Geçtiğimiz aylarda kesinleşen hapis cezası için cezaevine giren işadamı Korkmaz Yiğit, denetimli serbestlikle tahliye oldu. Yiğit'in daha önce banka suçundan yattığı 243 gün, cezasından mahsup edildi.
Sabah'tan Nafiz Karaman'ın haberine göre, nitelikli hırsızlık suçundan aldığı 3 yıl 9 ay hapis cezası kesinleşince geçtiğimiz aylarda tutuklanarak cezaevine konulan işadamı Korkmaz Yiğit, denetimli serbestlik hakkından faydalanarak tahliye oldu. İstanbul Ulus'taki Platin Konutları'nda bulunan dairesi 2001'de ihaleyle satılan Korkmaz Yiğit, daireyi satın alan Erhas Ltd. Şti'nin sahibi Hasar Şer'in şikayeti üzerine, yardımcısı Canay Fencimen ile yargılanmaya başlamıştı. İstanbul 2'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde yapılan yargılamanın sonunda Yiğit, yetkisiz anahtarla daireyi açıp eşyaları aldığı gerekçesi ile 3 yıl 9 ay hapse çarptırılmıştı. İtiraz üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay, eski ve yeni yasa arasında karşılaştırma yapılmadığı gerekçesiyle kararı usulden bozdu. İkinci yargılama sonucunda da Yiğit'e verilen hapis cezası, Temmuz 2012'de Yargıtay'ca onandı. 12 Ekim 2012 günü seyahat için gittiği Gürcistan dönüşü hakkındaki kesinleşmiş hapis cezası nedeniyle Atatürk Havalimanı'nda gözaltına alınan Yiğit, 13 Ekim 2012 günü tutuklanarak önce Metris, daha sonra Silivri Cezaevi'ne gönderildi. Avukatı banka davaları nedeniyle toplam 243 gün cezaevinde kaldığını belirterek, bu sürenin düşürülmesi için mahkemeye başvurdu.
HAFTADA BİR İMZA
Bir süre sonra Bilecik Açık Cezaevi'ne gönderilen Korkmaz Yiğit, avukatının denetimli serbestlikle tahliye edilmesi yönünde yaptığı başvuru üzerine tahliye edildi. Cezası normalde 8 Kasım 2015'te tamamlanacak olan Yiğit'in daha önce banka suçlarından cezaevinde kaldığı 243 gün, 3 yıl 9 aylık cezasından mahsup edildi. Yiğit, 15 Ağustos 2013 tarihine kadar her hafta evinin bulunduğu Beşiktaş'taki karakola giderek imza atacak.
Usulsüz krediler gerekçesiyle yönetimine el konulan Bank Ekspres'in eski sahibi Korkmaz Yiğit ile 39 sanığın "dolandırıcılık" iddiasıyla yargılandığı davada suçun "emniyeti suiistimal" olduğunu belirten mahkeme, bu suçu af kapsamında değerlendirip hükmü 5 yıl ertelemişti. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun zamanaşımı süresinin dolduğuna karar vermesiyle dava ortadan kalkmıştı.