Yazdır

Türkiye bölünecek mi?

Tarih: 28 Mart 2013 - 07:05

Başbakan Tayyip Erdoğan, Osmanlı’da başarılı şekilde yürütülen eyalet sistemini değerlendirdi

BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, partisinin milletvekilleriyle bölgeler halinde yaptığı kahvaltılı toplantılara, dün Akdeniz Bölgesi’ndeki 8 ille devam etti. Milletvekillerinin yanı sıra il ve belediye başkanlarının da katıldığı toplantıda söz alanlar, ‘çözüm sürecine ilişkin merak ve endişelerini’ dile getirirken, özellikle de Başbakan’ın, “Milliyetçiliği ayaklarımızın altına aldık” sözünün yarattığı tepkileri gündeme getirdiler. Erdoğan, basına kapalı toplantıda, genel bir sunuştan sonra, milletvekillerinin sorularına da yanıt vererek özetle şunları söyledi:
MÜZAKERE PAZARLIK DEĞİL
Anketlerde 2011’e göre bir miktar üzerindeyiz. Biz oylarımızı artırıyoruz, muhalefetin düşüyor. Hırçınlıkları da bundan. Mevcut oylarını bile muhafaza edemiyorlar. O nedenle süreci istismar ediyorlar. Yeni süreç, CHP ve MHP’nin istismarına açık bir süreç ve bunu da yapıyorlar. Biz bir süreç başlattık ve başarılı bir şekilde ilerliyor. Müzakere demek bir pazarlık demek değildir. Bir pazarlık yoktur. Hiçbir şeyi gizlemiyoruz. Milletin değerleri ile örtüşmeyecek hiçbir şey yok.
2023’TE BAŞBAKAN OLURSAM ÖNERİRİM
İl özel idareleri ile işler tam manasıyla yapılamıyordu. Şimdi bunları büyükşehir belediyeleri yapacak. Büyükşehir Yasası, inkılap niteliğinde bir adımdır. Muhalefet liderlerinin hayat deneyimleri olmadığı için bu yasaya karşı böyle konuşuyorlar. Biri memurluktan geliyor, öteki doktor mu ne? Yönetim tecrübeleri yok. ‘Eyalet sistemi getirmek istiyorsunuz’ diye eleştirdiler. Güçlü Osmanlı döneminde çeşitli eyaletler vardı. Ama Türkiye şu anda buna hazır değil. Eyalet sistemi, güçlü ülkelerde bölünmeye neden olmaz. 2023’te ben başbakan olursam bunu öneririm.
TÜRKLER DE KÜRTLER DE ASİMİLASYON YAPTI
Asimilasyon denilince Osmanlı hassas olmuştur ama Cumhuriyet hükümetleri hassas olmamıştır. Cumhuriyetin ilk 20 yılında yoktur, ama sonrasında vardır. Sonrasında Türkler de, Kürtler de asimilasyon yapmışlardır. Biz ‘ayağımızın altındadır’ derken, ‘Müslümanız bizde asimilasyon, ret ve inkar politikaları olmaz’ demek istiyoruz. Bunun için biz partimizi merkeze oturttuk ve ‘muhafazakâr demokrat’ dedik. Böylece siyasi tarihimize yeni bir tanım soktuk. Bizim milliyetçilik anlayışımızı kendi içimizde bazı arkadaşlarımızdan bile anlamayanlar var. Biz buna üzülürüz.
‘BENİM KÜRT KARDEŞİM’ DİYEMEDİLER
Millet kavramı çok geniştir. 36 etnik grup varsa bunların hepsi bizim millet anlayışımızın içindedir. Sen ne mutlu Türk’üm dersen, dağa taşa yazarsan, öbürü de ne mutlu Kürt’üm diye bunu yaparsa ne olacak? Biz bütün bunları Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı altında buluşturduğumuzda mesele biter. Tüm bütünleştirici olur. Benden önce gelen hiçbir hükümet ‘Benim Kürt kardeşim’ bile demedi, diyemedi.
İSTİSMARI BİRLİKTE ÖNLEYELİM
Çözüm sürecini özellikle Akdeniz Bölgesi’nde istismar edilmesini önlemek için her şeyi yapmalıyız. Milli ve manevi duygular ekmekle su kadar bir ihtiyaçtır. Antalya, Mersin ve Adana’ya çok ciddi yatırımlar yaptık. Buna rağmen istismar ediliyor. Ben her yıl sadece bir yıl hariç Çanakkale’ye gittim. Bu zamana kadar bir tane MHP milletvekili gelmedi. Sadece istismar ediyorlar. Çanakkale ruhu diyoruz bundan rahatsız oluyorlar. MHP Genel Başkanı ‘Araplar bizi arkamızdan vurdu, orada Kürtler yoktu’ diyerek, Çanakkale ruhuna aykırı hareket ediyor.
 
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/turkiye-bolunecek-mi/375712