Borsa fazla yükseldi
Tarih: 01 Mayıs 2013 - 08:47
Finans Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Arda Kocaman, riski sevmeyen yatırımcılara bir süre borsadan uzak durmayı öneriyor
Finans Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Arda Kocaman hisse senedi fiyatlarının geçen yıl olduğu gibi bu yıl da yükselişe devam ettiğini, yılbaşından bu yana Borsa İstanbul’un Arjantin’in ardından en fazla artış sağlayan gelişmekte olan piyasa olduğunu söylüyor. Bu yükselişin ardında not artışı beklentisinin olduğunu hatırlatan Kocaman, “Geçen yılkı yükselişin ardından yılbaşından bugüne dahi baktığımızda Türkiye; Rusya ve Brezilya ile kıyaslandığında yüzde 20, Çin ile kıyaslandığında yüzde 11 pozitif ayrıştı. Keza makroekonomik performans ve şirketlerin performansları üzerinden baktığımızda da hisse senetleri fiyatları biraz pahalı kalıyor” diyor. “Fiyat-kazanç oranları şirketlerin performansıyla açıklanamayacak seviyelere geldi.
Moody’s veya S&P’den bir not artışı gelmesi durumunda kısa vadeli olarak hisse senetleri piyasasının yükseleceğini ancak birçok yatırımcının bu durumu kar realizasyonu için fırsat olarak göreceğini belirten Kocaman, borsadan biraz uzak durmak gerektiğinin altını çiziyor.
Piyasalar, geldiğimiz noktada küresel ekonomik görünümü nasıl tanımlıyor?
Uzun süredir, ABD tarafında işlerin daha iyi, Avrupa tarafında ise daha kötü olduğu kanaati hakim. ABD’de şirket karları destekli olumlu bir hava var. Bu nedenle endeksler zirve noktasında işlem görüyor. Avrupa tarafında ise Avrupa Merkez Bankası’nın bir faiz indirimi yapıp yapmaması üzerine tartışmalar sürüyor. Tabii ABD tek bir ülke ve verilere bakarak çözümler üretiyor. Avrupa’da ise çok başlı bir yapı olduğu için sorunlara çözüm üretilemiyor. Hatta Güney Kıbrıs gibi Avrupa Birliği’ni çok fazla etkilemeyecek ülkelerin aldığı politik kararlar bile ciddi sıkıntıları neden olabiliyor.
Ancak ABD ekonomisinin büyümeye geçtiğini söylemek de henüz mümkün değil…
Hisse senetleri piyasalarından doğru baktığımızda ABD’de önemli bir toparlanmadan söz edebiliriz. Ancak enflasyon beklentileri düşüyor. Şayet bir büyüme gelecekse enflasyon beklentilerinin aksine yükselmesi gerekirdi. Yine faiz tarafı da bir büyümeye geçildiğini göstermiyor. Çünkü büyümeyle birlikte faizlerde yukarı doğru bir hareketlenme olması lazım. Oysa faizlerde bir ara yüzde 2’leri test etti ancak bugün yüzde 1,50’lerde. Keza henüz uzun dönem faiz seviyelerine ilişkin de önemli bin tartışma başlamış değil. Sadece FED’de birkaç yöneticinin “piyasaya daha fazla likidite vermeyelim” türündeki söylemlerinin dışında likiditeyi geri çekme yönünde bir hava hiç yok. Bu anlamda piyasaların büyümeyi satın aldığını söylemek mümkün değil.
Küresel sistemde oluşan likidite bolluğu, Türkiye gibi ülkeleri kırılgan hale getirdiği yorumlarına neden oluyor. Siz nasıl görüyorsunuz?
Türkiye’de faizler yüzde 5’lere geriledi. Reel olarak bakıldığında ciddi bir negatif faiz söz konusu. Dolayısıyla yerli yatırımcı için bu durum tarihi en düşük seviyeler olsa da yabancı yatırımcı için hala yüksek bir oran. Nitekim küresel anlamda bakıldığında bu seviyeler yok. Güven veren, bankacılık sektörü güçlü bir ülke yüzde 5 faiz verdiği için ilgi yüksek.
Kura ilişkin beklentiniz nedir?
Son bir yıldır sepet bazında baktığımızda ortalama seviye 2.05 Dolar/TL’deki dalgalanma gelişmiş ülke para birimlerinin çok altında seyrediyor. Bu kur seviyelerinden hem ihracatçı, hem Merkez Bankası memnun. Şayet bugün 1,3 seviyesinde olan Euro/dolar paritesi çok değişmezse, dolar /TL 1,75-1,85, Euro /TL ise 2,25-2,40 gibi bir aralıkta gerçekleşir. Faizler bu seviyede kaldığı sürece bunu söylemek mümkün. Kanaatim kur yılsonuna kadar bu seviyelerde kalır.
Faiz ve kura ilişkin ciddi bir değişim beklentiniz yok. Hisse senetlerine ilişkin beklentiniz nedir?
Piyasa bir süredir Türkiye’yi yatırım yapılabilir ülke olarak görüp, bunun üzerinden fiyatlıyor. Bu nedenle ciddi bir düzeltme gelmiyor. Ancak Moody’s veya S&P’den bir not artışı geldiğinde hemen Türkiye’ye çok ciddi bir para akışının olmasını beklemiyorum. Bu anlamda bir kar realizasyonu için Türkiye’nin kredi notunun ikinci bir kurum tarafından yatırım yapılabilir seviyeye çıkarılmasını bekleyen çok yatırımcı olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle ikinci bir kredi derecelendirme kuruluşundan not artışı geldiğinde kısa süreli yukarı yönlü bir hareket olsa da hisse senetleri piyasasından bir süre uzak durmak doğru olacaktır.
Hisse senetleri piyasasının çok değerlendiğini mi düşünüyor musunuz?
Son bir buçuk yıldır Borsa İstanbul, dünyanın her türlü piyasasından fazlasıyla pozitif ayrıştı. Tabii bu bankacılık sektörünün sağlıklı olması ve kredi notunun yatırım yapılabilir seviyeye çıkarılacağı beklentisine dayanan bir durum. Borsa İstanbul Ulusal 100 Endeksi 86 bin seviyesini ancak bir not artışı ile geçebilir. Bu da kalıcı olmaz. Not artışının ardından bir yükseliş gelse de borsadan bu yıl uzak durmak lazım. Fiyat/kazanç oranları şirketlerin performansları ile açıklanamayacak seviyelere geldi. Gelişmekte olan piyasalar üzerinden baktığımızda yılbaşından bugüne Arjantin yüzde 25, Türkiye yüzde 8, Tayvan ise yüzde 4 arttı. Bunların dışındaki piyasalar yılbaşına göre düşmüş durumda. Geçen yılki yükselişin ardından sadece yılbaşından bu yana Türkiye; Rusya ve Brezilya ile kıyaslandığında yüzde 20, Çin ile kıyaslandığında yüzde 11 pozitif ayrıştı. Bu kıyaslamalar da ucuz olmadığımızı net bir şekilde ortaya koyuyor. Keza makroekonomik performans ve şirketlerin performansları üzerinden baktığımızda da hisse senedi fiyatları biraz pahalı kalıyor. Ancak faizlerin çok düşmesi nedeniyle yerli yatırımcılarda hisse senedine bir yönelim olduğunu görüyoruz. Faizden çıkan para hisse senedi piyasasına yöneldiği için piyasada bir düşüş yaşanmıyor. /Kenan Şanlı Fortune
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/borsa-fazla-yukseldi/379670