Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, ABD ve Avrupa Birliği (AB) arasında öngörülen Serbest Ticaret Anlaşması (STA) konusunda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD Başkanı Barack Obama'ya bir mektup gönderdiğini açıkladı.
Çağlayan, ''ABD, Türkiye ile STA konusundaki müzakereleri AB ile aynı süreçte, paralel bir şekilde başlatacaklardır diye ümit ediyoruz'' dedi.
Almanya'nın Baden-Württemberg Eyaleti Başbakan Yardımcısı Ekonomi ve Maliye Bakanı Dr. Nils Schmid ile görüşen Bakan Çağlayan, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
AB'nin üçüncü ülkelerle yaptığı Serbest Ticaret Anlaşmalarına (STA) Türkiye'nin taraf olduğunu karşı tarafa iletmediğini, bu nedenle Türkiye'nin haksız bir rekabet ile karşı karşıya kaldığını anlatan Çağlayan, AB'nin STA yaptığı Meksika, Güney Afrika, Cezayir gibi ülkelerle Türkiye'nin hala STA görüşmelerine başlayamadığını söyledi.
Çünkü AB ile STA yapan ülkelerin Türkiye'ye elini kolunu sallayarak girdiğini kaydeden Çağlayan, karşı taraftaki ülkelerin ise Türkiye'ye ortalama yüzde 40 gümrük vergisi uygulayarak haksız rekabet yarattıklarını savundu.
Önümüzdeki dönemde AB ile ABD arasında STA müzakerelerinin başlanmasının planlandığını hatırlatan Çağlayan, Türkiye'nin böyle bir anlaşmanın dışında kalmasının Türkiye ile ABD arasındaki ticari ilişkilerde önemli bir haksız rekabet oluşturacağını vurguladı.
Çağlayan, şöyle devam etti:
''Bu konuda AB maalesef Türkiye'ye karşı samimi değildir ve Türkiye'ye karşı haksız bir uygulama içindedir. Bu noktada AB, STA yapmış olduğu ülkelere sadece gümrük indirimi öngören anlaşma yaparken, bizim ülkemizde 17 yıldır devam eden Gümrük Birliği Anlaşmasıyla tam üyeliğin tüm mükellefiyetlerini Türkiye'ye yüklemektedir. Bu da önemli bir haksızlıktır. Şunu ifade etmek isterim ki eğer böyle devam ederse Türkiye olarak biz Gümrük Birliği'ni masaya yatırmak durumunda kalacağız çünkü Gümrük Birliği Türkiye'nin aleyhine işler bir duruma gelmiştir.''
AB VE ABD ARASINDAKİ STA MÜZAKERELERİ
ABD ve AB arasında öngörülen STA'nın son derece önemli olduğuna işaret eden Zafer Çağlayan, bu konuda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD Başkanı Barack Obama'ya bir mektup gönderdiğini söyledi. Çağlayan, AB ve ABD arasında STA müzakerelerinin başlayacağı bir ortamda AB'nin her zamanki gibi ipe un sererek Türkiye'nin de ABD ile görüşmelere başlaması konusunda gerekeni söylemediğini ifade ederek, şöyle konuştu:
''Bu AB'nin iki yüzlü tutumunun bir göstergesidir. Bu arada biz de bu konuyu bir rapor halinde sayın Başkanımıza arz ettik. Sayın Başbakanımız da sağ olsunlar bu konuyla ilgili mektubunda Türkiye'nin çekincelerini ve bunun üzerinde Türkiye'nin böyle bir sürece dahil olmaması konusunda ABD ile olan ekonomik ilişkilerimizde Türkiye aleyhine daha önemli menfi sonuçlar çıkaracağını ifade etti. ABD'nin AB ile başlamış olduğu bu sürece paralel bir şekilde Türkiye'nin de ABD ile STA konusundaki müzakerelere başlama konusundaki kararlılığını ve bu konudaki isteğini dile getirmiştir. Ben ABD'nin bu konuda Türkiye'ye karşı kayıtsız kalmayacağı kanaatindeyim. Çünkü biz önemli bir müttefikiz. Sayın Başbakanımızın Sayın Obama ile görüşmesinde bu, öncelikli bir gündem maddesi oluşturacaktır.''
Olası bir AB-ABD Serbest Ticaret Anlaşması'nın Türkiye'ye maddi kaybının ne olacağı yönündeki bir soru üzerine Çağlayan, bu konuda rakam veremeyeceğini fakat halen 20 milyar dolar düzeyinde olan ABD-Türkiye arasındaki ticaret hacminin 5 milyar dolarını Türkiye'nin ihracatı, 15 milyar dolarını da ABD'nin Türkiye'ye ihracatının oluşturduğunu dile getirdi.
Türkiye'nin ABD'ye bir sattığını ve 3 aldığını belirten Çağlayan, ticarette şu anda bile ciddi bir dengesizliğin söz konusu olduğunu ifade etti. Çağlayan, ''ABD, Türkiye ile bu konuda müzakereleri aynı süreçte paralel bir şekilde başlatacaklardır diye ümit ediyoruz'' dedi.
İSRAİL'İN  TÜRKİYE'DEN ÖZÜR DİLEMEDİ
İsrail'in Türkiye'den özür dilemesini de değerlendiren Çağlayan, bunun Türkiye'nin haklılığının, kararlılığının ve hükümetin bu konuda ne kadar önemli bir pozisyonda durduğunun önemli bir göstergesi olduğunu söyledi.
''Hatırlarsanız (diklenmeden dik duracağız) demiştik'' diyen Çağlayan, çok uzun bir süre geçse de İsrail'in sonunda Türkiye'den özür dilediğini ve tazminat ödemeyi kabul ettiğini kaydetti. Bunun önemli bir gelişme olduğunu ancak 9 insanın kaybettiği hayatının geri gelmeyeceğini kaydeden Çağlayan, ''Bu, tarihteki yerini almıştır ve alacaktır. Ama en azından bugün İsrail'in bu özrü dilemesi belki acıların biraz daha hafifletilmesi anlamında önemli olacaktır'' diye konuştu. Çağlayan, söz konusu gelişmenin iki ülke arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilere olumlu yansıyacağını da vurguladı.
GÜNEY KIBRIS SORUNU
Bir gazetecinin, ''Güney Kıbrıs Rum kesiminde yaşanan ekonomik krizle birlikte Türkiye'ye 5 milyar euro kadar para aktarıldığı söyleniyor, siz konuyu nasıl değerlendiriyorsunuz?'' şeklindeki sorusu üzerine Çağlayan, Türkiye'ye böyle bir para gelip gelmediği konusunda bilgi sahibi olmadığını bildirdi. Güney Kıbrıs Rum kesimi ekonomisinin böyle olduğu bir dönemde dünya siyasetinde ve ekonomisinde son derece saygın bir yere sahip olan AB'nin dönem başkanlığı yaptığına dikkati çeken Çağlayan, ''Bu konudaki hayretlerimi de buradan bir kez daha ifade etmek istiyorum'' dedi.