Fransa, İspanya ve Slovenya euro bölgesinin son denemde en çok tedirginlik yaratan ülkeleri. Özellikle finansal krizle birlikte son iki yılda üçüncü kez resesyona giren bölgenin en büyük ikinci ülkesi Fransa zor günle geçiriyor.
Hollande hükümeti başa geldiği günden beri ekonomi tarafında tatmin eden adımları henüz atamışken ülkede rekabetçilik noktasında yaşanan sıkıntılar ülkeni büyük bir riske sokuyor. Ülkeye pek çok yerden uyarı gelmeye başladı. Başta ekonomi politikaları noktasında görüş ayrılığı yaşadığı Almanya’dan uyarılar gelirken sürece geçtiğimiz hafta İngiltere’de dahil oldu.
AB’de kalıp kalmama konusunda farklı görüşlerin öne çıktığı İngiltere’den makroekonomik dengesizliklere vurgu yapılırken bölgenin yeniden yapılabilmesi için ise 12 aylık bir döneme ihtiyaç olduğu öngörüldü. Ülkelerin yağısal reformları güçlendirmesi gerektiği kaydedilirken AB yetkilileri reformların uygulanmaması halinde yeni yaptırımların gelebileceği uyarısında bulundular.
Gelen bilgilere göre euro bölgesinin düzelmesi için uygulamaya konulması planlanan yeni kurallara uyum sağlanmaması halinde AB üyeleri radikal prosedürler ile karşı karşıya kalabilecekler.
Güney Kıbrıs’tan bankalarda oluşabilecek sıkıntılar nedeniyle Slovenya diken üzerindeyken, sosyalist Hollande’ın ateş altında olduğuna dikkat çekiliyor. Yüksek kamu borcu ve rekabetçilik noktasında yaşanan sıkıntılar nedeniyle Fransa ön plana çıkarken AB komisyonunun 10 Nisan’da çıkan raporunda da Fransa’ya uyarı yapılmıştı. Halk desteği de azalan Hollande’ın euro bölgesinde önemli bir testen geçeceğini belirtiliyor.