Yazdır

Risk alanlar kazandı

Tarih: 28 Nisan 2013 - 07:42

Yatırım araçları içerisinde yılın ilk dört ayında borsa en fazla kazandıran olurken altın ve euro kaybettirdi

Küresel piyasalardaki gelişmeler, yatırım araçlarına yönelimdeki hareketliliği de artırıyor. 2012 yılında parlayan emtialar şimdilerde gözden düşmüş görünüyor. Zeynep Aktaş'ın Milliyet'teki haberine göre borsa ve hisse senetlerine ise yönelim sürüyor. İlk dört ayın verilerine baktığımızda yatırım araçlarındaki getirilerde risk alanların kazandığı görülüyor.
Yılbaşından bu yana Borsa İstanbul yüzde 8.83 oranında değer kazanırken, A Tipi Fon Endeksleri yüzde 5.49, Bono Endeksi yüzde 3, KYD 1 Aylık Gösterge Mevduat Endeksi ise yüzde 2.24 değer kazandı. ABD dolarındaki getiri 0.85 ile sınırlı kalırken, euro yüzde 0.42, altın ise yüzde 11.35 oranında değer kaybetti.

Takip etmek gerekiyor
Yatırım enstrümanlarındaki değişkenliği gözlemleyen ve değerlendirebilenler için kazanmak yürünmesi gereken bir yol gibi görünebilir. Ancak bu sonuç düşünüldüğü kadar basit değil ve birçok unsurun bir araya gelmesini zorunlu kılıyor.
Her şeyden önce global bazda yatırım enstrümanlarını takip etmek ve yatırım araçları arasındaki korelasyonu kurabilmek gerekiyor. Bunlardan ayrı olarak yapılan tespite ve yoruma uygun hareket edebilecek iradeyi koyabilmeli. Sabır, kararlılık, soğukkanlılık ve belirlenen stratejiye uygun hareket diğer önemli koşullar arasında yer alıyor.
Tüm bunların sonucunda dâhi yatırımcının hedefine ulaşmasında bir garanti bulunmuyor. Zira ne kadar kararlı ve soğukkanlı olursanız olun eğer doğru bir değerlendirme ya da yorumlamada bulunmamışsanız sonucun hayal kırıklığı olması şaşırtıcı olmayacaktır. İşte bu nedenledir ki başarı için birçok unsurun bir arada bulunması ve bu unsurların birlikte ahenk içinde hareket etmesi şart.
Satanlar kaybetti
Son olarak nisanda altın fiyatlarında yaşanan dalgalanmada alınması gereken pozisyonu belirlemek gibi. Altının onsunun 1.321 dolara inmesi ile kısa vadede ellerindeki altını daha düşebilir kaygısı ile satanlar kaybederken, bunun bir düzeltmesinin olacağını öngörenler kazançlı çıktı. Zira daha sonra altının onsu 1.476 seviyesine yükseldi.
Kazançlı çıkan bu kesimin şüphesiz tek başına doğru karar vermesi yetmedi. Bu süre zarfında soğukkanlı duruşunu koruması ve belirlediği stratejiye uygun hareket etmesi de gerekiyordu.
Aksi taktirde panikleyerek satışa geçmesi ve kaybedenler kervanına katılması şaşırtıcı olmayacaktı. Kuşkusuz ilerleyen süreçte altın bir süre daha dalgalanmaya devam edecek. Ancak bu süreçte farklı yatırım enstrümanlarında hareketlenme olacaktır. Hisse senetleri gibi.
Tatil havası
Geçmiş tecrübelere bakıldığında yılın ilk beş ayı sonrasında tatile girme havası gözleniyor. Mayıs ayından sonra, yaz tatilin başlaması ile birlikte hisse senetlerinde çoğunlukla satışlar artıyor. Ancak bu aşamada not artış beklentisini göz ardı edilmemeli. Not artışı ilgiyi canlı tutacak.
Bu arada BIST 100’de yeni ataklarda zirvenin kırılıp kırılmadığı önem kazanacak. Ocak ayında test edilen 86.700’lü seviyeler aşılamazsa zirvede dalgalanmalar yaşanacaktır.   
BİLANÇO SEZONU BORSAYI CANLI TUTACAK
Bu hafta açıklanacak olan üç aylık bilançolar hisse senetlerine yönelimi canlı tutacak. Bilançosu iyi gelen hisse senetlerine yönelim artacaktır. Yılın ilk çeyrek verileri, borsa şirketlerinin yıla nasıl başladıklarını göstermeleri açısından önem taşıyor.
Borsa İstanbul Endeksi’nin yaşamış olduğu çıkışta en büyük etki şirketlerin kârlılıklarını artırması ve buna bağlı olarak fiyatlarının ucuzlamasından kaynaklanan talepti. Elbette ki kredi kuruluşlarının söylemleri de hisselere ilgiyi canlı tuttu.
Bundan sonraki seyirde şirketlerin bilançolarında gözlenecek olumlu gelişmeler, yatırımcının ilgisini çekmeye devam etmesini sağlayacak.

