Atasay’ın patronu Cihan Kamer, şu sıralar ‘huqqa’sı ile gündemde... Kamer, ‘muhafazarkârların Reinası’ olarak adlandırılan mekan konseptini nasıl bulduğunu açıkladı: Birgün Murat Ülker’le yapılmış bir söyleşiyi okudum. İçkili-içkisiz mekanlara dair bir araştırmayı anlatıyordu. Huqqa fikri de o söyleşiden çıktı.
Kamuoyu onu önce Atasay’ın patronu, sonra Başbakan Erdoğan’ın yakın arkadaşı olarak tanıdı. Şimdilerde ise Cihan Kamer bambaşka bir konu ile gündemde. Artık o ‘Muhafazar kesimin Reina’sı’ Huqqa’nın sahibi. İstanbul’un en popüler gece kulüplerinin yanında konumlanan Huqqa, henüz resmi açılışı yapılmadan herkesin dilinde. Huqqa’nın bu kadar konuşulmasının sebebi ise ‘içkisiz’ olması ve içinde mescidinin bulunması. Mekanın ‘Muhafazakarların Reinası’ diye anılmasının sebebi de bu.
Cihan Kamer, Huqqa’nın bir kesime mal edilmesinden rahatsız. Aksine ayrımcılıktan nefret ettiğini, buranın bir ‘kucaklaşma’ yeri olduğunu söylüyor. Artık ‘Beyaz Türk’, ‘Zenci’ gibi kavramların rafa kalkması gerektiğini vurguluyor.
İçkisiz mekan fikri nereden çıktı, sırf kontrat yüzünden mi uygulandı bu konsept?
Kira kontratımız içkili mekana izin verseydi de içkili mekan açmayacaktım. İstanbul’da ihtiyacın bu olduğu kanaatindeyim. Alkollü çok alternatif var ama alkolsüz böyle bir mekan yoktu. Yola çıkışımın kaynağı da Murat Ülker’in verdiği bir röportaj oldu. Murat Ülker Bey o röportajında diyordu ki; “Araştırmalar yaptırıyoruz. Ben bir yerde alkol yok diye gitmem diyenlerin oranı yüzde 8, alkol varsa gitmem diyenlerin oranı yüzde 42.” Demek ki büyük bir ekonomide böyle bir ihtiyaç var.
Burayı muhafazakar kitle için açmadınız mı?
Yapı itibariyle ayrımcılığa karşıyım. Bunu kabul etmiyorum. Böyle bir şeyin varlığına da inanmıyorum. Ama siyasi söylemlerden etkilenen, endişeli genç bir nesil var. Bu neslin böyle mekanlarla bu fobisini yeneceğine inanıyorum. Amaçlarımdan biri de bu. Burada rahat giyinen kitleyle inançlarına uygun giyinen kitleler yan yana eğleniyor. Kucaklaşmanın merkezi olacak burası.
Başbakan bu konsepti gönülden destekler
- Bu konsepti hükümete yakın olmak için açtığınızı düşünen bir kesim var...
Bu eleştirilerin cevabı kendi içinde aslında. İki sebepten dolayı; birincisi: Ben devletle iş yapan, biri değilim. İkincisi de çok şükür zaten yakınlığım var. Bu dostluğun da ıstırabını yaşamış bir iyim. Başbakanımızın rakiplerinden haketmediğim eleştirilere maruz kaldım.
- Başbakanın mekandan haberi var mı. Ne diyor?
Başbakanımızla bunu henüz tartışmadık. Çünkü kendisinin tütüne karşı hislerini biliyorum. Ama mekanı bildiğini biliyorum. Başbakanın nargile haricinde böyle bir konsepti canıgönülden destekleyeceğine inanıyorum.
- Bu ara alkol yasakları çok tartışılıyor. Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda
Alkol yasakları le ilgili bir yasa olarak algılamadım ben bunu. Her şeyin bir kuralı olması gerekliğiliyle yapıldığını tahmin ediyorum. Ben yasakçılığa karşıyım. Ama sonsuz özgürlükler diye bir şey de yo
Pek çok kişide yakında içki tamamen yasaklanacak kaygısı da oluştu...
O bakışa da saygı duyarım. Ben öyle algılamadım. Yasa yapıcıların içinde bunu isteyenler olabilir. Ama bu çoğunluğa mal edilemez.
Böylesi tabirler ortadan kalksın
“10yıl önce siyasetçi arkadaşım ve eşlerimizle beraber Papermoon’a gittik. Arkadaşımın eşi başörtülü... Biz oturur oturmaz sosyal medyada “Beyaz Türklerin mekanındalar” lafları dolanmaya başladı. Beyaz Türk, zenci, bu tabirleri nefretle karşılıyorum. Artık bunlar ortadan kalksın.“ (Şenay Büyükköşdere/Akşam)
Yazdır