Yazdır

Kur konusunda rahatız

Tarih: 12 Haziran 2013 - 10:32

Merkez Bankası Başkanı Başçı, kur konusunda aslında rahat olduklarını belirtti

Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, kur konusunda rahat olduklarını, herhangi bir seviye endişelerinin bulunmadığını belirterek “Yalnız, piyasaya ‘oynaklık’ konusunda bir sinyal vermemiz gerekiyordu. Tedirginliği biraz almak için. Bu da gayet etkili oldu ve sabah 1.91’e kadar giden döviz kuru, gün sonunda 1.89’a kadar indi. Yani Türk Lirası'nı dün istikrara kavuşturduk” dedi.
Başçı, Giresun Ticaret ve Sanayi Odası’nda “Para Politikaları” konulu bir sunum yaptı. Yakın zamanda politika faizinde arka arkada birkaç tane indirim yaptıklarını, daha sonra tekrar küresel tedirginlik oluştuğunu belirten Başçı, “Buna karşı biz dedik ki ‘ek parasal sıkılaştırma yapabiliriz’ tedirginliği biraz almak için. Dolayısıyla bu defa bir defa parasal sıkılaştırma yaptık. Ne zaman? Dün. Bir gün süreyle ek parasal sıkılaştırma… Yani dün, politika faizinde fonlama yapmadık. Bugün tekrar başladık politika faizinde fonlama yapmaya. Dolayısıyla demek ki bu bir gün de yapılabiliyor ve gayet etkili olabiliyor” dedi.
“BANKALAR 2 MİLYAR DOLAR KULLANDI”
Başçı, döviz rezervlerinde altın dahil göstergeye bakıldığında, yakın zamanda bunda da çok ciddi artış olduğunu, bu artışın temel sebebinin Rezerve Opsiyonu Mekanizması, bankaların Merkez Bankası’nda tuttuğu iade likidite olduğunu, en son rakamların 128 milyar dolar civarında bir döviz rezervine işaret ettiğini kaydetti. Başçı, şöyle devam etti:
“Bunun şöyle güzel tarafı var. Bankalar kendi paraları olduğu için herhangi bir ödemeler dengesinde ihtiyaç olduğu zaman, hatta kredi verme fırsatı çıktığında yabancı para cinsinden, bizdeki paralarını çekip rahatlıkla kredi verebiliyorlar. Ya da yurt dışında bir sıkıntı olursa onu, rezerv olarak kullanabiliyorlar. Bu mekanizmanın çalışacağını söylüyorduk. Hakikaten de geçtiğimiz küresel çalkantı döneminde bu mekanizma çalıştı ve buradan 2 milyar dolar civarında bankalarımız rezerv opsiyonlarından kullandılar. Dolayısıyla bizim döviz rezervlerimiz de bir miktar azalmış oldu."
“PİYASAYA SİNYAL VERMEMİZ GEREKİYORDU”
Merkez Bankası’nın dün yaptığı ek parasal sıkılaştırmaya ilişkin bilgi veren Başçı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kur konusunda aslında rahatız. Herhangi bir seviye konusunda endişemiz de yok. Yalnız, oynaklık konusunda bir sinyal vermemiz piyasaya gerekiyordu. Bir ay zarfında çok ciddi bir şekilde TL değer kaybetti. İç ve dış talepten dolayı bu değer kaybı paniğe dönüşmesin ve daha çok yabancıya pozisyon kapatma eğilimine sokmasın diye bir sinyal niteliğinde bir gün süreli ek parasal sıkılaştırma yaptık. Bu da gayet etkili oldu ve sabah 1.91’e kadar giden döviz kuru, gün sonunda 1.89’a kadar indi. Aynı gün gelişmekte olan ülkelerin paraları hep değer kaybediyordu. Yani Türk Lirasını dün istikrara kavuşturduk. Böyle bir etkisi oldu, bir günlük ek parasal sıkılaştırmanın.”
Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, küresel tedirginliğin artmasıyla birlikte mayıs ayı başından itibaren Türkiye'den 8 milyar dolar çıkış gerçekleştiğini, bunu üçte ikisinin yurtdışı kaynaklı olduğunu söyledi.
