'40 yıldır böyle düşük faiz görmedik'
Tarih: 28 Mayıs 2013 - 07:23
Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil, Türkiye’nin böyle düşük faizli bir ortamı 40 yıl önce yaşadığını söyledi
Türk bankaları kârlılıkları ve vergi rekortmenleri listesindeki yerleriyle dikkat çekiyorlar. Bankalar bir yandan bu konularla gündeme gelirken diğer yandan da düşen faiz ortamındaki kredi hizmetleri ile konuşuluyorlar. Sektörün lider bankalarından Akbank’ın Genel Müdürü Hakan Binbaşgil, yeni dönemi değerlendirirken Akbank’ın sürdürülebilir sağlıklı büyümeye ve kârlılığa odaklandığını belirterek, düşük faiz ortamının sektörde yeni bir dönemi başlattığını söyledi.
“Biz bu tür bir faiz oranını 42 yıl önce görmüştük. Türkiye 40 küsür yıldır hiç böyle düşük faiz ortamını yaşamamıştı” diyen Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil, “Bunun getirdiği bazı yeni durumlar var. Eskiden bankacılık modeli farklıydı, yüksek enflasyon ortamı vardı, hazine bankacılığı vardı. Bugünkü ortamla 2001’li ortam arasında çok büyük farklar var. Düşük faiz ortamı bankacılığı daha zor bir hale getiriyor. Marjlar düşüyor. Marjlar düştüğü zamanda bankanızı daha dikkatli yönetmeniz, daha iyi yönetim sergilemeniz gerekiyor” dedi.
‘Yarın ne olacağı önemli’
Sektörün geleceğinin başarısının sürdürülebilirliğine bağlı olduğunu vurgulayan Binbaşgil, “Bugün bankalar belki kârlı gibi gözüküyorlar fakat bunun bence detayına bakıldığı zaman bazı farklılıklar ortaya çıkıyor. Kârın, başarının sürdürülebilirliliği çok önemli. Bugün sektör çok kârlı gibi gözükse de bu yüksek kârın çok önemli bir kısmı faiz düşmesinden kaynaklanmış durumda. Faizlerin düşmesi de bir defaya mahsus bir durum yani bu sürdürülebilir birşey değil. Şunu söylemeye çalışıyorum; bankacılık aslında kârlar açısından çok iyi görünmekle birlikte zor bir döneme giriyor” şeklinde konuştu.
Bankaların önünde iki önemli riskin, kredi ve faiz riskinin bulunduğuna dikkat çeken Binbaşgil şöyle konuştu:
“Bankaların kârlarına bakıldığı zaman bunu, özkaynaklarıyla birlikte değerlendirmek lazım. Özkaynakları çok yüksek olduğu için kârları özkaynağa böldüğünüz zaman bu kârların normal olduğunu görüyoruz. Bu düşük faiz ortamı işlerin daha zorlaştığı bir döneme işaret ediyor. Bu yeni dönemde bankalar riski daha iyi yönetmek zorundalar. Bankacılıkta risk denince pek çok risk var ama ben kredi ve faiz riskinden bahsedeceğim. Kredi riskini çok iyi yönetmek zorundalar çünkü marjlar düştüğü zaman ve kredi kalitesinde bir sorun olduğunda o kredi kalitesindeki sorunu telafi edecek bir marjınız yok. Aktif ve kredi kalitesinin önemli bir hale geldiği bir döneme giriliyor.
‘Faiz etkiliyor’
Ayrıca bankalar büyüyorlar ve bankaların aktiflerinde vadeler uzuyor. Böyle olunca da bir puanlık bir faiz düşüşü veya yükselişi bankaların kârlılığında çok önemli etkiler yapıyor. Onun için bu faiz yönetimini çok iyi yapmanız, riski iyi yönetmeniz gerekiyor.”
‘AKBANK YENİ ORTAMA HAZIR’
Akbank bu ortamda ne yapıyor?
2001’den beri bu konulara çok önem veriyoruz. Bankayı bu düşük faiz ortamına hazırladık. Yeni Ufuklar Projesi’yle teknolojiyi daha iyi kullanmayı, operasyonları daha verimli kılmayı, direkt bankacılığı ve inovasyonu bankada daha önemli hale getirmeyi amaçladık. Bankacılıkta büyük bir değişim yaşanıyor, bu değişime hazırlıklı olmak gerekiyordu.
‘ARTIK ESKİ YÜKSEK REEL GETİRİLER OLMAYACAK’
Düşük faiz tasarruf sahipleri için ne ifade ediyor?
Düşük faiz ortamı bazı fırsatları da beraberinde getiriyor. Faiz düşünce kredi alanındaki talep de artıyor. Bu büyüme potansiyeli Türkiye’de zaten vardı. Dolayısıyla daha öne çıkıyor. Bankalar hızlı büyüme imkanına sahip oluyorlar.
