Türkiye'nin dünyanın önde gelen merkez bankaları tarafından uygulanan gevşeme yönlü para politikalarından son dönemde önemli ölçüde fayda sağladığını belirten kurum, küresel likiditenin aşırı yüksek düzeyde olmasının Türkiye'nin yüksek tüketim ve yatırım seviyelerini sürdürmesine
yardımcı olduğunu dile getirdi. 
Sözkonusu likiditenin olmaması halinde Türkiye'nin tasarruf seviyelerinin düşük olmasına bağlı olarak bunun zor olabileceği dile getirildi.
Bununla birlikte dış yükümlülüklerdeki hızlı artışın özellikle şirketlerin bilançolarında kendini hissettirdiği ve buna bağlı olarak Türkiye'nin dış finansal şoklara karşı duyarlılığının arttığı dile getirildi. 
Bu aşamda TCMB'nin uyguladığı politikalar ve küresel parasal genişlemenin devam edeceği beklentisi sayesinde makroekonomik risklerin yönetilebilir düzeyde oluğu vurgulandı.
Ancak küresel düzeyde merkez bankalarının uyguladığı ultra düşük faiz oranları rejiminin terse dönmeye başlaması halinde bunun makro ekonomik olarak önemli bir düzeltme sürecine neden olacağı ve sonuç olarak üretim kayıpları ve büyük kur değişimlerinin ortaya çıkabileceği dile
getirildi.
"Türkiye son 10 yıldır büyük dış dengesizilkler oluşturdu" diyen Goldman Sachs 1980'lerin sonunda yüzde 0.5 düzeyinde olan cari açığın 2002 sonrasında ortalama yüzde 5 düzeyinmde seyrettiğini
vurguladı. Ayrıca Global krizin ardından cari açığın kademe atlayaran GSYİH'nın yüzde 6.7'si düzeyinde dolandığı ifade edildi.