Yazdır

Türkiye büyüyecek ender ülkelerden

Tarih: 22 Mart 2013 - 12:13

Fitch Ratings Türkiye Direktörü Gülcan Üstay, Türkiye'nin bu yıl dünyada pozitif büyüme gösterecek ender ülkelerden biri olduğunu söyledi.

Anadolu Ajansı Finans Masası'na konuk olan Fitch Ratings Türkiye Direktörü Gülcan Üstay, Türkiye'nin bu yıl dünyada pozitif büyüme gösterecek ender ülkelerden biri olduğunu söyledi.
Fitchliği bırakıp hakkımızı teslim ettiÜstay, AA Finans Haberleri Terminali'nin canlı toplantılar dizisi AA Finans Masası'nda ekonomi gündemini değerlendirdi.
Üstay, Türkiye'nin 3 yıl içinde notunun artırılma olasılığının yüzde 10 olmasının sadece istatistiki bir durum olduğunu, bunun daha önce de olabileceğini söyledi.
Üstay, Türkiye'nin kendi derecelendirme kuruluşunu kurma kararının ise pazar için olumlu olacağını ifade etti.
Türkiye'de kamu maliyesi ve bütçe dengesinin kendini ispat ettiğini belirten Üstay, bankacılık sisteminin de güçlü olduğunu, kredi büyüme tahminlerinin ise 15-20 aralığı olduğunu dile getirdi.
Cari açık
Türkiye'nin pozitif bir çok yönünün yanında negatif ayrıştığı alanların da bulunduğunu ve bunların başında cari açığın geldiğini vurgulayan Üstay, ''Cari açığın üç sene boyunca yüzde 6'nın çok altına inebileceğini düşünümyoruz'' dedi.
Üstay, asıl takip edilmesi gerekinin cari açığın sürdürülebilir olması ve nasıl fonlanacağı olduğunu kaydetti.
Türkiye'nin dünyada pozitif büyüme gösterecek ender ülkelerden biri olduğunu belirten Üstay, bu yı büyümenin iç talepten geleceği yönündeki düşüncesini paylaştı.
Üstay, geçen yıl kasım ayında Türkiye'de yaptıkları toplantıya değinerek, ''Biz Türkiye'yi, kasım ayında yatırım yapılabilir seviyeye çıkardık. BBB- seviyesinden bir üst seviyeye çıkarttığımız ülkelerin ilk 3 yıl içerisinde, yüzde 10 olasılığında bir üst seviyeye çıktığını gördük. Ancak, bu Türkiye'yi 3 yıl bekleyeceğiz, ya da 3 yılın sonunda veya daha öncesinde bir değerlendirme yapmayacağız anlamına gelmiyor. Sayın Rawkins (Fitch Ratings'in Kıdemli Direktörü Paul Rawkins), bir çalışmanın sonuçlarını paylaştı bu toplantı da ama sunumun tamamı paylaşılmadığı için farklı algılandı'' diye konuştu.
Reytingin canlı bir süreç olduğunu belirten Üstay, şöyle konuştu:
''Reytingi artırmak için bir süre dilimi hiçbir zaman verilmez. İzlenmeye devam edilir ve gerekli görüldüğünde reyting konusunda karar alma inisiyatifi kullanılır. Türkiye'yi izlemeye devam ediyoruz, her ülkenin kendine ait dinamikleri var. Farklı konjonktürlerde faaliyet gösteriyor. Bunu göz önünde bulundurmak lazım. Türkiye'yi BBB- seviyesine çekerken hem basın açıklamamızda hem de analistlerimiz özellikle vurgulayarak belirtti.
Türkiye'nin diğer BBB- seviyesinde reytingi olan ülkelerle kıyasladığımızda farklılaştığı noktalar var. Bunları bildiğimiz halde Türkiye'yi BBB- seviyesine çıkardık. Dolayısıyla medyada yer aldığı gibi '3 yıl bekleyeceğiz' diye bir kuralımız yok. Akademik bir çalışmanın sonucunu paylaştık sadece. Reyting dinamik bir süreçtir, gerçekleşen yaşanmış bazı olaylar var. Gerek duyulursa Türkiye'nin gerçeğinde, farklı bir aksiyon da alınabilir.''
Üstay, farklı görüşlere açık olduklarını belirterek, farklı kredi derecelendirme kuruluşlarının olmasını pazar için olumlu olacağını belirterek, ''Zaten çeşitli rakiplerimiz var. Farklı görüşler her zaman bizim için değerlidir. Bizim veya diğer kuruluşların ürettiği raporların takdiri piyasa oyuncularında. Dolayısıyla bu görüşlere biz her zaman açacağız. Bu rekabeti artırır ve farklı görüş har zaman yatırımcı için faydalıdır'' dedi.
