Yıldız Holding Mali İşler Başkanı (CFO) Dr. Cem Karakaş, not artışının yabancı yatırımcının Türkiye'ye olan ilgisine ve Türkiye ile olan iş hacminin artmasına vesile olacağını söyledi.
AA muhabirlerine değerlendirmelerde bulunan Karakaş, Moody's'in Türkiye'nin kredi notunu "Ba1"den "Baa3"e yükselterek, "yatırım yapılabilir" seviyesine çıkarması ile Türkiye'nin 1992 yılından beri ilk kez iki ayrı kredi derecelendirme kuruluşu tarafından "yatırım yapılabilir" seviyesinde derecelendirilmiş olduğunu anımsattı.
Bu artırımın Türkiye finansal piyasalarındaki istikrarı daha da perçinleyen bir gelişme olduğunu vurgulayan Karakaş, artışın yabancı yatırımcının Türkiye'ye olan ilgisine ve Türkiye ile olan iş hacminin de artmasına vesile olacağını dile getirdi.
Sermaye Piyasası Yatırımcıları Derneği (SPYD) Yönetim Kurulu Başkanı Arif Ünver ise Türkiye'nin notunun yatırım yapılabilir seviyeye yükseltilmesinin son derece pozitif olmakla beraber, yatırımcıların dikkat etmesi gereken önemli hususları da beraberinde getirdiğini belirtti.
Türkiye'nin notunun yükseltilmesinin pozitif olarak görüldüğünü kaydeden Ünver, ülke notunun yatırım yapılabilir seviyeye çıkartılması ile beraber Borsa İstanbul'un pozitif ayrışma gerekçesinin ortadan kalktığını ve bu yöndeki beklentinin gerçekleştiğini dile getirdi.
Not artışlarının kısa vadeden ziyade, orta ve uzun vadede kalıcı olumlu neticeler içeren bir kimyası olduğunu aktaran Ünver, sözlerine şöyle devam etti:
"Pozitif ayrışmaya sebep olan not artışının realize edilmesi, dünyanın önde gelen piyasalarındaki gelişmelere odaklanmamıza sebep olacaktır. BİST genelinde öne çıkan değerleme rasyolarına baktığımız zaman, ucuz değil, pahalıda değil, dünyadaki genel trende paralel seviyelerde olduğumuzu ortaya koymaktadır. Kısa vadeli olarak not artışı sonrası oluşabilecek dalga boylarının yüksekliği, hisse senedi yatırımcıları açısından risk oluşturuyor.
Olası dalga boylarının yüksekliği Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası (VOB) tarafında, oluşacak riski daha da yukarılara taşıyabilir. Özellikle orta ve küçük ölçekli tasarruf sahipleri, piyasalar not artışını hazmettikten sonra, pozisyonlarını gözden geçirmeleri gerekiyor. Not artışının, portföy yatırımları açısından büyük oranda fiyatlara yansıdığı fakat sermaye yatırımları açısından pozitif neticelerin hızlanarak devam edeceğini düşünüyorum."
"Not artırımının en belirgin etkisi yurt dışından sağlanan kredilerde gözlendi"
Yatırım Finansman Menkul Değerler Strateji Müdürü Hakan Tezcan ise Moody's'in Türkiye'nin notunu artırmasıyla birlikte, Türkiye'nin daha geniş ve uzun vadeli potansiyel yatırımcı tabanına sahip olacağını ve bu durumun uzun vadeli yatırım girişlerini hızlandırabileceğini düşündüğünü kaydetti.
Yatırımların hızlanmasına bağlı olarak, ekonomik büyümenin olumlu etkileneceğini ve kurda bir miktar değerlenme eğiliminin görülebileceğini tahmin ettiklerini aktaran Tezcan, konuyla ilgili şunları kaydetti:
"Portföy yatırımları açısından bakıldığında, not artımından önce Türkiye'nin önemli ölçüde yurt dışından kaynak girişi sağlamaya başladığı görülmektedir. Bu yöndeki kaynak girişinin emeklilik ve sigorta fonları gibi uzun vadeli yatırım planlayan fonlar ile birlikte bir miktar daha artması beklenebilir.
Ayrıca Türkiye'nin yeni risk kategorisindeki endekslere dahil olması ile birlikte, bu endeksleri pasif olarak takip eden fonlardan da kaynak girişi olmasını da bekliyoruz."
Yapılan akademik çalışmalarda not artırımının en belirgin etkisinin yurt dışından sağlanan kredilerde gözlendiği bilgisini veren Tezcan, özel sektörün yurt dışı finansmana ulaşımının kolaylaşmasıyla bu yöndeki kaynak girişinin artış eğilimini sürdürebileceğini ifade etti.
"Endeksin mevcut yükseliş trendini koruyacağını tahmin ediyoruz"
Tezcan, piyasaların uzun zamandır not artırımı beklentisi içinde hareket etmesi nedeniyle, varlık fiyatlarının önemli ölçüde bu beklentiyi fiyatladığını aktararak, sözlerine şöyle devam etti:
"Bu noktadan sonra Türk piyasalarındaki seyrin diğer referans ülke piyasalarına paralel olmasını bekliyoruz. BIST-100 Endeksinin dolar bazında 2010 yılında gördüğü tarihi zirvesi 51 bin 70 seviyesinden geçmektedir. Söz konusu seviye cari bin 830-bin 840 dolar kuru üzerinden hesaplandığında 93 bin 500-94 bin seviyesine karşılık gelmektedir ve teknik açıdan önemli bir direnç oluşturmaktadır.
Bu nedenle bu seviyeye doğru olan yükselişlerde kısa vadeli kar satışları görülebileceğini, ancak orta ve uzun vadede endeksin mevcut yükseliş trendini koruyacağını tahmin ediyoruz."
Garanti Bankası eski Genel Müdürü Akın Öngör ise Moody's'in not artırımına ilişkin, çok geç kalmış doğru bir karar olduğunu belirterek, Türkiye'ye sermaye girişinin geniş çapta olacağını kaydetti.
İki derecelendirme kuruluşunun Türkiye'nin notunu "yatırım yapılabilir" seviyeye gelmesini bekleyen fonların da bulunduğunu ifade eden Güngör, bunun da gerçekleşmesiyle birlikte Türkiye'ye gelecek akışın hızlanacağını söyledi.
Öngör, daha çok doğrudan yabancı yatırım geleceğini anlatan Güngör, bunun düşük faizli ve uzun vadeli geleceğini aktardı.