Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Ankara'da ATO toplantısında konuştu. İşte Babacan'ın açıklamalarından öne çıkanlar başlıklar:
*'Geçen yılın büyümesi yüzde 2 küsur çıkacak. Önümüzdeki hafta tam rakamı TÜİK açıklayacak
*Türkiyenin sermaye piyasası zayıf
*Yeni elektrik, yeni ürün piyasamız hepsi borsa İstanbul çatısı altında toplanıyor
*Başbakan 5 Nisan’da borsa İstanbul’un ilk gongunu çalacak
*Sermaye piyasalarının da en az bankacılık kadar güçlenmesi gerekiyor
*Finans mahkemeleri kuruyoruz
*İstanbul tahkim merkezi, bu da çok çok önemli bir yapı, tasarıyı TBMM'ye gönderdik.
S&P EN GERİDEN GELEN KURULUŞ
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye koştukça kredi derecelendirme kuruluşlarının arkadan yavaş yavaş geldiğini belirterek, ''Bir derecelendirme kuruluşu daha Türkiye'nin kredi notunu yükseltti. Kredi derecelendirme kuruluşları böyle kervan halinde gidiyor'' dedi.
Ankara Ticaret Odası'nın (ATO) aylık olağan meclis toplantısına katılan Babacan, burada yaptığı konuşmada, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard&Poors'un (S&P), Türkiye'nin notunu artırmasını değerlendirdi.
Bir kredi derecelendirme kuruluşunun daha Türkiye'nin kredi notunu yükselttiğini belirten Babacan, ''Zaten o en geriden gelen kuruluştu, bir adım daha ileri gitti. Kredi derecelendirme kuruluşları böyle kervan halinde gidiyor, Türkiye koşuyor, onlar arkadan yavaş yavaş geliyor'' dedi.
Türkiye'nin gerçekleri fark edildikçe, özel sektörüyle, hükümetiyle, Türkiye'de doğru işler yapıldıkça bundan kimsenin kaçamayacağını ve herkesin Türkiye'nin hakkını eninde sonunda teslim edeceğini ifade eden Babacan, şu değerlendirmelerde bulundu:
''Türkiye'ye güvenen, Türkiye'ye yatırım yapan kişilerin, kuruluşların yatırım kompozisyonlarına bakın. Türkiye'nin risk primlerine bakın. Bugün Türkiye Cumhuriyeti Hazinesi ne faiz ödüyor, ABD Hazinesi ne faiz ödüyor dolar bazında. Bugün Türkiye Cumhuriyeti Hazinesi ne faiz ödüyor, Alman Hazinesi ne faiz ödüyor avro bazında. Aradaki farklara bakın, tarihi rekor seviyelere inmiş durumda. Kredi temerrüt takas oranı dediğimiz ülkenin belkide en önemli risk göstergelerinden biri olan rakam şu anda Avrupa'daki pek çok ülkeden daha düşük. Yani şu anda AB'ye üye ülkelerin hemen hemen yarısı Türkiye'den daha riskli olarak görülüyor yatırımcılar tarafından. Biz bütün bu göstergelerin inşallah daha da iyileşeceğine inanıyoruz. Kredi derecelendirme kuruluşlarının da er ya da geç, peşimizden yavaş da olsa, ağır aksak da olsa geleceğini inşallah göreceğiz.''
'ESKİSİ KADAR İTİBARI YOK'
Dünyada kredi derecelendirme kuruluşlarının eskisi kadar itibarlı olmadığını da kaydeden Babacan, 2008-2009 öncesinde bu kuruluşların 3A notu verdikleri şirketlerin bir gecede iflas ettiğine dikkati çekti.
Bu kuruluşlara güvenerek yatırım yapanların tazminat davaları açtığını ve kredi derecelendirme kuruluşlarının çok yüksek miktarlarda tazminatlara mahkum olmaya başladıklarını kaydeden Babacan, ''Yatırımcı (ben sana güvendim, yatırım yaptım, beni sen yanılttın) diyor. Şimdi biraz da bunun verdiği endişe ve belki korkuyla aşırı muhafazakar bir turum içerisine girdiler. Ama bunlar da geçecek'' diye konuştu.
G20'de kredi derecelendirme kuruluşlarına olan bağımlılığın azaltılması konusunda bir çalışma başlatıldığını anımsatan Başbakan Yardımcısı, söz konusu çalışmanın gayet iyi ve hızlı gittiğini söyledi. Babacan, ''Sadece Türkiye genelinde değil, dünya genelinde öyle bir mekanizma kuralım ki diyoruz, artık yatırımcılar bu kredi notuna fazla bakmasın, başka şeylere baksın. Dolayısıyla ben öyle inanıyorum ki birkaç yıl sonda dünyada çok daha farklı bir ortam olacak ve bu kuruluşların belki yeri konumu da daha farklı bir yere gelecek.