Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü'nün (OECD) agresif kurumsal vergi politikalarına ilişkin tartışmalara neden olacağı tahmin edilen verilerine göre, Hollanda ve Lüksemburg'un doğrudan yabancı yatırımları 2012 sonunda 5.8 trilyon dolara ulaşarak, AB, İngiltere ve Almanya'yı geride bıraktı.
OECD verileri, Hollanda'nın geçtiğimiz yıl toplam sermaye yatırımlarının değerini gösteren hisseleri de kapsayan doğrudan yabancı yatırımlarının 3.5 trilyon dolar olduğunu gösterdi. Ancak bunun yalnızca 573 milyar dolarlık kısmı Hollanda'nın reel ekonomisine girdi ve geri kalanı büyük şirketlerin vergileri önlemesine yardımcı olmayı hedefleyen finansal ve holding şirketlerine gitti.
Doğrudan yabancı yatırımlar Lüksemburg'da 2.28 trilyon dolara ulaşırken, yalnızca 122 milyar milyar doları reel ekonomiye doğru yolunu buldu.
OECD genel sekreteri Angel Gurria, şirketleri, politika yapıcıların kendilerinin koyduğu kuralları kullandıkları için suçlayamayacaklarını söyleyerek, hükümetlere reform çağrısında bulundu.
Paris'teki konferansta konuşan Gurria, kurallardaki açıkların kullanılmasını öngören vergi planlama stratejilerinin yasal olmakla birlikte, vergi gelirleri, vergi bağımsızlığı ve adaleti için temel riskleri arz ettiğini savundu.
Gelişmiş ekonomilerdeki kemer sıkma uygulamalarının etkisiyle, vergi politikaları ve küresel ekonomiye etkilerine ilişkin sorular artıyor. Küresel tartışmalar özellikle Hollanda ve İrlanda gibi, kendi ülkelerindeki vergi masraflarından kaçmak isteyen şirketlerin yatırımlarını destekleyen gelişmiş ekonomilere odaklanmaya başladı.