Yazdır

2012’nin yıldız hisse senetleri

Tarih: 14 Nisan 2013 - 07:04

33 şirket sermayesinin üzerinde net kâr açıkladı. Uzun vadeli yatırımcının dikkati bu hisselerin üzerinde

Bir süredir satış baskısı altında olan Borsa İstanbul, geçtiğimiz hafta Moody’s’in açıklamaları ile yönünü yeniden yukarı doğru çevirdi. Zeynep Aktaş’ın Milliyet’teki haberine göre Borsa İstanbul’da işlem gören hisse senetleri haftalık bazda ortalama yüzde 3.06 oranında yükseldi. BIST 100 Endeksi ise 2.509 puan artarak 84.581 puana çıktı.
Moody’s’in, çözüm sürecinin Türkiye’nin kredi notu açısından pozitif olduğunu değerlendirmesi alıcıların güçlenmesini sağladı. Moody’in değerlendirmesi ile hisse senetlerine olan ilgi artarken diğer tarafta  Borsa İstanbul şirketleri yılsonu bilançolarını tamamladı. Açıklanan bilançolara göre sermayesinin üzerinde kâr açıklayan şirket sayısı 33.
Bir başka deyişle hisse başına kârı yüksek olan sadece 33 borsa şirketi bulunuyor. Sermayesi 2 milyon 500 bin ile 1 milyar 250 milyon TL arasında değişen şirketlerin kârları ise 11 milyon ile 2 milyar 595 milyon TL arasında değişiyor. Hisse başına kârı 7’nin üzerinde olan payların fiyatı 300 TL’yi aşıyor.
Her düşüş bir fırsat
Borsada kısa süreli kazançlar peşinde koşanlar spekülatif hisselere yönelirken, uzun vadeli yatırım mantığı ile hareket edenler güçlü hisseleri takip ediyor. Yatırım perspektifi ile hareket edenlere baktığımızda hisse başına kârı yüksek şirketleri takip listelerinin başında tuttuklarını görüyoruz. ™irketin sermayesi, satışları ve elde ettiği kâr temel göstergelerin başında yer alıyor.
Bir şirketin hisse başına elde ettiği kâr, yatırımcının elindeki hisseye ne kadar kâr düştüğünü göstermesi açısından önemli. Esasen bu bakış açısı günlük hayattaki her yatırımda göz önünde bulundurulmakta. Örneğin yatırımcı gayrimenkul aldığında nasıl ki elde edeceği kira gelirini önemsiyorsa, hisse senedi alındığında da elde edeceği kârı düşünmek durumunda.
Üstelik büyüyen bir şirket tespit edebilmiş ise gayrimenkulden farklı olarak hisse senedinde, evin masrafı ve kiracı ile uğraşma derdi gibi sorunlarla da karşılaşmadan kârını artırabilecek. Eğer şirket kazanan ve kazandığını yatırımcı ile paylaşan bir yapıya sahipse, uzun vadeli yatırımcı açısından aranan hisse de bulunmuş demektir. Kâr payı yüksek hisseyi bulan yatırımcı artık hissedeki her düşüşü alım için bir fırsat olarak görecektir. Bu bakış açısı her düşüşün alım imkanı vermesi nedeniyle fırsat kaynağı dahi olabilmekte.

Sermayesini katlayanlar
2012 yılı bilançolarına göre hisse başına kârı yüksek şirketlerin yani kârı sermayesini katlayan şirketlerin farklı sektörlerden geldiği görülmekte. Şirketleri kârlarına göre sıraladığımızda ise Halk Bankası, Tüpraş, Yazıcılar Holding, Denizbank, Ford Otosan, Akfen Holding ve Koza Altın’ın ilk sıralarda geldiğini görüyoruz. Farklı sektörlerdeki şirketler, kârını artırırken yatırımcısının da yüzünü güldürüyor.
Elbette listenin ilk sırasında Türkiye’nin öncü iki kuruluşunu görmek güzel. Ancak listenin tamamına baktığımızda kârı 100 milyonun üzerinde olan sadece 16 şirketin bulunduğu da dikkatlerden kaçmıyor. Borsada 400’ün üzerinde şirketin işlem gördüğü düşünüldüğünde bu sayının oldukça düşük kalması düşündürücü. Ülkemizin güçlü firmalarının henüz borsaya yeterli ilgiyi göstermemiş olması bu sonucun oluşmasında etkili oluyor.
Borsa İstanbul açılımı ile ekonominin kurmayları borsanın derinliğini ve likiditesini artırmak istiyor. Bu amaçla özellikle kurumsal yatırımcıya ağırlık verileceği belirtilmekte. Ancak kurumsal yatırımcıların her yatırımını uzun vadeli bakış açısı ile gerçekleştirdiği gözönüne alındığında, ister istemez kârı yüksek ve güçlü şirketlerin piyasaya gelmesi şart.
Piyasada yatırım yapılacak güçlü ve aynı zamanda büyüyen firmaların olmaması borsadaki yatırımcı ayağının da zayıf kalmasına neden oluyor. Bu noktada özellikle hisse başına kârı yüksek olan firmaların borsaya açılmasının teşvik edilmesi daha geniş bir yatırımcı kesimine ulaşmak için önemli görünüyor.
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/2012nin-yildiz-hisse-senetleri/377816