Başçı, yılın ilk çeyreğinde ekonomik büyümede toparlanmanın hız kazanacağını, enflasyonun ise ağustos ayından itibaren baz etkisinin de katkısıyla düşmeye başlayacağını söyledi. Ağustos ayından itibaren yıllık emtia fiyat artışlarının eksiye döneceğini ifade eden Başçı, oradan da enerji, tarım ve metal emtialardan enflasyona düşürücü yönde bir etki gelmesinin beklendiğini açıkladı. Gelişmekte olan ülkelerde enflasyonun yüzde 5 civarında seyrettiğine işaret eden Başçı, dolayısıyla burada da tedirginlik verici bir durumun söz konusu olmadığını açıkladı.
“CARİ AÇIK KADEMELİ 60 MİLYAR DOLARA İLERLEYECEK”
Yurtiçi talebin ilk çeyrekte yükseldiğini belirten Başçı, o nedenle cari açıkta yukarı yönlü hafif bir trendin görüleceğini, bunun zaten Orta Vadeli Programda (OVP) görüldüğünü belirterek, “OVP’de yıl sonunda gayrisafi hasılaya oranla yüzde 7.1 bu yıl için. Şu anda burada 5 küsur civarındayız. Dolayısıyla oraya doğru bir açılma olabilir. Dolayısıyla iç talep hem büyümeye katkı veriyor, aynı zamanda dış açığı beraberinde artırıyor. Onun yönetilebilir olmasına gayret ediyoruz. Aralık 2013 OVP öngörüsü, 60 milyar doların biraz üzerinde, şu anda da 50 milyar doların biraz üzerinde 12 aylık bir cari açık var. Kademeli bir şekilde bunun, 60 milyar dolara doğru ilerleyeceğini tahmin ediyoruz. Çünkü iç talepteki toparlanma oldukça güçlü” dedi.
“ALTIN İTHALATI ARTTI”
Altın ithalatının da arttığına işaret eden Başçı, “Geçen sene vatandaşlarımızı bol miktarda altın satmışlardı ve altın ihracatı vardı. Bu sene sattıkları altını yerine koyuyorlar diyebiliriz. Dolayısıyla altın hariçte izlemek mümkün” dedi.
“KAMU BORÇ YÜKÜNÜN BU YIL YÜZDE 35’İN ALTINA DÜŞECEĞİNİ TAHMİN EDİYORUZ”
Türkiye’de artık “Hazine Borcunu ödeyebilir mi?” sorusunun geride kaldığını söyleyen Başçı, “Herkes şu anda emin ki, Türkiye Hazinesi, Türkiye Devleti, borcunu vakti geldiğinde tıkır tıkır öder. Bunu nereden anlıyoruz? Kamu borç yükündeki düşüşten. Kamu borç yükü, gayrisafi hasılaya oranla ölçülür ve orada, ülkenin bir yıllık gelirine göre borç ne kadar diye baktığımızda, 2002’de yüzde 74 olarak başlayan bu oran, en son yüzde 36’nın da altına indi. Bu yıl yüzde 35’in bile altına düşebileceğini tahmin ediyoruz” dedi.
“REEL FAİZ SIFIRA YAKIN SEYREDİYOR, BU TÜRKİYE TARİHİNDE BİR İLK”
Başçı, Türkiye’de reel faizlerin ise şu anda yüzde sıfıra (0) yakın bir yerde seyrettiğinin görülebildiğini belirterek, “Bu, Türkiye tarihinde ilk defa oluyor. Sıfıra yakın bir reel faiz. Bu neyin sonucu? Bir, mali disiplinin. Risk primleri de yavaş yavaş artık sıfıra doğru yaklaşıyor. İki, enflasyonun düşeceğine olan güven ve enflasyon risk priminin de yavaş yavaş ortadan kalkması. Dolayısıyla burada iyi bir noktadayız” açıklamasında bulundu. Başçı, altın rezervlerinin ise tarihindeki en yüksek seviye olarak devam ettiğini söyledi.
