Rusya Devlet Başkanı Vadimir Putin, G-8 zirvesinde Suriye krizi, Yakın Doğu, Kuzey Afrika ve Afganistan gibi politik konuların yanı sıra ekonomik gelişmelerin de ele alınacağını söyledi.
Yaklaşan G8 zirvesi öncesinde  Rus devlet haber ajanslarından Ria-Novosti'ye değerlendirmelerde bulunan Putin, 17-18 Haziran'da Kuzey İrlanda'da gerçekleşecek zirvede ayrıca, vergilendirme sistemlerinin gelişimi, devlet yönetimi etkinliğinin arttırılması, uluslararası ve bölgesel ticaret gibi konuların görüşüleceğini belirtti.
Putin, G-8 çerçevesinde yürütülen tartışmaların derinlik ve güven ortamında gerçekleştiğine dikkati çekerek, bu sayede en zor konuların bile yapıcı bir şekilde çözüldüğünü ifade etti.  Putin, G-8'in  hayata ayak uydurabilen bir kuruluş olduğunu ve Rusya'nın bu kulübün aktif bir katılımcısı olduğunu kaydetti.
Rusya Devlet Başkanı Putin, "ülkesinin G-8' e katılımıyla beraber orada sadece gelişmiş batılı ülkelerin değil, küresel ekonomi ve siyasette gittikçe rolü artan ve hızla gelişmekte olan ülkelerin de sesinin yükselmeye başladığını" söyledi.
Rus lider, Avrupa'da yaşanan ekonomik krize değinerek, "Birçok Avrupa ülkesinde geçimini bir başkası tarafından sağlamak çok yaygın bir olay oldu, bu durumda çalışmamak çalışmaktan daha karlıdır" değerlendirmesinde bulundu.  Bu olayın yalnızca ekonomiyi değil, toplumun ahlaki esaslarını da tehlikeye düşürdüğünü belirten Putin,  daha az gelişen ülke vatandaşlarının Avrupa’ya sırf Almanya'da söylendiği gibi sosyal ödeneklere sahip olmak için geldiğini söyledi.
Avrupa krizinde kilit sözün "etkisizlik" olduğunun altını çizen Putin, "Sosyal politika değil, masraflı hayat, ekonominin genel durumu üzerinde denetim kaybı ve yapısal çarpıklıklar bugün Avrupa’nın yaşadığı sonuçlara yol açıyor" dedi.
IMF ciddi bir reform sürecinden geçmeli
Putin,  Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) ciddi bir reform sürecinden geçmesi gerektiğini vurgulayarak, IMF'nin global ekonomideki sorunlarına ve küresel krizleri çözmedeki yetersizliğine değindi.  IMF’nin dünyadaki mali duruma, özellikle etkin ve zamana uygun kararlar alma sürecine ayak uyduramadığına dikkati çeken Rus lider, bu düşüncesine örnek olarak IMF sisteminin önleyemediği küresel mali krizleri gösterdi.
IMF’deki değişikliklerinin, uluslararası mali mimarinin sadece bir parçası olduğunu belirten Putin, devlet borcu ve bölgesel mali mekanizmalarla IMF arasındaki işbirliğinin güçlenmesi gerektiğini kaydetti.
Dünya ekonomisinin yapısal dengesizliklerini gidermenin ana yolu  Offshore’la mücadele
Putin, Offshore’la mücadelenin dünya ekonomisindeki yapısal dengesizlikleri gidermede ana yollarından biri olduğunu ifade ederek, offshore’ların, karaborsacılığın ve yasadışı sermayenin açıktan biriktiği yer olduğunu söyledi.
Sermayelerin, offshore’ların vergi altyapısını daralttığını  ve bu şartlarda adil bir vergi sistemi kurulamayacağını ifade eden Putin, ''Hepimiz ‘Apple’ şirketi genel müdürünün, Senato üyelerinin ABD’de kazanılan onlarca milyar dolarlık şirket gelirinin Amerika vergi sistemi sınırları dışında saklanıldığı konusundaki sorularına nasıl cevap vermeye mecbur kaldığına tanık olduk'' diye konuştu.
Putin, Offshore'ların olduğu ülkelerin sıkça bu paranın nerden geldiği ve kime ait olduğu konusunda hemen hemen bilgisiz olduğunu kaydederek, aniden yapılan para havalelerinin ve bu paraların kontrol dışı akımının dünya mali sistemini son derece olumsuz etkilediğini belirtti.
Putin'e göre, offshore yoluyla vergi kaçakçılığı ile mücadele etmek çok zor ve büyük emek gerektiriyor. Bunun için hem milli hem de uluslararası çözüm araçlarına başvurmak lazım.
Rusya Devlet Başkanı, ülkesinin Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) üyeliğini ve örgüte üyelik sürecini anlattı.
Geçen sene DTÖ’ya katılma sürecini tamamladıklarını hatırlatan Putin, "Basit olmayan ve uzun bir görüşme süreci sırasında yüzlerce tarife ve milli mevzuatımızı, üzerinde mutabık kalınarak DTÖ’nün kurallarına uydurduk. DTÖ üyeliğinden sonra Rusya’da her şeyin köklü olarak değişeceği ve yeni oyun kurallarının meydana geleceği söz konusu değil" dedi.
Putin,  DTÖ norm ve kurallarını uzun zamandır  pratik olarak uyguladıklarına vurgu yaparak, "Rusya’nın bu örgüte katılmasının bütün DTÖ mensupları tarafından onanması, Rus ekonomisinin yeni koşullarda çalışmaya hazır olmasını simgeliyor" değerlendirmesinde bulundu.  Putin, DTÖ üyeliğinin Rusya’ya uluslararası ticaret normlarını hazırlama ve geliştirme sürecine tam anlamıyla katılma imkanı verdiğini anımsattı.
Rusya Devlet Başkanı Putin, Rusya'nın DTÖ mensupları arasında mevzuat saydamlığı standartları bakımından en yüksek göstergelere sahip ülke olduğunu ifade ederek, "Rusya, dış ticaret mekanizmalarının ayarları için pratik çözümleri detaylı olarak inceledi. Tabii ki, Rusya’nın DTÖ yükümlülüklerini yerine getirmesi konusunda bazı şikayetler dile getirilir. Ama burada altını çizmek isterim ki, aynı soruları ortaklarımıza da sorabiliriz. Bir dizi ülkenin mineral gübre, kimya, petrokimya, oto yakıt, boru ve metal sanayii alanlarındaki iç pazarlarını Rus mallarına nedensiz olarak kapattıkları düşüncesindeyiz. Ama bu doğal bir durumdur" şeklinde konuştu.