21 yıl aradan sonra bir ilk
Tarih: 16 Mayıs 2013 - 23:33
Türkiye 1992 yılından beri ilk defa iki uluslararası kredi derecelendirme kuruluşundan "yatırım yapılabilir" notu aldı
Türkiye'nin uzun vadeli yabancı para cinsinden "Ba1" ile "yatırım yapılabilir" seviyenin bir basamak altında olan kredi notunu Moody's, bir basamak artırarak "yatırım yapılabilir" seviye olan "Baa3"e yükseltti.
Fitch 5 Kasım 2012 tarihinde "yatırım yapılabilir" notu vermişti
Fitch, 5 Kasım 2012 tarihinde Türkiye'nin uzun vadeli yabancı para cinsinden kredi notu BB+'dan BBB-'ye yükseltmişti. 1993 yılından beri ilk defa iki kredi derecelendirme kuruluşu Türkiye'nin kredi notunu yatırım yapılabilir seviyeye çıkarmış oldu.
Türkiye'nin kredi not süreci 1991 yılına dayanırken, bunda en büyük etken 1989 yılından sonra sermaye hareketlerinin serbestleştirilmesiyle Türkiye'ye aşırı bir yabancı sermaye girişinin yaşanması ve Türkiye'nin dünya para piyasasından borçlanmaya başlanması oldu.
Türkiye'nin geçmiş yıllar itibariyle kredi dereceledirme notları ilk derecelendirilme yılı olan 1992 ve 1993 yılları haricinde sürekli olarak yatırım yapılabilir seviyenin altında tutuldu.
1994 krizinde Moody's Türkiye'nin notunu art arda düşürerek yatırım yapılabilir seviyeden (Baa3), spekülatif seviyeye (Ba3) indirmişti.
Moody's, 1997 yılında Türkiye'nin notunu bir basamak düşürerek B1'e indirdi ve Şubat 2005'e kadar kredi notu B1 seviyesinde kalarak görünüm negatif, pozitif ve durağan olmak üzere değişiklik kaydetmişti.
Moody's 2005 aralık ayında kredi notu bir basamak artırarak Ba3 (durağan) seviyesine ve 2009 eylül ayında Ba3 (pozitif) seviyesine yükseltti.
2010 ocak ayında Türkiye'nin notu bir basamak daha artırılarak Ba2 (durağan) seviyesine ve aynı yıl ekim ayında kredi notu sabit bırakılırken görünüm durağandan pozitife çevrilmişti.
Moody's 2012 haziran ayında Türkiye'nin kredi notunu yatırım yapılabilir seviyenin bir basamak altı olan Ba1'e yükseltmişti ve görünüm pozitif olmuştu.
Fitch ile not serüveni 1994 yılında başlamıştı
Fitch, Türkiye'nin kredi notunu 1994 yılında spekülatif seviye olan "B" olarak belirlemişti. 1995 yılında Türkiye'nin kredi derecelendirme notu iki basamak artırılarak (BB)'ye yükseltilmişti.
1996 yılında Fitch, Türkiye'nin kredi notunu bir basamak düşürerek (B+)'ya indirmişti ve 2003 yılında kadar kredi notu düşürülerek şubat ayında önemli derecede süpekülatif seviye olan "B-"ye indirilmiş ve görünüm negatif olarak belirlenmişti.
Fitch, 2003 eylül ayında Türkiye'nin notunu bir basamak artırarak yine spekülatif seviye olan "B"ye yülsetmiş ve 2009 yılı aralık ayında kredi notunu yatırım yapılabilir seviyenin bir basamak altı olan "BB+"ya çıkarmıştı.
Fitch'in 5 Kasım 2012 yılında kredi notunu "BB+"dan "BBB-" seviyesine yükseltmesiyle Türkiye'nin kredi notu, 1992 yılından beri ilk defa yaptırım yapılabilir seviyeye yükseltilmiş oldu.
S&P'den yatırım yapılabilir not seviyesine bir adım kaldı
1994 krizinde S&P, Türkiye'nin notunu art arda düşürerek yatırım yapılabilir seviyeden (BBB) spekülatif seviyeye (B+) indirmişti. 2004 yılına kadar aynı seviyelerde kalan kredi derecelendirme notunu 2004 ağustos ayında "BB-" yükseltmişti.
S&P, Türkiye'nin kredi notunu 2010 şubat ayında "BB" seviyesine yükseltmişti ve görünümünü pozitif olarak belirlemişti.
Mayıs 2012'de kredin notunu değiştirmeyen S&P, Türkiye'nin kredi not görünümünü pozitiften durağana düşürmüştü.
27 Mart 2013 tarihinde S&P, Türkiye'nin kredi notunun 'BB'den 'BB+'ya yükseltmiş ve gerekçe olarak Türkiye'nin artan ekonomik direncine ve çözüm sürecinde kaydedilen ilerlemeye dikkati çekmişti.
Not artışının pozitif-negatif etkileri
Analistler, kredi notunun yatırım yapılabilir seviyeye yükseltilen ülkelerin portföy yatırımları ve kredi kanallarıyla yabancı sermayeye ulaşım imkanının arttığını belirtti. Buna karşın doğrudan yabancı yatırımlarda belirgin bir eğilim değişiminin olmadığına işaret etti.
Not artışı sonrası yurt dışından borçlanma maliyetlerinin düştüğünü ifade eden analistler, şu yorumu yaptı:
"Borçlanmanın vadesinde anlamlı bir değişim kaydedilmemektedir. Yurt dışı finansmana ulaşımın kolaylaşmasıyla, not artırımı öncesinde düşüş eğiliminde olan dış borç, artış; cari denge ise bozulma eğilimine girmektedir. Yurt dışı kredi imkanının artması yurt içi kredi piyasasına da yansımakta, özel sektöre açılan krediler ivmelenirken kredi faizleri düşmektedir."
Öte yandan, not artışı sonrası mutlak büyüme hızı not artışı öncesi seviyelerin üzerinde gerçekleştiğini söyleyen analistler, göreli büyüme performanslarında istatistiksel olarak anlamlı bir değişimden bahsedilemediğini ifade etti.
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/21-yil-aradan-sonra-bir-ilk/381564