“KREDİLERDE İYİ DÖNEMDEYİZ”
Kredilerde mayıs ayında çok ciddi hızlanma olduğuna dikkati çeken Başçı, dikkat çekici hususun, hem TL, hem Yabancı Para kredilerin artması olduğunu söyledi. Başçı, şöyle devam etti:
“Buradan biz şunu çıkartıyoruz. Türk bankalarının dış finansmanla ilgili şu anda hiçbir sıkıntısı yok. Dış finansman bol miktarda ve ucuz olarak kullanılmaya devam ediliyor ve onu krediye dönüştürebiliyorlar. Büyük ölçekli proje kredisi dahi verebiliyorlar, yabancı para cinsinden. Onu da daha ziyade mayıs ayının sonlarında görüyoruz. Krediler açısından iyi dönemde olduğumuz anlaşılıyor. İyi dönemlerde de biliyorsunuz Merkez Bankası, ya rezerve biriktirir, zorunlu karşılıklar yoluyla ya da likidite politikası ile burada gerekli ayarlamayı yaparak, bunun daha makul düzeylerde kalmasını sağlar.”
“DÖVİZ KURU EN AZ OYNAK OLAN ÜLKE TÜRKİYE”
Başçı, döviz kurlarında yakın zamanda bir oynaklık olduğuna işaret ederek, bunun Türkiye’ye has bir durum olmadığını söyledi. Bütün gelişmekte olan ülkelerde mayıs ayı ortalarında, döviz kurunda hem oynaklığın arttığını, hem de değer kaybının gözlendiğini belirten Başçı, “Gelişmekte olan ülkelerde, cari açık veren ülkeler arasında, döviz kurları en az oynak olan yine Türkiye. Yani oynaklıkta bir artış var. Ancak diğer ülkelere kıyasla bu oynaklıkta artış daha az. Mayıs ayı başından itibaren, 11 Haziran tarihine kadar en çok değer kaybeden ülke yüzde 12’lik oranla Güney Afrika oldu. Avustralya’da yüzde 8, Hindistan yüzde 8’in üzerinde, Yeni Zelanda yüzde 8’in üzerinde, Şili yüzde 6’nın üzerinde, Meksika yüzde 5’den fazla, Türkiye’de yüzde 5’den fazla bir değer kaybı gözleniyor” diye konuştu.
BAŞÇI’DAN “MÜDAHALE” ESPRİSİ
Başçı, konuşmasını yaptığı sırada, mikrofondan bir ses dalgası çıkması üzerine, konuştuğu mikrofonu kapattı. Bunun üzerine basın mensuplarına, mikrofunu tekrar açmasını isteyip istemediklerini sordu. Basın mensuplarının, “gerekiyor” yanıtı üzerine, dikkatlice kendi mikrofonunu açan Başçı, diğer mikrofonların kapatılmasını istedi. Bunun faydalı olması üzerine Başçı, “Demek ki zaman zaman Merkez Bankası’nın duruma müdahale etmesi gerekiyor” esprisi yaptı.
“TAHSİLİ GECİKMİŞ ALACAKLAR YÜZDE 3’ÜN ALTINDA”
Tahsili gecikmiş alacaklarda, finansal istikrarı tehdit edici herhangi bir durum olmadığını söyleyen Baçşı, “Gayet makul seviyelerde yüzde 3’lerin bile altına iniyor. Hatta firma kredilerinde aşağı yönlü bir trend bile başladı. Ödenmeyen krediler son derece düşük. Bankacılık sektörü açısından 100 liraya 3 lira gibi son derece rahat yönetilebilir seviyede. Bireysel kredilerde yüzde 3’ün hafif üzerinde yatay bir seyir izliyor” dedi.
“TİCARİ KREDİLER DÜŞMEYE BAŞLADI”
Başçı, karşılıksız çeklerin ise aşağı doğru geldiğini, ticari kredi faizlerinin de düşmeye başladığını ve yüzde 6-7 civarında olduğunu, iyi firmaların yüzde 5-5.5 ile borçlanabildiğini, bunu sonucu olarak da kredi arz ve talebinde de bir artış görüldüğünü söyledi.
