Sermaye piyasalarında aradığını bulamayan egemen fonların gayrimenkul yatırımlarına yöneliyor. Wall Street Journal gazetesinde yer alan bir analize göre, 2010 yılı başında dünyanın en büyük egemen fonunun bahsedebileceği bir gayrimenkul yatırımı yoktu ancak aradan geçen üç yılın sonunda Norveç Hükümet Emeklilik Fonu'nun 6.7 milyar dolar büyüklüğünde gayrimenkul yatırımı bulunuyor. CBRE'ye göre Avrupa'da ticari gayrimenkul sektörüne 2012'nin ilk yarısında yapılan 95 milyar dolarlık yatırımın hemen hemen dört biri kurumsal fonlar tarafından gerçekleştirildi. Bu tutarın 4.2 milyar doları egemen fonlara ait. Egemen fonların ve emeklilik fonlarının 2010'dan bu yana gayrimenkul yatırımlarına yöneldiği görülüyor. Hong Kong Monetary Authority ve Azerbaycan Devlet Petrol Fonu 2012'de gayrimenkulde ilk ciddi yatırımlarını gerçekleştirdi, Ortadoğulu fonlar da mevcut yatırımlarını önemle oranda artırdı. Uzmanlar, bu trendin devam edeceğini ve gelecek on yılda büyük yatırımların kapıda olduğunu söylüyor.
Küresel gayrimenkul anlaşmalarının büyüklüğünün bu yıl 1 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Danışmanlık firması Cushman&Wakefield'ın hazırladığı rapora göre kuzel Amerika ve Asya'da fonların bu sektöre gösterdiği ilginin yardımıyla, 2012'de 929 milyar dolar olan gayrimenkul piyasasındaki anlaşmaların büyüklüğü bu yıl, 2007'den bu yana ilk kez 1 trilyon dolara çıkacak. Raporda, 2013'te yatırımların yüzde 14 artacağı öngörüsüne yer verildi. Finans krizinden önceki yıl yatırımcılar gayrimenkule 1.25 trilyon dolar akıtmıştı.
Jones Lang LaSalle, dünya genelinde ticari gayrimenkul anlaşmalarının da hızlandığına dikkat çekiyor ve 2030'da yıllık 1 trilyon dolarlık hacme ulaşacağı tahmininde bulunuyor. 2012'de bu rakam 450 milyar dolar civarındaydı. Jones Lang LaSalle'nın Ortadoğu ve Afrika CEO'su Christian Ulbrich, faizler oranlarının düşük olduğu ve tahvil getirilerinin yüzde 2'nin altında kaldığı bir ortamda, yatırımcının gayrimenkul sektörüne ilgisinin 2013'de devam edeceğini belirtiyor.
Avrupa'da yatırımcının öncelikli adresi Almanya
Bu arada Almanya, İngiltere'yi geçerek Avrupa'da en çok yatırım çeken gayrimenkul piyasası oldu. Kıtadaki yatırımcılar arasında yapılan en kapsamlı anketlerden birinde, katılımcıların üçte birinden fazlası Almanya'yı en cazip gayrimenkul piyasası olarak nitelendirirken, İngiltere'yi tercih edenlerin oranı yüzde 24'te kaldı. Ancak CBRE tarafından yapılan anketin ortaya koyduğu bu sonuca karşın, Londra yüzde 30'luk oy oranıyla Avrupa'nın en popüler şehri konumunu korudu. Londra'yı tercih eden yatırımcının oranı Münih'i tercih edenlerin neredeyse iki katı. Almanya'nın bir yatırım adresi olarak öne çıkması, gayrimenkul yatırım fonları ve kurumsal yatırımcının, Euro Bölgesi'nin dağılma olasılığını giderek daha görmelerinin bir yansıması olarak değerlendiriliyor. Euro Bölgesi'nin güneyindeki ülkelerden birinin para birliğinden ayrılacağı endişesi ve bunun piyasadaki fiyatlar üzerinde yarattığı etki nedeniyle kıta Avrupası'nda milyarlarca euro kaçarak İngiltere'ye sığınmıştı.
CBRE'nin Avrupa Araştırma Bölüm Başkanı CEO'su Peter Damesick, yatırımcı talebinin, büyük Euro Bölgesi ülkelerinde ekonominin toparlanmakta olduğu algısıyla şekillendiğini belirtti ve "Resesyon en büyük kaygı olarak kalmaya devam ediyor fakat Euro Bölgesi'nin dağılacağı endişeleri dağıldı ve bölgedeki yatırımlar üzerinde yarattığı baskılar azaldı" dedi.
Geçtiğimiz yıl Avrupa'da gayrimenkul yatırımları iki bölüme ayrılmıştı. ABD'li girişim sermayesi grupları İrlanda ve İspanya'daki sorunlu varlıkları almak için savaş vermişti. Egemen fonlardan, emeklilik fonlarından ve bireysel yatırımcıdan gelen para ise Londra, Paris ve Münih gibi şehirlere odaklanma eğilimine girmişti.
CBRE'nin araştırması ayrıca yatırımcıların almak istedikleri varlıkların da değiştiğine ve özellikle endüstriyel gayrimenkule kaydığına işaret etti. Ankete katılan 360 yatırımcının yüzde 20'si, tercih ettikleri varlık sınıfı olarak depoları ve lojistik kullanım amaçlı gayrimenkulleri gösterdi.