İş Bankası Genel Müdürü Bali, barışla birlikte Doğu ve Güneydoğu’daki fakirlik ve işsizliğin giderilebileceğini, Kuzey Irak’ta yaşanan değişimin buna örnek olduğunu söyledi. Bali, ”Barış geldiğinde ne olacağını merak eden Erbil’e gitsin” diye konuştu.
Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, çözüm sürecinin bölgeye ve tüm Türkiye’ye huzurun yanında refahın da kapısını aralayacağını söyledi. SKYTURK360’ta yayınlanan “Gündem Özel” programına katılan Bali, barış ile birlikte bölgede adeta kader gibi yaşanan fakirlik ve işsizliğin giderilebileceğini dile getirdi ve Kuzey Irak’ta yaşanan değişimi örnek gösterdi.
Diyarbakır, Van yükselir
Bali, “Çözüm süreci ile birlikte memleketim Gaziantep’in yanında Diyarbakır, Mardin ve Van’ın da yükselen iller olacağını düşünüyorum. Bu şehirler aslında 7-8 bin yıllık tarihiyle ticaret yollarının kesiştiği yerler. Buralarda olağanüstü değişimler yaşanır. Sadece demiryolu bağlantısı bile ticaretin büyümesi açısından çok şey yaratır. Çözüm süreci tersine göçün bile kapısını açabilir. Barış geldiğinde ne olacağını merak eden Erbil’e gitsin” diye konuştu. “Bölgede Kürtçe call center hizmeti verir misiniz?” sorusu üzerine de Bali, “O piyasada faaliyet göstermeyi kendine hedef olarak koymuş bir bankanın bugünün paradigmalarıyla birtakım sınırlar koyması düşünülemez. Şartlar neyi gerektiriyorsa ona göre faaliyet gösteririz, ona göre hizmet veririz” yanıtını verdi.
Kürtçe personel olabilir
İş Bankası olarak kendilerini kamuya ait olmayan en kamusal kurum olarak gördüklerini de kaydeden Bali, şöyle devam etti: “İş Bankası, Türkiye’nin popülasyonunu gerek sosyal, gerek ekonomik, gerek kültürel ve demografik gibi birçok unsur bakımından en iyi temsil eden örneklemdir. Bu yönüyle ülkenin vasatının karşılık bulduğu bir bankadan söz ediyoruz. Bunun Kürtçe konuşan personelin istihdamında karşılığını bulmaması mümkün değil. Nitekim Kuzey Irak’ta açtığımız şube için bu kriteri aradık. Bunun gerekleri ne ise onu yapmak durumundayız.”
Kredi faizlerinde gereğini yapacağız
ADNAN Bali, Merkez Bankası’nın faiz indirimini şöyle değerlendirdi: “Merkez Bankası, bu dönemde politika faizinin yanı sıra rezerv opsiyon mekanizması ve faiz koridoru gibi çok zengin yeni politika araçları üretti. Dolayısıyla 50 baz puanlık indirim finansal istikrar açısından farklı komplikasyonları olsa bile bunları giderebilecek, ters yöne de kullanılabilecek araçlar var. Alınan pozisyonun 2013 büyümesinin iyi yönetilmesi açısından olumlu olduğunu düşünüyorum. Piyasa değişkenlerine bağlı olarak faaliyet gösteriyoruz. İster istemez bankaların kredi faizleri de düşecektir. Kaynağın maliyetindeki düşüşe bağlı olarak biz de gereğini yapacağız."