MAYIS AYINDAN İTİBAREN 8 MİLYAR DOLAR ÇIKIŞ OLDU
Soruları da yanıtlayan Başçı, Türkiye’den ne kadar para çıkışı olduğu yönündeki bir soruya, küresel tedirginliğin artmasıyla birlikte mayıs ayının ortalarında, para piyasası diye tabir ettikleri kısa vadeli pozisyonlarda kapanmalar olduğunu söyledi. Bunu genelde yerleşiklerin karşıladığını söyleyen Başçı, “Yani yerleşikler döviz yükseldikçe satışa geçti. Bankalarımızın da kendi pozisyonlarından bu çıkışı karşıladıklarını gördük. Orada mayıs ayının başından itibaren, 7.9-8 milyar dolar civarında toplam çıkış var. Bunun önemli bir kısmı para piyasasından. Son günlerde de bir miktar tahvil piyasasından çıkış var. Büyük rakamlar değil, daha ziyade fiyat etkisi görüyoruz. En büyük fiyat etkisini de Borsa İstanbul’da görüyoruz. Pozisyon kapatmaya çalıştıkları zaman fiyat çok düştüğü için çıkmaktan vazgeçiyorlar. Oradaki fiyatlama o şekilde çalışıyor. Çok fazla net döviz çıkışı oradan olmuyor” yanıtını verdi.
KURDA ÜÇTE İKİ YURT DIŞI ETKİLİ OLDU
Bu çıkışların üçte ikisinin yurtdışı, üçte birinin ise iç kaynaklı olduğunu açıklayan Başçı, “Kur ve faizlerdeki etkinin ne kadarı dış, ne kadarı iç diye bakacak olursak. Döviz kurlarında ağırlıklı olarak üçte iki mertebesinde olduğunu söyleyebilirim. Üçte iki mertebesinde yurt dışıyla bağlantılı, kalan kısmı da belki iç etkiler etkili olmuş olabilir. O kadar alarmist bir duruma gerek yok” karşılığını verdi.
“DÖVİZDE AŞIRI OYNAKLIK OLURSA MB DEVREYE GİRER”
TL’nin ise şu anda aşırı değerli olmadığını, piyasa şartları içinde kendi dengesini bulabileceğini vurgulayan Başçı, “Aşırı oynaklık olursa, yani panik davranışlar nedeniyle aşırı oynaklık olursa, o zaman Merkez Bankası, kısa süreli gün içi devreye girerek gerek ek parasal sıkılaştırma, gerek döviz likiditesi sağlayarak o tedirginliği yumuşatır ve yavaşlatır. O oynaklığa olan bir müdahaledir. Onun dışında reel efektif döviz kurunda 120 dışında aşağıda herhangi bir sınır vermiyoruz” dedi. Başçı, Türk Lirası’nın Temmuz sonuna doğru biraz bollaşacağını belirterek, “O likidite bollaşacağı için bizim döviz satarak onu yumuşatmamız da herhangi bir zarar yok. Orada dikkatli bir şekilde TL likidite yönetiminin de parçası olarak, döviz satışlarını görebiliriz. Seviyeyi kesinlikle şu anda hedeflemeye gerek yok. Çünkü ‘aşırı değerli’ çizgisinden oldukça uzağız” dedi.
“KREDİLERDE CİDDİ GENİŞLEME VAR”
Başçı, “Genişlemeci politikadan vaz mı geçtiniz” şeklindeki bir başka soruya, “Şu anda kredilerde ciddi şekilde genişleme var. Ancak verileri izliyoruz. Verilerde keskin yavaşlama olursa onu değerlendiririz. Şu anda herhangi bir yavaşlama gözlenmiyor” dedi. Başçı, faiz koridorunun üst ve alt bandının ne olabileceği yönündeki bir soruya, “Faiz koridorunun üst bandında artırım ihtiyacı olup olmadığını, Para Politikası Kurulu’nda (PPK) tartışırız ama bugün için öyle bir ihtiyaç görünmüyor” yanıtını verdi.

Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/kur-konusunda-rahatiz/384863