Sunset’in patronu Barış Tansever’e “Şahenk’in almadığı restoran kalmadı, ya Sunset” diye sorduk. Tansever’in yanıtı: “Ferit Bey’le ‘Sunset’i nasıl yurtdışına açarız’ı konuştuk, ben ona birlikte bir grup almayı önerdim”
Ulus’taki Sunset restoran yıllardır iş dünyasının en önemli iş görüşmelerinin milyonluk anlaşmaların tohumlarının atıldığı yer. Restoranın müdavimleri arasında Türkiye zenginler listesinin gediklileri var. Bu sene 19’uncu yılını kutlayan mekan, bu kutlamayı bir sosyal sorumluluk projesine dönüştürdü. Restoranın Boğaziçi Üniversitesi mezunu sahibi Barış Tansever, düzenlediği gecede elde edilen geliri üniversitesinin vakfına bağışladı. Tansever’le buluştuğumuzda öğrendik ki Sunset bunu 9 yıldır yapıyor. Şimdiye kadarBoğaziçi Üniversitesi Vakfı’na aktarılan para 500 bin TL’yi bulmuş. Tansever okulu konusunda son derece hassas. “Türkiye’nin en iyi okulundan mezunum diyorsan, elini cebine atacaksın” diyor. Barış Tansever’le hem Boğaziçi’ni hem de son dönemde kaynayan ‘yeme-içme’ sektörünü konuştuk...
Türkiye’de yeme içme sektörü tarihinin en hareketli dönemini yaşıyor, neden şimdi?
Türkiye’de, yiyecek içecek endüstrisi ülkeden daha hızlı büyüyor çünkü sosyal bir dönüşüm yaşanıyor. Bunun sonucu olarak dışarıda yemek yeme eğilimi arttı. Nüfusun yüzde 50’si 28 yaşın altında. Annelerimizin nesline göre dışarı çıkma oranı çok farklı. Ben diyorum ki Türkiye yüzde 4 büyürse, şu an değeri 20 milyar dolar civarı olan yeme içme eğlence sektörü yüzde 20 büyür.
Kârımız %15-20 arasında
Kârlar da yüksek o halde
Ebitda marjı (Faiz Amortisman ve Vergi Öncesi Kâr) diye bir hikaye var. Bu marjın en yüksek olduğu sektörlerin başında yeme-içme sektörü geliyor. Örnek vermek gerekirse büyük market zincirlerinin ebitda marjı yüzde 5’in altındadır, hazırgiyimde bu oran yüzde 10-restorancılıkta yüzde 15-20 arasında.
Nefesim 1-2 mağazaya yeter
Peki nasıl bir büyüme öngörüyorsunuz sektörde?
Chipotle isimli Meksikalı bir dürümcü var, değeri 11 milyar dolarla Türkiye’nin pek çok firmasını geride bırakıyor. Mc Donalds’dan değil, bir dürümcüden bahsediyorum. Bugün Şahenk’in bu yaptığı da iyi yönetildirse Garanti Bankası gibi bir kurum daha ortaya çıkabilir.
Ferit Şahenk’ten size Sunset için teklif gelmedi mi?
Ferit Bey’le biz “Sunset’i dünyaya, nasıl açarız’ı konuştuk ama öyle bir teklif olmadı. Benim nefesim ancak yurtdışında 1-2 tane mağaza açmaya yeter. Ben Ferit Bey’e birlikte yurt dışında büyük bir gruba ortak olmayı önerdim. O da bu fikre sıcak bakıyor.
Ferit Şahenk işi nasıl değiştirecek?
Böyle büyük bir yatırımcı sayesinde sektördeki herkesin, tüm müteşebbislerin bir değeri olduğunu, olabileceğini gördük. Yıllardır hiç kimsenin ilgilenmediği bir sektörde Ferit Şahenk İsa gibi oldu. Artık sektörde FŞ Öncesi, FŞ Sonrası var. Hepimizin değeriyle ilgili bir katmadeğer yarattı Şahenk. Ben işin bu tarafına pozitif bakıyorum. Ferit Bey satın aldığı lokantaları kurumsallaştırıp, yurtdışına taşıyacaktır.
Yalnız burada şöyle bir handikap da var. Bir süre sonra sektörde bu kadar büyük bir yatırımcının oluşması, insanlara antipatik gelebilir. Bir yerde yapılan hata bu işi yapan tüm işletmelere çabuk bir şekilde sıçrayabilir.
4 kişi asgari ücrete karnını doyuruyor
Kitleyi 19 yıl tutmak zor, neyapıyorsunuz bunun için?
Sırf manzarayla bu iş olmaz. İstanbul o kadar güzel ki her yerde manzara var. Biz 19 senedir sürekli kendimizi yeniliyoruz. Dünyadaki trendleri takip ediyoruz. Çalışanlarımızın çoğu sunset kurulduğundan beri buradalar. Müşteri buraya karnını doyurmaya gelmiyor. Bir deneyim yaşamaya geliyor. 4 kişilik yemek asgari ücrete eşitse bunun hakkını vermek lazım.
Kuveytliden teklif var
TANSEVER Kuveyt’in en güçlü holdinglerinden ‘Missoni Oteli’nin tepesinde 2 katı Sunset yapma teklifinin geldiğini söyledi. Tansever, “Ben de Türkiye’nin dışına sunset’i taşımalı mıyım diye düşünüyorum “ diyor.
Çocukluğu Boğaziçi’nde işadamlarıya geçti
SunSET’in patronuna “Boğaziçi Üniversitesi konusunda çok hassassınız...” diye soruyoruz, cevabı; “Boğaziçi’ne 1986’da girdim. İşletme okudum. Babam Boğaziçi’nde 37 yıl yöneticilik yaptı, çocukluğum yurtta geçti. Yurtlar müdürüydü. Lojmanımız da kampus içindeydi. Pek çok ünlü işadamını o yıllardan tanıyorum. Orada çok işadamı tanıdım, babam bana para bırakmadı ama iyi bir network bıraktı. Okul için eller cebe atılmalı Harvard’a 32 milyar dolar havadan gelmedi” oluyor. Şenay Büyükköşdere / Akşam