Hava-İş Sendikası, 24. Dönem Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinin uyuşmazlıkla sonuçlanması nedeniyle bu gece yarısından itibaren grev başlattı.
THY Genel Müdürlük binası önünde toplanan yaklaşık 500 kişi, sağanak yağış altında eylem yaptı. Polis ekiplerinin yoğun güvenlik önlemi aldığı eyleme Hava-İş Sendikası Genel Başkanı Atilay Ayçin, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Yakup Akkaya ve Nakliyat-İş Sendikası Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu da katıldı.
CHP'li Akkaya, "Bugün, Türk demokrasisi adına, Türkiye'deki sendikal hareket adına utanç verici bir durumla karşı karşıyayız. Şiddetli yağmur altında, polis barikatında hakkını almak için mücadele
eden Hava-İş Sendikası'nın grevinde birlikteyiz. Türkiye'ye yakışmayan bu hareketi uygulayanları buradan kınıyorum" dedi. Reyhanlı'daki saldırıya dikkat çeken ve orada bile bu kadar polisin olmadığını iddia eden Akkaya, "İki gün önce Hatay'da, Reyhanlı'da 50'den fazla yurttaşımız ölürken orada hiçbir polisiye tedbir yoktu. Anayasal hakkını, demokrat hakkını kullanan, toplu iş sözleşmesi sonrası masada hakkını alamayan, tabancası, tüfeği, gaz bombası, jopu elinde olmayan, yalnızca üretimden gelen gücünü kullanmak isteyen Hava-İş emekçilerine bu yapılan antidemokratik uygulamadır. Ve bu, faşizmin bir göstergesidir. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu uygulamayı kabul etmiyoruz. Hava-İş Sendikası'nın haklı ve meşru talepleri neticesinde çıkmış oldukları bu grevi biz de destekliyoruz ve sonuna kadar takip edeceğiz" diye konuştu.
Grev kararını başlattıklarını açıklayan Hava-İş Sendikası Genel Başkanı Atilay Ayçin ise, grevle ilgili olarak gelmek istemedikleri noktaya geldiklerini, zorunlu olarak yasal haklarını kullandıklarını
söyledi. Ayçin, "Bu saat itibariyle başlattığımız grevimiz, yarın sabah yapılacak ilk seferlerden sonra amacına ulaşacaktır. O zaman gerçekten bu ayıbı bu ülkeye yaşatanlar, Türk Hava Yolları'nı dünyanın ve Avrupa'nın markası yapan bu işçilerin karşısına polisi dikenler ozaman aynaya baktıklarında utanacaklar mı bunu da çok merak ediyoruz. Bu saat itibariyle grevimizi başlatmış bulunuyoruz. Diğer işyerlerine de pankartları asmış bulunuyoruz. Ama şu an Türkiye'nin uluslar arası alana açılan penceresi, bu devletin patronlarının emriyle polisi tarafından işgal altındadır. Ayıptır. Bu ülkenin alanları ve yasaları sadece güçlü olanlara açık değildir. Bu ülkenin işçileri de vardır. Biz 351 gündür nasıl meşru ve yasal zeminden ayrılmadıysak yasal bir grev aşamasında da bunun aksi bir şey yapmayı düşünmüyoruz" şeklinde konuştu. Sendika üyeleri yapılan açıklamaların ardından olaysız şekilde dağıldı.