Portföyler yenilenecek
Nisan ayı sermaye piyasaları açısından oldukça hareketli bir ay. Bu seyir mayıs ayında da devam edecek. Mayıs ayı tatil döneminin başladığı haziran öncesinde yatırımcıların portföylerindeki hareketleri gözden geçirdiği önemli bir ay olarak öne çıkıyor. 16-26  Nisan tarihleri arasında 21 şirket bilançosunu açıkladı.
Bilançolarını açıklayan Akbank, Halkbank ve Garanti Bankası, kârlarını yüzde 16’nin üzerinde artırdı. Akbank’ın ilk üç aylık kârı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 56 artarken, Halkbank’ın kârı yüzde 31, Garanti Bankası’nın ise yüzde 17 arttı. Değerlendirmelere baktığımızda kurumların da önerilerinde bankalar yerlerini alıyor.
İş Yatırım analistleri 12 Nisan’da yaptıkları değerlendirmede; Türk bankalarının devam eden kâr büyümesini beğendiklerini ifade ederken ülkede devam eden dönüşüm sürecini ve bireysel talepteki canlanmayı yakalamak için en iyi araç olarak bankaları gördüklerini, dile getirmekte. Banka hisselerinde ortalama yüzde 22 getiri potansiyeli bulunuyor.
YABANCI İLGİSİ SÜRÜYOR
Borsadaki yabancıların payı yüzde 65.39 seviyesinde. Nisan başında ise bu oran yüzde 66.07 seviyesinde idi. Yabancı payının yüzde 65’in üzerinde kalması oldukça önemli.
Sermaye piyasasında Borsa İstanbul ile başlayan atak, kredi kuruluşlarından beklenen not artışı, yabancılar nazarında Türkiye’nin hikayesini canlı tutuyor. Bu nedenle borsaya ilgileri de sürüyor.
Yabancıların tuttukları hisselerin derinliklerinin yüksek olması hisselerdeki küçük satışlarda dahi endeksi etkileyebiliyor.
Diğer taraftan Merkez Bankası verilerine göre, yurtdışında yerleşik kişilerin mülkiyetindeki hisse stoku 15-19 Nisan’da 78.9 milyon dolarlık net alış ile yükseldi. Aynı zaman diliminde BIST 100 ise yüzde 2.14 düştü. Endekste gözlenen bu kayıp yabancı yatırımcının elindeki hisse senedi stokunun değerini de 4.4 milyar dolara geriletti.
YÜKSELİŞTE BANKALARIN ETKİSİ YÜZDE 60 OLDU
Nisanda BIST 100’ün yükselmesinde bankaların yüzde 60, sanayi şirketlerinin ise yüzde 40 etkisi oldu. Endeks son çıkışın ardından 26 Nisan günü 85.112 seviyesine yükseldi.
Endeksi yükselten hisselere baktığımızda ise özellikle kâr artışları ile dikkat çeken Garanti Bankası, Akbank ve Halk Bankası’nın ilk üç sırada yer aldığını görüyoruz. Bu üç hisse tek başlarına endeksteki çıkışın yüzde 45’ini gerçekleştirdi. Bu nedenle yatırımcıların gözü banka hisselerinde olmaya devam edecek.
Olası bir not artışı bu hisselere yönelimi de artıracak. Borsadaki büyük yükseliş dalgalarında öncü hisseler ister istemez endeks üzerinde etkili olmakta. Çıkış bu hisselerle başlıyor ve fiyatlar belli bir seviyeye eriştikten sonra da hareket genele yansıyor.

Kârlılık korunuyor

Şüphesiz borsa şirketleri kârlılıklarını korudukları sürece hisse senetlerine ilgi devam edecek. Bu hafta önemli bir kısmı açıklanacak olan üç aylık bilançoların yansımalarını gözlemleyeceğiz. Sürpriz kâr açıklayan ya da zarardan kâra geçen şirketlerin bilançolarındaki iyileşme fiyat hareketleri üzerinde de etkili olacak. 
ALTINDAN VAZGEÇİLMİYOR
Geçtiğimiz yıl yatırımcıların gözlerini alamadığı altın, bu yıl dalgalı bir seyir izliyor. Özellikle nisandaki ani hareketi ile yılın en düşük seviyesini görmesine neden oldu. Altın 16 Nisan’da 33 yılın en sert düşüşünün ardından 1,321.95 dolara indi ve Ocak 2011’den bu yana en zayıf seviyeyi gördü. Altına ilişkin spekülasyonlar sürüyor.
Uluslararası yatırımcı Jim Rogers, ayı piyasasının derinleşmesi ve fiyatların 1,300 dolara düşmesinden sonra altın alacağını söylüyor. Altında kısa sürede yaşanan şok düşüşün ardından yeniden bir yönelim yaşanıyor. Altında 1.490 seviyesine doğru yükseliş sürebilir.
Ancak yükseliş sonrasında bir miktar satış görülecektir. Altında dalgalanmalar sürse bile, tasarruf sahiplerinin tercihleri içerisinde öne çıkmaya devam ediyor.
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/risk-alanlar-kazandi/379285