AK Parti İzmir Milletvekili ve Kültür ve Turizm Eski Bakanı Ertuğrul Günay, Söz Sende'de Balçiçek İlter'in sorularını yanıtladı. Başkanlık sistemi, Ergenekon Davası gibi gündemdeki önemli başlıklar hakkında çarpıcı açıklamalar yapan Günay, Bakanlık'ta görev değişikliğine gidilmesine şaşırmadığını belirterek “Çok iç huzuruyla Bakanlık yaptım, arkada güzel şeyler kaldığını düşünüyorum. Bunun için Başbakan'a da müteşekkirim. Beş buçuk yıl bana tahammül etti.” dedi.
İşte Ertuğrul Günay'ın o açıklamaları...
“BAŞBAKAN BEŞ BUÇUK YIL BANA TAHAMMÜL ETTİ”
Bakanlığın alınacağını, bir görev değişikliği eşiğine geldiğimizi biliyordum. Hiç şaşırmadım.Zaten küçük veda toplantıları da yapıyordum. Görevden alınmadan önceki hafta Antalya'da büyük bir turizm toplantısı, İzmir'de bir toplantı yapmıştım. İstanbul'da zaten fuardaydım. Sadece veda konuşmamı yapmamıştım. Çok iç huzuruyla Bakanlık yaptım, arkada güzel şeyler kaldığını düşünüyorum. Bana millete hizmet etme şansı verdiği için Allah'a şükrediyorum. Bunun için Başbakan'a da müteşekkirim.Beş buçuk yıl bana tahammül etti. Çünkü ben sözünü sakınmayan bir insanım. Başbakan da öyle bir insan. Bu karakterde iki insanın bu kadar yıl bir arada çalışması derinde bir yerde bir birlikteliği gösterir.
“BDP BAŞKANLIK SİSTEMİ TARTIŞMASINI KADÜK ETTİ”
Başkanlık sistemi tartışmasında BDP'nin aldığı tavrı eleştiren Günay şöyle konuştu: AK Parti'nin 2003'ten 2012'ye kadar bütün metinlerinde parlementer sistem öneriliyor. Ben 2007 Anayasa Komisyonu'nun üyelerinden birisiydim. Biz komisyonda parlementer sistem üzerinden bir çalışma yürüttük. O zaman Başbakan “Madem yeni bir anayasa yapıyoruz, o zaman Başkanlığı da düşünelim. Tüm anayasal modelleri konuşalım” dedi. Bürokraside de siyasette de durumdan vazife çıkaran bazı insanlar vardır. Sayın Başbakan'ın ağzından böyle bir şey çıktıysa o zaman biz buna yönelelim diye bir hamle oldu. Tartışılabilirdi, konuşulabilirdi. BDP'nin bu konudaki özensizliği kadük etti bu tartışmayı. Bu saatten sonra bu tartışmayı sürdürmemiz kendimize saygısızlık olur. Zaten bu tartışma yüksek düzeyde sürdürülmüyor bence.
"ERGENEKON DAVASI ÇOK UZADI"
Ertuğrul Günay, Ergenekon Davasında savcının verdiği mütalaayı da şu sözlerle değerlendirdi: Ergenekon davası çok uzadı, çok yayıldı. Ben iddianame yazması 5 yıl süren bir davanın, ne zaman sonuçlanacağını ve nasıl hukuki bir sonuca varacağını, bir hukukçu olarak biraz kaygıyla karşılarım. Bu konudaki kaygılarımı eskiden de söylemiştim... Ben Ergenekonla ilgili soruşturmanın önemine başta çok inandım, fakat çok fazla yayılmasından da kaygı duymuştum. Bugünkü iddianame de kaygılarımla ilgili doğru sonuçlar ortaya koyuyor...
