Vatan Gazetesi'nden Ufuk Korcan'ın haberine göre, Sermaye Piyasası Kurulu’nun (SPK) Nisan ayı ortasında görüşe açtığı aracı kurumların özsermayelerine ilişkin tebliğ taslağı sektörde büyük tartışma yarattı. Getirilmesi planlanan mininum sermaye tutarlarını şu an çok az sayıda aracı kurum karşılayabiliyor. Sektördeki rakamlara geçmeden önce SPK’nın konuyla ilgili tebliğ taslağını hatırlatmakta yarar var. SPK, yatırım hizmet ve faaliyetinin taşıdığı riskleri dikkate alarak aracı kurumları sahip olmaları gereken özsermaye açısından 3 farklı gruba ayırdı.
Tebliğ taslağına göre, emir iletimine aracılık ve/veya yatırım danışmanlığı faaliyetlerinden herhangi birini yürütecek aracı kurumların 2.5 milyon lira özsermayeye sahip olmaları gerekiyor.
İşlem aracılığı faaliyetinin yanında halka arz ve portföy yönetimi hizmete verecek kurumların sahip olması gereken asgari özsermaye tutarı ise 10 milyon lira olarak belirlendi. Bu faaliyetlere ek olarak, portföy aracılığı, genel saklama hizmeti ve/veya aracılık yüklenimi faaliyetinden herhangi birini yürütecek aracı kurumların 25 milyon lira özsermayeye sahip olmaları öngörülüyor.
Şimdi gelelim sektördeki rakamlara...
Sektörde 27’si bankaların kurdukları olmak üzere 100 aracı kurum var. Bankaların kurduğu 27 aracı kurumdan 15’i getirilen özsermaye şartını karşılayamıyor. Bankaların dışında kurulan 73 aracı kurumun da 44’ünün özsermayesi tebliğde getirilmesi gereken tutarların altında. Kısaca 100 aracı kurumdan 59’u tebliğin hayata geçirilmesi halinde ek sermaye koymak zorunda.
Aracı kurum borçlarında korkutan tırmanış
Peki SPK sürpriz sayılabilecek bir kararla neden aracı kurumlara böyle bir düzenleme getirme ihtiyacı duydu?
Sorunun cevabı aracı kurumların borçlarında yaşanan hızlı artışta gizli.
2007 yılı sonunda 1 milyar 388 milyon lira seviyesinde bulunan aracı kurumların toplam borçları geçen yıl sonunda 7 milyar 353 milyon liraya ulaştı. Başka bir ifadeyle aracı kurumların borçları son 5 yılda tam yüzde 430 arttı. Aynı dönemde kurumların özsermayelerindeki büyüme yüzde 67 olarak gerçekleşti. 2007 sonunda 1.8 milyar lira olan sektörün toplam özsermayesi 2012 sonunda 3 milyar liraya çıktı. Sektörün sermaye yeterliliği tabanı da 2.6 milyar lira seviyesinde. Toplam borçların sermaye yeterliliği tabanına oranı yüzde 285 gibi oldukça yüksek bir seviyede bulunuyor. Bu oran 2004’te yüzde 35, 2006’da yüzde 74, 2007’de de yüzde 95 olarak gerçekleşti.
Sektörün borçluluk rakamlarındaki hızlı artışa bakınca, SPK’nın bu gidişe “Dur” demek istediği ortaya çıkıyor.
Bu karar özel portföy yönetimini bitirir
SPK’nın aracı kurumlara getirmeyi planladığı özsermaye şartı en fazla özel portföy yönetimi şirketlerini etkilemiş gözüküyor. Şu an 35 portföy yönetim şirketi arasında sadece Garanti Portföy ve İş Portföy’ün özsermayesi 10 milyon lira şartına uyuyor. Konuştuğum sektör temsilcileri, tebliğin bu haliyle kabul edilmesi durumunda kepenk indirmekten başka çareleri olmadığı görüşünde. Avrupa’daki sermaye şartının ortalama 750 bin euro civarında olduğunu söyleyen bir portföy yönetim şirketinin ortağı, “İyi getiri sağlayamayan emeklilik fonlarının özel portföy yönetimi şirketleri tarafından yönetilebilmesi gündeme gelmişti. Ancak 10 milyon lira özsermaye çok yüksek. En fazla 2.5-3 milyon lira olmalı. SPK’nın bu konuda bir adım atacağını düşünüyoruz. Aksi halde bu iş kökten biter. Sadece bankaların şirketleri kalır” yorumunu yaptı.
Peki SPK sürpriz sayılabilecek bir kararla neden aracı kurumlara böyle bir düzenleme getirme ihtiyacı duydu?
Sorunun cevabı aracı kurumların borçlarında yaşanan hızlı artışta gizli.
2007 yılı sonunda 1 milyar 388 milyon lira seviyesinde bulunan aracı kurumların toplam borçları geçen yıl sonunda 7 milyar 353 milyon liraya ulaştı. Başka bir ifadeyle aracı kurumların borçları son 5 yılda tam yüzde 430 arttı. Aynı dönemde kurumların özsermayelerindeki büyüme yüzde 67 olarak gerçekleşti. 2007 sonunda 1.8 milyar lira olan sektörün toplam özsermayesi 2012 sonunda 3 milyar liraya çıktı. Sektörün sermaye yeterliliği tabanı da 2.6 milyar lira seviyesinde. Toplam borçların sermaye yeterliliği tabanına oranı yüzde 285 gibi oldukça yüksek bir seviyede bulunuyor. Bu oran 2004’te yüzde 35, 2006’da yüzde 74, 2007’de de yüzde 95 olarak gerçekleşti.
Sektörün borçluluk rakamlarındaki hızlı artışa bakınca, SPK’nın bu gidişe “Dur” demek istediği ortaya çıkıyor.
Bu karar özel portföy yönetimini bitirir
SPK’nın aracı kurumlara getirmeyi planladığı özsermaye şartı en fazla özel portföy yönetimi şirketlerini etkilemiş gözüküyor. Şu an 35 portföy yönetim şirketi arasında sadece Garanti Portföy ve İş Portföy’ün özsermayesi 10 milyon lira şartına uyuyor. Konuştuğum sektör temsilcileri, tebliğin bu haliyle kabul edilmesi durumunda kepenk indirmekten başka çareleri olmadığı görüşünde. Avrupa’daki sermaye şartının ortalama 750 bin euro civarında olduğunu söyleyen bir portföy yönetim şirketinin ortağı, “İyi getiri sağlayamayan emeklilik fonlarının özel portföy yönetimi şirketleri tarafından yönetilebilmesi gündeme gelmişti. Ancak 10 milyon lira özsermaye çok yüksek. En fazla 2.5-3 milyon lira olmalı. SPK’nın bu konuda bir adım atacağını düşünüyoruz. Aksi halde bu iş kökten biter. Sadece bankaların şirketleri kalır” yorumunu yaptı.