''Türkiye'nin 2013 ve 2014 performansı çok daha önemli''
Türkiye'de oluşan gelişmeler izlemeye devam ettiklerini, geçen yıl kasım ayında Türkiye'nin kredi notunu BBB- seviyesine çekerken bazı öngörülerde bulundukların vurgulayarak, şunları kaydetti:
''Şu anda yakın geçmişte gerçekleşen bazı rakamalar bizim bu öngörülerimiz dahilinde gerçekleşiyor. Dolayısıyla bu BBB- seviyesine gelen bir ülkede beklenen gerçekleşmeler. BBB-'nin daha da üstüne çıkması için bu gerçekleşmenin daha da üstüne gitmemiz lazım. Bizim burada olasılığı yüzde 10 olarak görmemizin nedeni, BBB seviyesindeki ülkelerde gerçekleşen bazı makroekonomik verilerin bizim şuandaki verilerden daha iyi olmasından kaynaklanıyor.
Tabii ki, Türkiye'nin 2013 ve 2014 performansı çok daha önemli. Türkiye'nin performansındaki başarı bir tek kendisiyle de doğru orantılı değil. Yurt dışı piyasalardaki gelişmeler de olacak onları da görmemiz gerekiyor. Bunların doğrultusunda reyting konusunda ne yapılacak yönünde bir görüş açıklanacak. Ancak şuan bir şey söylemek için çok erken.''
GSMH büyümesinin ise yüzde 3,8 civarında olmasını beklediklerini aktaran Üstay, bunların tahmin olduğunu, yıl içerisinde revize edilebileceğini dile getirdi.
Türkiye'deki bankacılık sisteminin güçlü olduğunu vurgulayan Üstay, ''Şu andaki bankacılık sistemindeki yapı ile ilgili yüzde 20 civarında bir kredi büyümesinin çok ciddi bir risk oluşturacağını düşünmüyoruz'' dedi.
Söz konusu kredilerdeki büyümenin yüzde 30'lara çıkması durumunda bazı risklerin artabileceğine işaret eden Üstay, resmin geneline bakıldığında, şu anda Türkiye'deki yüzde 15-20 oranındaki kredi büyümesinin ülke için 2013'te ''yapılabilir ve tutturulabilir'' bir seviye olduğunu vurguladı.
Yaptıkları çalışmalara göre kredi büyümesinde yüzde 20'lik seviye ile genel büyümede yüzde 3,8-4 civarındaki bir rakamın yakalanabileceğini aktaran Üstay, ''Yıl içerisindeki gelişmelere göre bu tahminler revize edilebilir'' ifadelerini kullandı.
Reyting açıklamaları yaparken pozitif ve negatif gördükleri noktaları aktardıklarını kaydeden Üstay, sözlerine şöyle devam etti:
''Türkiye'nin sağlam ve kuvvetli bir bankacılık sistemi var. Geçen 3 sene içerisinde kendisini ispat eden bir bütçe performansı ve kamu maliyesi var. Bunun yanında çok çeşitlendirilmiş bir ekonomik yapımız var. Bu çok önemli. Genç bir nüfusumuz var. Diğer taraftan dünya ekonomilerine baktığınız zaman küçülmeler ve durgunluk yaşayan ekonomileri görüyoruz. Türkiye yine burada pozitif ayrışıyor. Türkiye önümüzdeki 3-4 yıl içerisinde yüzde 3 ile 5 civarında büyüme göstereceği düşünülen ülkelerden birisi. Bunlar hep pozitif ayrışan noktalarımız.
Negatifler nedir- Türkiye'nin diğer BBB- ve BBB medyanındaki ülkelerden negatif olarak gözlemlediğimiz en önemli konusu cari açık. Bunun da ötesinde bizi tedirgin edebilecek konu, bu cari açığın nasıl fonlandığı. Geçmiş dönemde gördüğümüz gibi cari açık kısa dönemli portföy yatırımlarıyla fonlanmaya devam ediliyor. Bu da Türkiye'nin kırılganlığını artırıyor. Biz yurt dışından cari açığı fonlamak zorundayız. Çünkü yurt içi tasarruflarımız hala çok düşük. Yurt dışındaki herhangi bir likidite krizinde bu Türkiye'yi direk etkiliyor duruma geliyor ve cari açığın fonlama kapasitesinin nasıl olduğu herkes tarafından takip edilen bir konu.''
''Çözüm sürecindeki gelişmeleri izlemeye devam edeceğiz''