Olaya sadece kredi olarak bakmamak lazım, birikimi olan müşteriler var. Bu müşteriler Türkiye’de her zaman yüksek mevduat faizi aldılar ve bununla hayatlarını çok rahat bir şekilde sürdürdüler. Türkiye’de sadece kredi değil mevduat faizleri de düştü. Enflasyonla karşılaştırdığınız zaman mevudat faizleri aşagı yukarı neredeyse enflasyona yakın. Burada müşterilere daha iyi getiri getirmekle ilgili müşterilerde yeni arayışlar başladı. Hisse senedi, yatırım fonları, özel sektör bonoları olabilir.
Mevduat tarafında da bankalar bu tür müşterilere danışmanlık yapabilmek, yol gösterebilmek, farklı ürünler sunmak, bizdeki gibi bire bir bankacılık, özel bankacılık, portföy yönetimleri bunlar giderek daha önemli bir hal almaya başladı. Bu tür işler düşük faiz ortamında daha da gelişecek.
‘KREDİ FAİZLERİ EPEY DÜŞTÜ’
Kredi fazinde durum nedir?
Tabii piyasada bu olumlu hava içinde kredi faizleri epeyi düştü. Burada bankaların şuna dikkat etmesi gerekir. Daha çok ticari ve kurumsal kredilerdeki fiyatlamalara baktığınız zaman banka maliyetlerinin altında olan fiyatlamalar olduğunu görüyoruz. Bu faizlerin daha da düşüceği varsayılarak yapılıyor.
Ama düşecek diye de bir şey yok. Düşmediği durumlarda bankalar açısından önemli bir risk teşkil ediyor. Bu ürünlerin iyi fiyatlanması ve bunun sürdürülebir olması çok önemli. Gelecek için bankacılığın başarısının, kârlılığının sürdürülebilir olması çok önemli. Buradaki uygulamaların ileride problem teşkil etmeyecek şekilde olması lazım.
Bunlara dikkat edilmesi gerekir diye düşünüyorum. Verimlilik konusu da çok önemli. Marjlar giderek düştüğü için artık maliyet kontrolü, gereksiz işlemlerden kurtulmak, işleri basitleştirmek, teknoloji kullanımı, direkt bankacılık, self selvis hizmetler... Bunların çok kritik olduğunu düşünüyorum.
‘KALICI LİDERLİK PEŞİNDEYİZ’
Akbank’ın gelecekteki hedefi nedir?
Bütün Akbanklıların peşinde koştuğu kalıcı liderlik hedefidir. Sadece bugünün Akbank’ının ortaya koyduğu başarı değil, sürdürülebilir bir başarının peşindeyiz. Buna kalıcı liderlik diyoruz. 17 bine yaklaşan arkadaşlarımızla bu vizyonu, stratejik hedefimizi paylaştık. Çünkü bankacılık bir ekip işi. Akbank’ın nereye gittiğini herkes biliyor. Üç yıllık bir plan. Bu üç yıllık planımızı arkadaşlarımızla paylaştığımız gibi yatırımcılarla da paylaştık. Bunu yatrımcıyla, çalışanla, basınla, herkesle paylaşıyoruz.
Bu yıl 50 yeni şube açacağız. ATM sayımız 4 bin 250’ye çıkacak.
Bilgi teknolojilerine çok ağırlık veriyoruz. Operasyonel verimliliğe önem veriyoruz. Risk yönetimine önem veriyoruz. Hızlı büyüyoruz, bunun sağlıklı büyüme olmasını çok istiyoruz. Mobilite önemli, geleceği burada görüyoruz.
‘MÜŞTERİLER BİLİNÇLENMELİ’
Tasarruf sahipleri ne yapmalı?
Eski yüksek reel faizler artık yok. Bu açıdan ben eski günlerin geri gelmeyeceğini düşünüyorum. Benim tavsiyem bir kısmı elbette mevduatta kalacaktır ama başka neler olabilir, bunların getirileri nedir, riskleri nedir diye bankalarıyla konuşmalılar. Yine hangi ürünlere yatırım yapacakları tasarruf sahiplerinin bileceği iştir ama ben bilinçlerini biraz artırmakta fayda olduğunu düşünüyorum.
Türkiye’de faizler dışarıya göre yüksek gibi duruyor ama enflasyon o ülkelerden daha yüksek. Kanaatim faizlerde belli bir düşüş yaşanmıştır, daha aşağıya gidemez. Tasarruf açığı olan bir ülkeyiz, mevdudat faizleri bunun altına daha ne kadar düşer? Burada çok fazla bir yerin kaldığını zannetmiyorum. Dolayısıyla faizlerde belki dünyadaki yüksek likiditeden ötürü bir miktar daha düşüş olabilir ama bunun dışında çok radikal bir düşüş olasılığı kalmadığını söyleyebilirim.
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/40-yildir-boyle-dusuk-faiz-gormedik/382822