Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, İsrail’in Mavi Marmara baskını nedeniyle Türkiye’nin beklediği özrü aldığını ve bunun diplomatik bir başarı olduğunu belirterek, tazminatlar konusunun koordinasyonuyla Başbakan Tayyip Erdoğan’ın kendisini görevlendirdiğini söyledi.  AB Krizine Karşı Sosyal Belediyecilik sempozyumuna katılan Arınç, "Taraflarla da görüşmek suretiyle tazminatlar konusunda taleplerimizi hazırlayacağız ve bunun süratle gerçekleşmesi için çalışacağız. Önümüzdeki haftadan itibaren İsrail’den bir heyet gelecek ve tazminatlar konusundaki çalışmamızı birlikte yapacağız" dedi. İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu geçen hafta Başbakan Tayyip Erdoğan’la telefonla görüşerek, Mavi Marmara baskınında can kaybı ve yaralanmalara neden olan her türlü hatadan dolayı özür dilemiş, Başbakan Erdoğan da özrü kabul etmişti. Özrün yanı sıra İsrail, baskında ölen dokuz Türk'ün ailelerine tazminat ödenmesi ve Gazze’ye uygulanan ambargonun kaldırılması şartlarını da yerine getireceğini kabul etti.Tazminat konusunda telaffuz edilen çeşitli rakamlar konusunda Arınç, "Bunlar doğru değil ve gülünç kaçabilir.Bunların nasıl hesabının yapılacağını biliyoruz ama bu bir haksız fiildir bunu da İsrail kabul ettiğine göre bununla ilgili çalışmaları yapacağız" diye konuştu. Sempozyuma katılan AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, gazetecilerin Ekonomi Bakanı Çağlayan’ın Gümrük Birliği’nin Türkiye’nin aleyhine işlediği yolundaki açıklamalarının hatırlatılması üzerine AB’nin Türkiye’nin ekonomik potansiyelini dikkate alması gerektiğini belirtti ve şöyle konuştu:
"Bundan iki yıl evvel AB dış ticaretten sorumlu Komisyon üyesi ve genişlemeden sorumlu Komisyon üyesi ile bir toplantı gerçekleştirdik İstanbul’da ve hassasiyetlerimizi aktardık.  
"Türkiye büyük bir devlettir, her zaman her opsiyonu değerlendirir. AB’nin de, özellikle yeni yaptığı serbest ticaret anlaşmalarında Türkiye’nin de bir Gümrük Birliği üyesi olarak aynı haklardan yaralanabilmesi için gerekli güvencelere kavuşması konusunda adım atması gerekir."
Çağlayan, gazetecilerin soruları üzerine AB’nin Türkiye’ye karşı haksız bir uygulama içinde olduğunu belirterek, Gümrük Birliği anlaşması ile tüm mükellefiyetlerin Türkiye’ye yüklendiğini, böyle devam ederse Gümrük Birliği’ni masaya yatırmak durumunda kalacaklarını ifade etmişti.