Üstay, çözüm sürecinin uzun soluklu bir gözlem gerektirdiğini belirterek, ''Tabi bu yakın geçmişte yaşadığımız gelişmeler, Türkiye'deki barışı ve civar ülkelerle olan barışı, eğer olumlu etkileyecekse, bu da politik risk açısından olumlu bir gerçekleşme olacaktır. Bu da ekonomiye olumlu yansıyacaktır. Çünkü şu anda civar ülkelerle ya da belli ülkelerle olan bu tarz sıkıntılar ekonomik olarak ticareti olumsuz etkilediğini düşünürseniz, Türkiye'nin ekonomisini de olumsuz etkiler durumda şu anda. Eğer bu problemler çözülürse politik riskler de zaten bir şekilde azalacak ve Türkiye ekonomisine olumlu katkıları olacaktır'' diye konuştu.
Fitch'in çözüm sürecindeki gelişmeleri önümüzdeki dönemde izlemeye devam edeceğini belirten Üstay, ''Bir sonraki görüş bildirebileceğimiz döneme geldiğimizde, bu konuda da görüşümüzü bildireceğiz. Şu anda gelişmeleri biz de izliyoruz'' dedi.
Türkiye'nin tasarruf oranına da ilişkin açıklamalarda bulunan Üstay, Türkiye'nin tasarruf oranlarının kredi notu BBB- olan diğer ülkelere göre daha aşağıda olduğunu kaydetti.
Üstay, Türkiye'deki tasarruf oranlarının nasıl artırılacağı konusunda çalışmalar olduğunu hatırlatarak, ''Biz de zaman zaman onlardan görüş ve bilgilendirmeler alıyoruz. Türkiye'nin açıkçası iç tasarruflarının artması, tabi ki ekonomisi için çok olumlu olacaktır. Ama tabi bunun açıkçası çok kısa bir sürede gerçekleşebileceğini de biz düşünmüyoruz. Bunun uzun soluklu bir çalışma oluğunu, şimdiye kadar atılmış olan adımların da olumlu olduğunu düşünüyoruz. Biz de takip etmeye devam ediyoruz'' değerlendirmesinde bulundu.
Güney Kıbrıs Rum Kesimi'ndeki mali kriz...
Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nde yaşanan mali krizin, Avro Bölgesi'ne ve dolaylı olarak Türkiye'ye olan olası yansımalarına ilişkin olarak Üstay, ''Güney Kıbrıs olayı Türkiye ile çok doğrudan ilgili bir konu değil. Daha çok Avrupa piyasasının ve Avrupa'daki bankaları çok etkiliyor'' dedi.
Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nde ciddi bir bankacılık krizi olduğunu belirten Üstay, önümüzdeki dönemde Güney Kıbrıs'ın hem ülke notunda hem de Güney Kıbrıs'taki bankaların notlarında değişikliğe gidilmesinin çok büyük bir olasılık olduğunu ifade etti.
Gülcan Üstay, şunları kaydetti:
''Avrupa'daki yatırımcılar bu krizden dolayı şu anda yatırım kararlarını biraz ötelemek veya askıya almak durumunda kalıyorlar. Çünkü kendi sistemlerine herhangi bir etkisi olacak mı, kendi likidite pozisyonlarında bir değişiklik olacak mı, bunu tespit etmeye çalışıyorlar. Bizim için doğrudan veya en yakın etkisi açıkçası Avrupa kökenli yatırımcıların risk iştahının azalması şeklinde gerçekleşecektir.
Biliyorsunuz bu konuyla ilgili tekrar bazı gelişmelerin olması için pazartesiye kadar bir süre var. Bundan sonra nasıl bir gerçekleşme olacak ona bakmamız gerekiyor. Türkiye olarak baktığımızda Türkiye'yi çok direk etkileyen bir konu değil ama dolaylı olarak bizi de ilgilendiren, yakından takip etmemiz gereken bir sorun şu anda.''
Yabancı yatırımcıların Türkiye piyasasına yoğun ilgi gösterdiklerini belirten Üstay, Türkiye'ye olan yabancı yatırımcı ilgisinin hala devam ettiğini ifade etti.
Üstay, Türkiye'ye çok ciddi bir ilgi olduğunu, bunun en büyük nedenlerinden bir tanesinin, Türkiye'nin diğer pazarlara göre pozitif ayrıştığı büyüme oranının olduğunu söyledi.
 
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/turkiye-buyuyecek-ender-ulkelerden/375045