"DİLERİM ÖNEMLİ BİR KISMI BERAAT ETSİN"
Ben soruşturmayı yürüten tarafta olsaydım, yargıç, savcı olsaydım; kapsamı bu kadar uzun tutmaz, daha sonuç alıcı, somut tutardım. 2004-2007 sürecinde Türkiye'de bu tür, birtakım girişimler olduğunu, bir siyasetçi, bir hukukçu olarak, buna inandım. Ama bütün bu isimler bunun içinde midir, Genelkurmay Başkanı içinde midir? Bunu bilemem. Ama iddianame her zaman yazılır, çeşitli dönemlerde ne iddialar ortaya sürülmüştür, birçoğu beraatle sonuçlanır. Dilerim ki önemli bir kısmı beraat etsinler. Ama gerçekten bu işe kalkışmış olanlar varsa cezalarını görsünler.
"ÖCALAN'IN SİYASİ FİGÜR GİBİ GÖSTERİLMESİ VİCDANLARDA SIZI"
Çözüm sürecine de değinen Günay, sürece yönelik tartışılacak eleştirilerde bulundu. Eski Bakan, Öcalan ile görüşülmesini şu sözlerle eleştirdi: BDP yeteri kadar özenli davranmıyor. AK Parti kitlesi çok sakin. Ama sorgulayıcı aslında. Derinde bir yerde hepimiz, 14 yıldan beri içeride olan terör hükümlüsü birisinin, şuanda bir siyasi figür gibi, müzakere sürecine dahil olmasından ve söz sahibi konumuna geçmiş olması vicdanımızda bir yerlerde bir sızı yaratıyor. Mesela ben barış sürecine çok inanan birisiyim. Daha demokratik açılım yokken, 'Bu çocuklar dağa kurşun atmak için değil, kayak yapmak için çıksınlar.' demiştim. Buna çok inanıyorum. Ama bunun doğrudan doğruya kendi yurttaşlarımızla, ya da BDP'yi muatap alarak yapılmasını tercih ederdim. O figür(Öcalan), hiç bu işe dahil olmadan, parlamentodaki siyasi temsilcilerle yapılmasını tercih ederdim. Parlamentodaki siyasi temsilciler şimdi 'postacı konumundalar. O konumdan daha yukarıda bir yerde olmalılardı.
"ÖCALAN FAZLA ETKİLİ HALE GELDİ"
Öcalan, fazla etkili hale geldi. Bunu bizler yaptık. 14 yıl öncesini hepimiz hatırlıyoruz, uçaktaki durumunu, mahkemeddeki durumunu, sorgudaki durumunu. Devlete her türlü hizmeti yapmaya hazırdı, zaten istihbarat kökenli. O noktadan bugün geldiği nokta süreci yüretmekte bir sıkıntı olduğunu gösteriyor. Elbette görüşülür ama bu kadar işin merkezine koyulması doğru değil. BDP'liler müthiş gösterilerle gidiyorlar. Medyanın ilgisi müthiş. Giden heyet imza istiyor. Bakar mısınız ciddiyetsizliğe? Terörden hükümlü kılınan bir insandan parlamento üyeleri gidiyor imza istiyor, o size hadislerden söz ediyor. Hadi canım sen de!
“İNANÇLARIM VE DURUŞUMLA AK PARTİ'YE KATKIDA BULUNDUM”
AK Parti'ye katılmadan önce neleri savunuyorsa şimdi de aynı değerleri savunduğunu söyleyen Günay “Siyaset hayatım boyunca hep inandığımı, bildiğimi söylemeyi görev saydım. Bizim inancımızın haksızlıklar karşısında susan dilsiz şeytandır diye hükmü var. Hayatım boyunca bunu vicdanımda hissettim. AK Parti'ye katılırken “Bu güne kadar inandığım ve savunduğum her şeyi kararlılıkla savumaya devam ederek AK Parti'ye katılıyorum” dedim. Fikirlerimi değiştirmedim, inançlarımla ayakta duruyorum. Bu inançlarım ve duruşumla da AK Parti'ye katkıda bulunduğumu düşünüyorum.” dedi