Merkez Bankası verilerine göre ‘Gezi’ olayların sürdüğü ilk hafta hisse senedi ve tahvil piyasasından yabancı çıkışının oldukça sınırlı kaldığı görülürken, çıkışın daha çok gerilimin sarktığı ve tansiyonun düşmediği ikinci hafta yoğunlaştığı anlaşılıyor.
Hürriyet'in haberine göre, Gezi Parkı eylemlerinin para piyasaları üzerindeki etkilerinin şiddeti tartışılırken, Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı önceki gün, son günlerdeki para çıkışlarının tedirgin edici düzeyde olmadığını belirtti. Başçı, mayıs ayı başından bu yana 8 milyar dolar toplam çıkış olduğunu söylemişti. Ancak Merkez Bankası’nın dün açıklanan 7 Haziran 2013 tarihli haftalık verileri baz alındığnda 8 milyar dolar civarındaki sıcak para çıkışının önemli bir bölümünün son bir haftada yoğunlaştığı tahmin ediliyor. Merkez Bankası verilerine göre Gezi olaylarının başladığı 31 Mayıs’tan bir önceki hafta yabancıların elindeki hisse senedi stoku 145 milyon dolar azalırken, tahvil stokunda da 1 milyar 98 milyon dolar azalma oldu.
Gezi olaylarının sürdüğü 31Mayıs-7 Haziran tarihli verilerine bakıldığında ise, yabancıların hisse senedi piyasasından 464 milyon dolarlık çıkış yaptığı, bonodan da çıkışın sadece 25 milyon dolar olduğu görülüyor. Toplama bakıldığında ise 24 Mayıs ile 7 Haziran arasında toplamda yaklaşık 1.7 milyar dolarlık net çıkış gerçekleştiğı görülüyor. Bu durumda mayıs ayında yüklü miktarda çıkış olmadığına göz önüne alırsak para çıkışının daha çok Gezi olaylarının ikinci haftasında yoğunlaştığını söylememiz mümkün. Ancak bu rakamlara mevduat cephesindeki hareketlerin dahil olmadığını hatırlatmakta fayda var. Merkez Bankası verilerine bakıldığında yabancıların elindeki hisse senedi portföyünün fiyat düşüşü nedeniyle 3 Mayıs’taki 80.3 milyar dolardan 7 Haziran’da 65.9 milyar dolara düştüğü görülüyor.
Dünya Bankası tahminini düşürdü:
Yüzde 3.6 büyürsünüz
DÜNYA Bankası, Haziran 2013 ‘Küresel Ekonomik Beklentiler Raporu’nda, küresel ekonominin geçen yıldan daha yavaş büyüme kaydedeceğini ve daha yavaş ancak istikrarlı büyüme dönemine geçtiğini kaydederken, Türkiye ekonomisinin 2013 yılına dair büyüme tahminini yüzde 4’ten yüzde 3.6’ya düşürdü. Türkiye’de büyümenin 2014 yılında yüzde 4.5, 2015 yılında da yüzde 4.7 olacağını öngören kurum Ocak 2013 raporunda Türkiye ekonomisi için 2013’te yüzde 4, 2014’te yüzde 4.5 ve 2015’te de yüzde 5.0 büyüyeceği tahmininde bulunmuştu.
CARİ AÇIK ORANINI ARTIRDI
Raporda, Türkiye, Brezilya, Hindistan, Rusya ve Güney Afrika’da büyümenin arz darboğazı nedeniyle sekteye uğradığı ve arz tarafındaki reformlar tamamlanmadıkça bu ülkelerdeki büyümenin kriz öncesi seyiyelere ulaşmasının pek muhtemel görünmediği belirtildi. Ancak yine de büyümenin, Şili, Meksika ve Güney Afrika’da zayıflarken, Filipinler, Litvanya, Peru, Türkiye ve Ukrayna’da güçlendiği kaydedildi. Dünya Bankası, Türkiye açısından bu yıl için daha önce yüzde 7 olarak açıkladığı cari açığın GSYH’ya oranına dair tahminini yüzde 6.9’a revize ederken, gelecek yıla dair tahmin yüzde 6.8’den yüzde 7.1’e, 2015’e dair yüzde 6.5’ten yüzde 7.2’ye yükseltildi.
2013’TE DÜNYA HIZLANIYOR
Dünya Bankası yılın ikinci raporunda, gelişmiş ülkelerdeki risklerin hafiflediği ve Euro Bölgesi’nde devam eden daralmaya rağmen büyümenin sabit olduğu belirtildi. Ancak, birçok orta gelirli ülkenin kısıtlı kapasitesi nedeniyle gelişmekte olan ülkelerdeki ilerlemenin ılımlı olacağı kaydedildi. Küresel gayrı safi yurtiçi hasılanın (GSYH) bu yıl yüzde 2.2 ile geçen yıla kıyasla 0.1 puan daha yavaş büyüyeceği tahmin edilirken, büyüme hızının 2014’te yüzde 3’ün üzerine çıkacağı, 2015’te ise, yüzde 3.3’e yükseleceği öngörüldü. Raporda, “Küresel ekonomi daha sakin ve oynaklığın azaldığı bir döneme geçiş yapıyor. Finansal piyasalardaki risk göstergeleri Haziran 2012’ye göre belirgin iyileşme kaydetti” denildi. Raporda gelişmekte olan ülkelerdeki büyüme bu yıl yüzde 5.1 olurken, 2014’te yüzde 5.6’ya, 2015’te de yüzde 5.7’ye yükselmesi öngörülüyor.