gelen volatilite nedeniyle başlattığı araştırmaya değinilen haberde, Başbakan Erdoğan'ın bazı şirketleri suça yataklık etmekle suçlaarken, komplonun bir parçası olarak gördüğü faiz lobisinin kar elde etmek için Türkiye'nin borçlanma maliyetlerini artırdığını savunduğuna yer verildi. 
 Son günlerde Erdoğan'ın ülkenin en büyük bankaları ile şirketlerine karşı söylemlerinin şirket hisselerinde düşüşe neden olduğu kaydedildi. 
 Bu hafta hükümetin Twitter'a veri paylaşımında bulunmayı teklif ettiği fakat teklifin Twitter tarafından geri çevrilirken, Facebook Türkiye'de herhangi bir devlet otoritesi ile bilgi paylaşılmadığını bildirdi.
 Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ise 200 bine yakın sahte twit hesabının açıldığını kaydederek 200 bin hesabın Türkiye'nin önde gelen sanatçılarını, sporcularını, akademisyenlerini, gazetecilerini takibe alıp onlara sistematik mesajlar gönderdiğini kaydetti.
 Hükümetin tehditlerinin Türkiye'nin kurumlarına olan güveni yıkabileceği ve yatırımların cesaretini kırabileceği belirtildi. Haberde, Erdoğan'ın hedefindeki gruplardan biri olan Koç Holding'in bu yıl 6 milyar liranın üzerinde yatırım planı olduğu hatırlatıldı.
 Erdoğan'ın hala geri adım atabileceği ve müttefik ülkelerin Erdoğan'ı ikna etmede önemli rol oynayabileceği kaydedildi.
 Yollardan birinin, Avrupa Birliği üyelik sürecinin hızlandırılması olduğu kaydedilirken, Avrupa Birliği'nin Türkiye'deki adli sistem, insan hakları ve güvenlik yasalarını AB standartlarıyla uyumlu hale getirmek için görüşmelere başlaması gerektiği ifade edildi. Türkiye'nin hiç bir zaman AB'ye katılmayacak olsa da, sürecin demokrasinin gelişimi açısından önemli olduğu dile getirildi.